Lüks saat sektörünün önemli oyuncularından Officine Panerai 2010 yılında çıkardığı ilk iskelet modelleri olan PAM00348 ve PAM00350 ile markanın takipçilerini adeta ikiye bölmüştü.
II. Dünya Savaşı öncesinde İtalyan donanmasına yaptığı saatlerle bilinen ve günümüze kadar da hep sade modellerle öne çıkan markanın, gelişen teknoloji ve sektör içerisindeki rekabetin hızla artması sebebiyle kendi içinde değişiklikler yapması kaçınılmaz olmuştu.
O yıllarda Panerai markanın DNA sından biraz uzaklaşarak saat teknolojisinin en bilinen ve tercih edilen komplikasyonu olan Tourbillon’lu bir kalibre üretmişti. P.2005 referansı ile bilinen bu kalibreyi 2007 yılından başlamak üzere bir kaç modelde kullanmış ve limitli üretim olarak piyasaya sürdüğü bu modellerle de büyük sükse yapmıştı.
P.2005
PAM00396PAM00276PAM00316
Panerai yakalanan bu başarıyı pekiştirmek ve kalite çıtasını daha da yukarılara taşımak amacıyla, 2010 yılında temel olarak aynı ama görüntü olarak farklı olan P.2005/s referanslı kalibreyi geliştirdi. Seramikten yapılma 48 mm lik Radiomir kasalara yerleştirilen bu kalibre ile ortaya çıkan modeller adeta bir sanat eseriydi.
P.2005/S
PAM00348 ve PAM00350
2012 yılı limitli modelleri arasında yine İskelet Tourbillon konsepti ile üretilmiş bir başka model karşımıza çıktı. PAM00528 rereransı ile tanıtılan bu model yine 48 mm çapında seramik bir kasa ile sunuldu ama bu kez kasa tipi Luminor 1950 idi.
Toplamda 150 adetle sınırlı olan bu saati kısa bir süre önce yakından inceleme şansımız oldu. Kutusunu görünce bile içinden çıkacak modelin ne kadar güzel ve önemli olacağı zaten ilk planda belli oluyor.
Kutuyu açtığımızda ise nefesimiz kesildi desek kesinlikle abartmış olmayız.
Mükemmel işçilik üstün bir teknoloji ile birleştirilerek karşı konulmaz bir cazibe yaratılmış. Bileğe takıldığında kalitesini çok uzaklardan bile hissettiren Pam00528 konforu ile de bizden tam not alıyor.
Yaklaşık 6 gün güç rezervine sahip bu kalibre, saatin hem önünden hem de arkasından rahatlıkla görülebiliyor. Detaylara verilen önem saatin yüksek fiyat etiketinin de bir nevi ispatı oluyor.
GMT fonksiyonuna da sahip olan saat, seramik kasanın mütevazi görünümü ve rahatlığı sayesinde günlük kullanıma da fazlasıyla uygun. 48 mm lik kasa eğer bileğiniz fazlasıyla ince değilse gözü hiç rahatsız etmeden taşınabiliyor. Çiziklere karşı olan ekstra dayanıklılığı sayesinde uzun süreli kullanımlar da bile ilk günkü cazibesini koruyacak olması da saatin önemli özelliklerinden biri oluyor.
Dakikada iki tur atarak saatin mükemmel zaman tutmasına yardımcı olan tourbillon mekanizması önden ve arkadan rahatlıkla izlenebiliyor.
Saatin 2. Zamanı gösteren GMT kolu ve gece gündüz göstergesi detayların içinde kaybolmuş olmasına rağmen yine de gayet işlevsel.
Kurmalı mekanizmanın arka tarafına yerleştirilmiş güç rezervi göstergesi de kullanışlı bir özellik. Tam güce ulaşmak için kurma işlemi biraz zaman alıyor.
Uzun süren incelememizin sonunda saatle ilgili söyleyebileceğimiz tek problem, zengin bir içeriği barındıran ve adeta bir beyaz eşya büyüklüğünde olan kutuyu saklayacak bir yer bulmak diyebiliriz.
Sonuç olarak bugüne kadar yakından inceleme şansı bulabildiğimiz en üst düzey saatlerden biri olan PAM00528 için mükemmel dersek abartmış olmayız.
Böyle bir saat için 150 adet üretim biraz fazla gibi gözüksede aldığımız bilgiler doğrultusunda neredeyse tamamının kısa bir sürede satıldığı ve çok az sayıda adetin butikler de yeni sahiplerini beklediğini söyleyebiliriz.
Böyle bir modeli inceleme şansını bizlere verdiği için Panerai ailesine sonsuz teşekkürlerimizi sunuyor ve başka incelemelerde tekrar beraber olmayı umuyoruz.