Mevzu saatçilik olduğunda Bulgari pek çok saatsever için ilk sıralarda akla gelen isimlerden biri değildir. Tıpkı Cartier’de olduğu gibi, mücevher ve aksesuar kısmının ağırlıkta olduğu algısı nedeniyle birbirinden başarılı saat modelleri diğer önemli markaların bir klik arkasında kalır.
Cartier’nin bu durumu değiştirmek için saat tasarımı konusunda yaptığı yeniliklerden ve La Maison’un özellikle in-house calibre üretimine verdiği öncelikten bahsetmiştik. Bulgari de saat ürün grubu konusunda kapsamlı bir yenilenme sürecine girmiş durumda. Özellikle Daniel Roth ve Gerald Genta markalarının Bulgari bünyesine katılmasıyla daha da güçlü hale gelen marka, hem tasarım hem de teknoloji olarak nefes kesen modeller ile saat dünyasındaki yerini sağlamlaştırmaya devam ediyor.
Markanın Octo serisi, bu yeni oluşumdan en çok nasibini alan ürün gruplarından biri. Sayfalarımızda daha önce de yer verdiğimiz Octo serisi, karakteristik köşeli kasası ve zerafeti ile çıktığı günden bu yana saatseverlerin beğenisini topluyor.
Biz de geçtiğimiz günlerde konuk olduğumuz Bvlgari Boutique’te gördüğümüz Octo serisinden iki modeli mercek altına aldık.
İncelememize konu modellerden biri, sadece Bulgari için değil tüm saat sektörü için fevkalade önem arz eden Bvlgari Octo Finissimo Tourbillon modeli.
Bu modelin bu derece önemli olmasını nedeni ise şimdiye kadar yapılmış en ince Tourbillon kalibreye sahip olması. Markanın saatçilik konusuna verdiği önemi gözler önüne seren saatin içinde yer alan Calibre Ref. BVL 268 gerçek anlamda bir şaheser niteliği taşıyor.
Gelin saatçilik sektöründe bir kilometre taşı sayılabilecek bu kalibreye yakından bakalım;
Böylesi ince bir tourbillon kalibre yapabilmek için, Bulgari mühendislerinin ekstrem kabul edilebilecek tasarım detaylarına yer verdiğini görmek mümkün. Bir dakikalık flying tourbillon kafesi 1.95mm kalınlığı ile tüm kalibrenin en kalın kısmını oluşturuyor. Ultra ince mekanizmada bir tanesi dakika çarkı için diğeri de direkt tourbillon kafesine ait olan dişli için iki adet köprüye yer verilmiş. Hareketli parçaların neredeyse tamamı için pim yerine mikro rulman kullanılarak hem çalışma alanından kar edilmiş hem de sürtünme en aza indirilmiş.
Geleneksel regülatör düzeneği yerine direkt balans çarkı üzerinden ayar yapmaya imkan sağlayacak şekilde tasarlanan kalibre bu sayede daha da ince bir hale getirilmiş. Kullanım alanını daraltan bu çalışmalar neticesinde kazanılan boşluk sayesinde uzunluğu iki katına çıkarılan kıl zemberek ile tam kurulumda 52 saat güç rezervi sağlanmış.
Sadece bu 249 ayrı parçadan oluşan müthiş kalibreye bakarak bile markanın Daniel Roth ve Gerald Genta gibi iki saat devinden elde ettiği know-how’ı ne derecede başarılı kullanabildiğini anlamak mümkün.
Geleneksel saatçiliğin dekoratif çizgilerini de barındıran kalibrenin köprü kenarları ve çarkları yuvarlatılmış. Yine köprülerde ve çarklarda Cotes De Geneve deseninde dekorasyona yer verilmiş.
İncelememizde yer alan diğer modelimiz ise Bvlgari Octo Finissimo ( Extra Thin ).
Serinin bu modelinde ise yine son derece ince sayılabilecek 2.23mm kalınlığında Bulgari Calibre Ref. BVL 128 yer alıyor. Tam kurulumda 65 saat güç rezervi sunan kalibre, yine markaya yakışır teknolojik ve görsel özellikleri bünyesinde topluyor. Şeffaf arka kapaktan izlenebilen kalibrenin arka kısmından güç rezervi indikatörünü de takip etmek mümkün. Pahlanmış köprüler ve Cotes De Geneve tarzı dekore edilmiş kalibre manuel kuruluma sahip şekilde tasarlanmış.
İki model de siyah renk kadranlara sahip. Tourbillon modelinde saat 6 hizasına yerleştirilmiş tourbillon kafesini görmek mümkün. 1 dakikalık tam tura sahip flying tourbillon düzeneğini izlemek ise şüphesiz saatin en keyifli özelliği.
Extra thin modelimizde ise kadranın saat 7 hizasına yerleştirilmiş küçük saniye alt kadranı yer alıyor.
18K masif pembe altından yapılmış ve 40mm çapa sahip köşeli kasanın özellikle detay işçiliği mükemmel seviyede. Bulgari bünyesinde son derece hassas işlemler sonunu üretilen kasanın mat ve parlak yüzey geçişleri fevkalade.
Her iki modelde de yer alan şeffaf arka kapak sayesinde sanat eseri estetiğine sahip kalibreleri izlemek mümkün.
Ayar tepesi tasarımları da iki model için ortak kullanılan diğer detaylardan biri olarak yerini alıyor. Silindirik formda tasarlanan ayar tepesinin üst kısmında siyah bir seramik taş göze çarpıyor.
Kasaya entegre şekilde duran deri kayış tasarımı da yine Octo serisine özgü karakteristik detaylaradan biri. Her iki model de timsah derisi siyah kayış ile sunuluyor. 18K pembe altın toka ile gelen saatlerin koldaki konforu oldukça başarılı.
Her iki saat için de olumsuz bir husustan bahsetmek mümkün değil gibi. Son derece zarif tasarlanmış kadranları, 40mm gibi modern bir ebatta hazırlanmış kusursuz ve özgün tasarımlı kasaları ve markanın saatçilik konusunda hem geldiği yeri hem de ulaşabileceği noktayı gözler önüne seren kalibreleriyle iki modelin de mükemmel olduğu aşikar.
Bir kullanıcı olarak yapmanız gereken tek şey, çıkar çıkmaz saatçilik tarihine adını altın harflerle yazdıran tourbillon modelini mi yoksa tasarım olarak pek çok ortak nokta barındırıyor olmasına rağmen tourbillon versiyona nazaran oldukça uygun bir fiyat etiketine sahip olan Extra Thin modeli mi seçeceğinize karar vermek.