Bulgari Octo Solotempo

Bulgari Octo Solotempo

bulgari-logo-new.png

Öncelikle Bvlgari’nin çok beğendiğim bir marka olduğunu söylemek istiyorum. Geçmişte farklı varyasyonlarda pek çok Diagono serisi Bvlgari kullandım ve hep çok memnun kaldım. Özellikle detay işçiliği ve bir nevi firmanın sembolü haline gelmiş bezel ve bilezik tasarımlarıyla hemen hemen her modeline hayran kaldığım bir marka oldu Bvlgari benim için. 

_DSC9402.jpg

Bvlgari özgün tasarımlara ve mükemmel detay işçiliğine sahip saatler üretmeye devam ediyor. 

_DSC9400.jpg

Marka 2012 senesinde ürün gamına eklediği Octo serisiyle de oldukça başarılı bir grafik yakalamış durumda. 

Baz versiyonlardan Tourbillon’lu modellere kadar geniş bir ürün yelpazesine sahip Octo serisinden Bvlgari Octo Solotempo modeliyle karşınızdayız. 

Adını 8adet kenara sahip özgün kasa tasarımından alan saatin kasası 41.5mm ebada sahip.

_DSC9408.jpg

Günümüz koşulları göz önüne alındığında aslında normal karşılanan bu ebad, hem kasanın köşeli tasarımı hem de kadranın sadeliğinden ötürü olduğundan biraz daha büyük duruyor.

Saatin tasarımında özgün Bvlgari çizgilerinin yanısıra kökleri eski Yunan’a dayanan köşeli ve net hatları görebilmek mümkün.

Bvlgari fabrikalarında son derece hassas süreçler sonucu üretilen köşeli kasa, yuvarlak bezel ve cam merkezli arka kapak biraraya geldiğinde beklenenden farklı olarak son derece uyumlu bir görüntü sergiliyor. 

_DSC9405.jpg

Deniz mayınını andıran tasarımıyla ayar tepesi de farklılığını ilk bakışta hissettiren diğer unsurlardan. 

_DSC9404.jpg

Saatin arka kapağı belki de tasarım konusundaki en rafine çizgilere sahip parçası diyebilirim.

Kübik çıkıntılara sahip arka kapak kasaya 8ad alyen vida ie tutturulmuş. Merkeze doğru daralan çıkıntıları saate hafif bir kalınlık veriyor gibi de dursa bileğe temas eden alanı azalttığından dolayı kullanım konforunu ciddi şekilde arttırıyor. 

Ortadaki şeffaf bölümden kalibreyi izlemek mümkün.  

_DSC9403.jpg

Boynuz ve kayış bağlantı noktalarında da tasarım başarısını konuşturan Bvlgari yine saatin geneliyle uyumlu köşeli hatlara ve net çizgilere yer vermiş.

Hafif iç bükey yapısı ve bağlantı noktası itibarıyla saatin kasasının devamıymış gibi duran siyah timsah derisi kayış kalından inceye doğru giden tasarımı ve geniş boynuz ebatıyla saati fevkalade dengeli kullanılabilir hale getirdiği gibi görsel olarak da mükemmel uyumu sağlıyor. 

Şık katlanır klips Bvlgari’den görmeye alıştığımız detay işçiliğine güzel bir örnek. 

_DSC9408i.jpg

Çift taraflı yansıma önleyici kaplamaya sahip camın altında sade olduğu kadar kusursuz da bir tasarıma sahip kadran çok başarılı duruyor. Belirtmekte fayda görüyorum; kadranın güzelliğini anlayabilmek için koyu renk ( siyah ve lacivert ) modellere yönelmekte fayda var zira beyazın özellikle bu derece sade bir kadranda biraz zayıf kaldığını düşünüyorum. 

Saate hayat veren Calibre Solotempo tamamen Bvlgari tasarımı ve üretimi bir mekanik. Pek çok saat markası ETA/Valjoux/Sellita gibi büyük üreticilerden aldıkları farklı seviye standartlarında üretilmiş hazır kalibreleri kullanırken Bvlgari’nin kendi kalibresini tasarlayıp üretiyor olması bile aslında ne kadar başarılı bir saat markası olduğuna işaret eder nitelikte. 

Daha ilk tasarım aşamasında muhtemel modüler komplikasyon eklemeleriyle geliştirilmeye açık olarak tasarlanan Calibre Solotempo tam kurulumda 42 saat güç rezervi sunuyor.  

Açıkçası Bvlgari Octo Solotempo çok beğendiğim bir model oldu. Zaten çok sevdiğim bir marka olan Bvlgari’den yeni ancak yine en ince ayrıntısına kadar özgün bir model görmekten çok memnun olduğumu belirtmeliyim.

Köşeli tasarıma sahip saatler arasında şahsi favorilerim olan JLC Reverso ve Tag Heuer Monaco ile beraber ilk üç’ün içine dahil etmekten çekinmeyeceğim bu saat, köşeli tasarımlardan hoşlanan, özgün ve iddialı çizgilerden zevk alan saat severler için nokta atışı olabilir.