Lüks saatçiliğin adı az bilinen yetenekli tasarımcılarından Jörg Hysek’i unutulmaz tasarımları ve hikâyesiyle anıyoruz.
Gerald Genta, Nicolas Hayek, Jean-Claude Biver ve Angelo Bonati gibi lüks saatçiliğin duayen isimlerini hepimiz ezbere biliyoruz. Bu kültür o kadar derin ki, adı yalnızca bir iki kez kulağımıza çalınan isimler ve duyup duymadığımıza emin olmadığımız birçok saat ustası, tasarımcısı ve yöneticisiyle dolu. Jörg Hysek de kimimizin hiç bilmediği, kimimizin uzaktan anımsadığı isimlerden biri.
Belki onun imzasını taşıyan modellerden bahsetsek -ki bahsedeceğiz- “Tabii yahu, Hysek’di o tasarımcının adı” diyeceksiniz. Ancak öncesinde kısaca kendisini tanıtalım.
Jörg Hysek aslında, saatçilik kültürüne derinden bağlı olan koleksiyonerlerin ve tutkunların adına aşina olduğu başarılı saat tasarımcılarından biri. 1953 yılında Doğu Almanya’da doğan tasarımcı, Berlin Duvarı’nın inşasından biraz önce, 1960 yılında, ailesiyle birlikte Cenevre’ye taşındı. Biel teknik okulunda iki yıl mikro mekanik eğitimi alan Hysek, buradan mesleki saatçilik okuluna (Berufsfachschule für Uhrmacher) ve 1973 yılında heykel tutkusunun yol göstericiliğinde Londra Sanat Akademisi’ne geçiş yaptı.
Eğitimini tamamladıktan kısa bir süre sonra saat sektörüne adım atmak için İsviçre’ye geri dönen Jörg Hysek, kendi adını taşıyan ‘Hysek Styling’ tasarım şirketini kurmadan önce dört sene Rolex’in tasarım bölümünde çalıştı.
Tasarımcının en başarılı modellerinden birinin adı verelim: Vacheron Constantin 222. Saatlerle içlidışlı olan birçok insanın bildiğinin aksine 222, Gerald Genta değil, o dönemde henüz 24 yaşında olan, Jörg Hysek tarafından tasarlanmıştı.
Markanın 222’nci yıl dönümü için 1977 yılında özel olarak hazırlanan bu model, ultra ince mekanizması, entegre bileziği ve suya dayanıklılığı artıran vidalı bezeliyle dikkat çekiyordu. Tesadüfe bakın ki, Jean-Marc Vacheron da 1755 senesinde markayı kurduğunda 24 yaşındaydı.
Vacheron Constantin 222, her ne kadar yıldönümünü modeli olsa da 1985 yılına kadar altın, çelik/altın ve çelik gibi farklı versiyonlarla hayatına devam etti ancak çok az sayıda üretildi. “Dönemin diğer yıldızları Royal Oak, Nautilus ve Ingenieur hala kendi isimleriyle yola devam ediyor, demek ki 222 başarısız bir modeldi” yanılgısına düşmeyin. Ondan aldığı bayrağı, yine Hysek’in katkılarıyla Overseas Koleksiyonu devam ettiriyor.
1984 yılında Vacheron Constantin ‘Cuff Watch’ tasarımıyla Grand Prix of Genève ödülünü, 1985 yılında Jean Lassale için hazırladığı cep saati tasarımıyla Jürinin Tercihi ödülünü kazandı. Lüks saat sektörüne yayılan ünüyle birlikte Breguet, Cartier, Ebel, Boucheron, TAG Heuer, Seiko ve Tiffany & Co. gibi birçok büyük markayla çalıştı.
Yetenekli tasarımcı Hysek, 1996 yılında kendisinin tasarladığı ve ‘Jorg Hysek’ adıyla piyasaya sürdüğü yazım enstrümanlarını meraklılarıyla buluşturdu.
Takvimler 1999 yılını gösterdiğinde bağımsız saat üreticisi olarak sahneye çıkan Hysek, ortağıyla olan fikir ayrılıkları nedeniyle radikal bir karar alarak, şu anda Hysek adıyla devam eden markadan Şubat 2006’da ayrıldı. Tasarımcı, markanın geliştirme departmanında uzun yıllar beraber çalıştığı iki yetenekli insanı da alarak HD3 Complication markasını kurdu.