Bir Saatten Beklediğim Her Şey

Bir Saatten Beklediğim Her Şey

Saatlerle iç içe geçen yılların ardından bir saatten beklediğim her şeyi tek bir modelde bulmuş olabilir miyim?  Gelin cevabı birlikte arayalım.

Öncelikle şunu söyleyeyim; acı gerçek, her beklentinizi karşılayan bir saat yok. Olduğunu düşünmeniz ise bir yanılsamadan ibaret zira bulduğunuzu zannetseniz dahi bu düşünce bir süre sonra yok olacak ve bir sonraki saatinizi aramaya başlayacaksınız. Ne de olsa dinamik zihinlerimiz ve dolayısıyla beklentilerimiz hem gelişiyor hem de değişiyor. Ancak, saatlerin tiktaklı dünyasına ne kadar dalarsanız, bu işte maksimumu değil de optimumu yakalamanın daha akılcı bir seçenek olduğunu görmeye başlıyorsunuz. İşte tam da bu düşüncelerle boğuşurken daha önce karşılaştığım bir saatle yeniden tanıştım; Tudor Black Bay 54. 

bir-saatten-bekledigim-her-sey-5.jpg

Ekim ayının ilk haftası çok özel bir organizasyon için dünyanın en güzel tatil şehirlerinden biri olan Antalya’ya gittik. Türkiye’nin ilk Tudor Butiği’nin açılışına... Watches & Wonders 2023 fuarında gördüğümüz Tudor yenilikleri ve çok daha fazlası önümüze serildi. Sadece Tudor butiklerine özel olarak satışa sunulan modellere de nihayet ulaşmış olduk. Black Bay 54 modelini W&W2023 fuarında gördüğümde hak ettiği ilgiyi gösterememiş olmalıyım ki bu karşılaşmam bende çok daha büyük ve kalıcı bir etki yarattı. Net bir şekilde hatırlıyorum, saatin klipsinin bileziğe kıyasla fazla geniş olduğundan yakınmıştım. Açılışta koluma taktığım saatte de aynı durum mevcuttu ama bu durum artık bir sorun olmaktan çıkmıştı. Fuar esnasında yaptığım yorumun talihsizliğini, şimdi daha iyi anlıyordum.

bir-saatten-bekledigim-her-sey-1.jpg

Bir saatten ne bekliyorum? Sağlamlık, işlevsellik, kolay okunabilirlik, dakiklik, rahatlık, kalite, prestij, görece kolay ulaşılabilirlik... Liste uzayıp gidiyor. Uzun zamandır, bahsi geçen listedeki bütün maddeleri tek bir seferde karşılayan bir saatle karşılaştığımı hatırlamıyorum. Black Bay 54’e kelimenin tam anlamıyla neden bayıldığımı teker teker açıklayayım.

bir-saatten-bekledigim-her-sey-2.jpg

Tudor, marka değeri ve buna bağlı olarak kullanıcısına sağladığı itibar sebebiyle, bulunduğu fiyat kategorisinin de üzerinde bir performans sergiliyor. Bu konuda tüm saat severlerin hemfikir olduğuna eminim. Bir markanın rüştünü ispatlaması için sadece çok iyi olması yetmiyor. Aynı zamanda bu iyiliği uzun bir süre muhafaza etmesi gerekiyor. Bu konuda da Tudor yüzümüzü kara çıkarmıyor.

bir-saatten-bekledigim-her-sey-3.jpg

Black Bay 54 bir dalış saatinden bekleneceği üzere sağlam bir konstrüksiyona sahip. Özellikle tek yöne dönebilen bezel, günlük hayatta basitçe yapılan ara zaman hesaplamaları için büyük bir yardımcı. Saniyelerin önemli olmadığı durumlarda cep telefonunuzun kronografını çalıştırmaktansa tek bir parmak hareketiyle saatinizin bezelini çevirmek ve ölçüme başlamak son derece pratik. Safir kristal cam artık bir endüstri standardı haline geldiği için bunu bir artı olarak belirtmek gereksiz. 200 metrelik su geçirmezlik değeri ise gündelik ihtiyaçların fazlasıyla ötesinde bir dayanıklılık sunuyor. Üstelik bu performans sadece 11,2mm kalınlığında bir kasayla sağlanıyor.

,bir-saatten-bekledigim-her-sey-7.jpg

Sektörde yer alan onca dalgıç saati varken neden Black Bay 54 derseniz cevabım çok basit: Kasa çapı! Bu modelin kasa çapı 37mm, kasa uzunluğu ise yalnızca 46mm. Bu haliyle büyük, küçük demeden her bileğe müthiş bir uyum sağlıyor. Küçük bilekli saat severler, büyük bir konforla saati bileğine takabiliyor. Benim gibi iri bilekler ise kısa kasa sayesinde “vintage diver” ruhunu iliklerine kadar yaşıyor. Küçük çaplı bir saatin bilekteki şık görüntüsüne ve konforuna alıştıktan sonra, büyük çaplara geri dönmek çok zor oluyor. 

bir-saatten-bekledigim-her-sey-8.jpg

Black Bay 54’ün kadranında ve kollarında yer alan Super-Luminova sayesinde gece görünürlüğü maksimuma çıkıyor. 70 saat güç rezervine sahip, kronometre sertifikalı, in-house üretilmiş otomatik mekanizmaya sahip model, zaman tutma kabiliyetiyle ilgili tüm sorunları unutmamızı sağlıyor. 

bir-saatten-bekledigim-her-sey-4.jpg

En az kasa ölçüleri kadar etkileyici bir başka detay ise bilezik kısmında bulunuyor. Tudor’un perçinli ve bir merdivenin basamakları gibi düz kenarlı baklalarına alışığız. Bu görünümü seven de var sevmeyen de. Asıl ilgimi çeken nokta; T-fit klips. Sene olmuş 2023, hala daha mikro ayar imkânı sunmayan tokalara sahip saatlerin üretildiklerini görünce delirmemek elde değil. Tudor’un sistemi için piyasadaki en başarılı hassas ayar mekanizması desem, diğer üreticilerin klipslerine haksızlık etmiş olmam. Kolayca ayarlanan sistem “yeterince hassas” bir ayar skalası içinde maksimum konforu garantiliyor. Bu dediğimin önemini, bileğinize tam olarak ayarlanmamış metal bilezikli bir saat kullandığınızda çok daha iyi anlıyorsunuz.

bir-saatten-bekledigim-her-sey-6.jpg

Daha iyi saatler var mı? Bu konuda tartışabilirim. Daha üst segmentte yer alan efsanevi dalgıç saatlerinin hiçbiri bu kadar derli toplu kasaya sahip bir modele ürün gamında yer vermiyor. Öte yandan 3850 Euro’luk liste fiyatı da bu saati “rakipsiz” yapan unsurların başında geliyor. Dalgıç saati görünümünde ancak ebatlarıyla rahatça “dress” kategorisine girebilecek, sağlamlığıyla ve pratikliğiyle günlük ihtiyaçlarınızı fazlasıyla karşılayabilecek, öte yandan takım elbiseye dahi rahatlıkla eşlik edebilecek, sağlam, dakik ve tokluk hissiyatıyla kalitenin doruklarında bir saate ihtiyacınız varsa doğru adrestesiniz. 

bir-saatten-bekledigim-her-sey-9.jpg

Şimdi yazımın başında sorduğum soruya dönüyorum; Evet, bir saatten beklediğim her şeyin gerçekleşmesiyle karşı karşıyayım.