Audemars Piguet, Royal Oak Offshore koleksiyonunun en yeni üyesi Music Edition üzerinden markanın genel limitli üretim modeller politikasını inceliyoruz.
Royal Oak Offshore, ilk olarak piyasaya çıktığı 1993 senesinden beri spor karakterli çelik kronograflar arasında benzersiz bir konuma sahip. ROO modelleri hazırlanırken AP tasarımcıları hiçbir koşulda şık olarak anılma kaygısı gütmüyorlar, aksine en iddialı ve en gösterişli olmak için her fırsatı değerlendiriyorlar.
Çok değil, birkaç sene öncesine kadar Audemars Piguet, o kadar fazla sayıda kişi ve duruma özel limitli versiyon Royal Oak Offshore modeli çıkarıyordu ki, ne bizler saatlerin tanıtılma hızına yetişebiliyorduk, ne de meraklılar iki model arası soluklanabiliyorlardı. Peki sonuç ne oldu? İçi boşaltılmış bir limitli üretim saat kavramından geriye pek bir şey kalmadı.
Neyseki, hatalarından ders aldığına inandığımız Audemars Piguet bu politikadan vazgeçmiş görünüyordu. ROO serisini, RO önderliğinde, yenileyen marka, model ailesinin karakteristik özelliklerinin gözeterek, kalite unsurunu ön plana çıkan saatlere imzasını atmıştı. Tam her şey yolunda gidiyor diyordum ki Marvel karakteri Black Panther’e özel üretilen RO Concept Flying Tourbillon ile yeniden bir şok yaşadım. Bir yanda Audemars Piguet ismi ve horoloji dünyasının en saygın komplikasyonlarından tourbillon, diğer yanda ise kurgusal bir karakter, bir süper kahraman! Görünen o ki Hollywood’un bayat aksiyonu, İsviçre’nin öncü şıklığından daha cezbediciydi. Ya da şöyle diyelim, yeni zenginlerin dolarlarını kasaya atabilmek için markanın çekirdek değerlerini ayaklar altına almakta hiçbir sakınca yoktu.
“Herkes hata yapabilir” diyerek devam ettik. Şimdi de Music Edition ile karşı karşıyayız. Ben Audemars Piguet markasını zamansız bir müzisyen ve müzik eseriyle özdeşleştiriyorum, sansasyonel hayatıyla gündemde tutunmaya çalışan bir DJ ya da üretildikten sonra dakikalar içinde tüketilen/unutulan notalar yığınıyla değil. Sanıyorum ki AP yöneticileri benimle aynı fikirde değil. Doğrusu bu saatin de pırlantalarla bezenmiş bilezikler, kolyeler, küpeler ve hatta dişlerle sahneye çıkan, pantolonunun beli diz hizasına inmiş sanatçılar(!) arasında kapış kapış gideceğine eminim.
Yiğidi öldürüp hakkını yemeyelim. Audemars Piguet, her modelinde olduğu gibi bu versiyonlarda da üstün malzeme kalitesini ve işçiliğini bolca serpiştirmiş. 37mm ve 43mm kasa seçeneklerine sahip saatler, titanyum, pırlantalarla kaplı 18K beyaz altın ve siyah renkli seramik kasa seçeneklerine sahipler. Ekolayzır desenli kadran, kulaklık jakının tutma yüzeyi ile aynı motifli kayış bağlantı parçaları ve kayar düğme desenli kurma kolu koruma çıkıntıları gibi detaylara sahip saatler, tarih komplikasyonundan arındırılmış Caliber 5909 (60 saat güç rezervli) ve Caliber 4309 (70 saat güç rezervli) mekanizmalar ile donatılmışlar.
Bu furyanın da elbet bir sonu olacak. Nasıl her hafta yeni bir limitli ROO modeli kampanyası dönemi sona erdiyse, markanın şık ve kaliteli kimliğini yansıtma kaygısı güdülmeden üretilen bu saatlerin de sonu gelecek. O zamana kadar da biz gerçek saat tutkunları, gerçek üreticilerin saatleriyle güle oynaya hobimizi sürdüreceğiz.