Günümüz saat dünyasının darbe dayanımı konusunda en gelişmiş sistemleriyle donatılan modelleri sizler için bir araya getirdik.
Mekanik saatlerin en büyük düşmanlarından biri; darbeler. Üreticiler, hassas mekanik parçaları ölümcül darbelerden koruyabilmek adına uzun yıllardır çalışıyorlar. Saat mekanizmasının darbelerden en çok etkilenebilecek parçası balans sisteminin darbe dayanımı için geliştirilen şok koruma sistemlerinin yanı sıra üst düzey üreticiler, kalibreleri bir bütün halinde koruyabilecek özel tasarımlar üzerinde de çalışmaktalar.
Darbe koruması denildiğinde akla gelen markalardan ilki şüphesiz Richard Mille. Rafael Nadal’a özel geliştirilen saatler serisinin şimdilik son üyesi Richard Mille RM27-04, sıkı durun, tam 12.000 G’lik darbe direncine sahip.
Bu değerin ne anlama geldiğini ifade etmek için basit düzeyde fizik bilgisi yeterli olacaktır. G yani gravitational acceleration( kütle çekim ivmesi) kelimesinin ilk harfi, dünya üzerindeki yer çekimi ivmesinden geliyor. Dünya üzerindeki her kütle 9,80665 m/s² bir ivmeyle yer yüzüne doğru çekiliyor. İvmeyi içinde bulunduğunuz araç hızlanırken vücudunuzda hissettiğiniz baskı olarak düşünebilirsiniz. Bir araç ne kadar sert bir şekilde hızlanırsa (ya da aynı şekilde yavaşlarsa) üzerinizde hissettiğiniz ivme o denli büyük olacaktır. Bu terim yavaşlama için kullanıldığında negatif ivme olacaktır. Hızlanma ya da yavaşlama kelimelerinden de anlayacağınız üzere ivmenin oluşabilmesi için bir hız değişikliği şart. Yani ne kadar hızlı gidiyor olursanız olun, eğer hızınız sabitse ivmeniz sıfırdır. Aynı mantıkla bir saate ani bir darbe sonucu bir anda hareket etmeye başlarsa veya hızlı bir şekilde bir yere çarpıp hızı sıfırlanırsa saatin tüm parçalarına büyük bir ivme yükü ve stres binecektir. Bu stres seviyesinin ne kadar büyük hasarlara sebep olabileceğini de hepiniz tahmin ediyorsunuzdur.
Peki, Richard Mille’nin bahsettiği 12.000 G’lik ivme ne anlama geliyor. Bugün üst düzey spor otomobiller, uygun lastik/uygun asfalt kombinasyonunda 1G’yi biraz aşan hızlanma, yavaşlama ve yanal ivme değerlerini kullanıcılarına yansıtabiliyor. Savaş uçakları manevra esnasında pilotunun üzerine 10G’ye yakın ivme uygulayabiliyor. Bu değerden çok daha azı maalesef normal bir kişiyi bayıltacak kadar yüksek olduğundan pilotlar hem özel eğitimlerden geçiyorlar hem de ekstrem koşullara dayanmalarını sağlayacak ekipmanlarını giyiyorlar. Bir savaş uçağında bile yer çekiminin 10 katı ivme oluşabiliyorken, bir Richard Mille standart değerin 12.000 katına nasıl dayanabiliyor?
Anahtar kelime: Sönümleme. Richard Mille RM27-04, tıpkı bir tenis raketinin ağında olduğu gibi yüksek darbeleri özel bir formla örülmüş ve gerdirilmiş kadran ağı sayesinde sönümleyebiliyor. Bu ağ yapısı içinde konumlandırılan mekanizma parçaları da şoklar karşısında bir anda ivmelenmiyor, kademeli bir şekilde hızlanıyorlar ya da yavaşlıyorlar.
Benzeri mantıkla üretilen bir başka saat ise IWC Big Pilot’s Watch Shock Absorber XPL. 44mm çapında Ceratanium kasaya sahip saatin darbe dayanımı seviyesi tam 30.000G. Bileğiniz bu değerde bir ivmeye maruz kalırsa kemiklerinizin ufalanacağından şüpheniz olmasın ancak IWC’nize hiçbir zarar gelmeyecektir. IWC, bu özel modelinde otomatik Caliber 32115’i çevreleyen özel bir muhafaza geometrisinden faydalanmış. Mikrometre seviyesinde esnemelerin dahi darbe sönümlemesinde hayati önem taşıdığının farkında olan IWC mühendisleri, darbeleri kısa süre içinde emerek mekanizmaya yansıtmadan yok edebilen sistemiyle bilimin sınırlarımı zorlamak istemişler ve başarmışlar.
Bugün birçok saatin darbe dayanımı seviyesinde bazı sertifikalarca garanti altına alınmış durumda. Bu akımda öncü isimlerden biri de METAS. Omega da bu sertifikayı hemen hemen tüm modellerine kazandırabilen bir marka. METAS, Master Chronometer sertifikalı saatler, yer çekiminin 5000 katına kadar, yani 5000G’lik darbe dayanımı sunabiliyorlar. Bu değer sayesinde günlük hayatta karşılaşabileceğiniz hemen hemen tüm olumsuz etkilerden saatinizi koruyabilmenin rahatlığını çıkarabiliyorsunuz. Unutmadan, bu üstün sertifikanın Tudor tarafından da özel modellerde kullanılmaya başlandığını hatırlatmakta fayda var.
Darbelere dayanıklı saatler gibi iddialı bir başlık açıp Casio G-Shock serisinden bahsetmemek mümkün değil. Her ne kadar elektronik ağırlıklı pilli mekanizmalarıyla, mekanik kalibrelere kıyasla darbelere karşı daha korunaklı olsalar da G-Shock modellerinde kullanılan benzersiz yastık benzeri sönümleme sistemi sayesinde ölümsüz saatler üretebiliyorlar. G-Shock modelleri 15G’ye kadar yer çekimi ivmesi ve 20G’ye kadar titreşim koruması sunabiliyor.
Her ne kadar esas işi darbe dayanımı olmasa da, gerek tasarımsal gerek işlevsel açıdan son derece detaylı tasarlanmış askı sistemiyle donatılan B.R.M. V6-44 modellerine değinmeden de geçemeyeceğim. Saatin, mekanizma ve kadran ikilisinin kasaya 3 adet süspansiyon ile bağlanması sayesinde kasaya gelen darbeler mekanizmaya aktarılmadan sönümlenebiliyor, geri dönüşü mümkün olmayan hasarların önüne geçilebiliyor.