Lüks kavramının vazgeçilmez temsilcilerinden Cartier, güncel model ailesi içerisinde sportif karakteri ile öne çıkan Cartier Calibre De Cartier modeli ile inceleme köşemize konuk oldu.
Ne zaman Cartier markasına ait bir model için bir inceleme yazısı yazacak olsam, hep markanın geçmişi, saatçiliğe olan katkıları ve son dönemde yaptığı yatırımlar neticesinde ortaya çıkan hepsi birbirinden önemli ve başarılı modelleri anlatarak başlıyorum. Bu sefer, artık “Mücevher markası” algısını bir kenara bıraktığımızı düşünerek bu kısmı es geçiyorum.
Cartier denildiğinde akla gelen modeller arasında tahmin ediyorum ki dalgıç saatleri ya yoktur ya da son sıralardadır. Aslında konunun bu şekilde olmasının sorumlusu Cartier’in ta kendisi demek çok da yanlış olmaz zira model ailesi olarak oldukça rağbet görmesine rağmen versiyon olarak hep üvey evlat muamelesine maruz kalan Pasha Seatimer modeli dışında aklıma başka dalgıç saati gelmiyor…
Ünlü marka, saat tutkunları arasında oldukça sevilen bir grup olan dalgıç saatleri konseptini daha fazla göz ardı etmek istememiş olmalı ki, uzun sayılabilecek bir aradan sonra Calibre De Cartier model ailesi altında yeni dalgıç saati olan Calibre De Cartier Diver’ı tanıttı.
“Cartier’in son dönemde tanıttığı en önemli spor modellerden biri olan Cartier Calibre De Cartier Diver, markanın geçmişinden gelen sembol detayları sportif bir tarzla harmanlayan başarılı bir model. ”
Markaya olan sevgim malum… Hal böyle olunca da, markanın İstinye Park AVM’ de yer alan görkemli butiğine sık sık uğruyorum. En son ziyaretimizde fotoğrafladığımız modeller arasında Cartier Calibre De Cartier Blue modelinin paslanmaz çelik kasa ve kauçuk/tekstil kombinasyonlu kayışa sahip versiyonunu da dahil ettik. Böylece, ilk kez Baselworld 2016 kapsamında, markanın fuar standına yaptığımız ziyaret esnasında fotoğraflama fırsatı bulduğumuz modeli, bir kez daha tekrar mercek altına almış olduk.
Saatin 42mm çapındaki kasası paslanmaz çelikten imal edilmiş. Modelin Calibre De Cartier platformu üzerinden tasarlandığını anlamaya yetecek kadar özgün detay barındıran kasanın kalınlığı ise sadece 11mm. 300M su geçirmezlik değeri ile profesyonel dalgıç saati normlarını eksiksiz karşılayan otomatik mekanizmalı bir model için ince diyebileceğimiz bu değer, saatin konforuna da olumlu etki yapıyor.
Modelin üzerinde tek yöne dönebilen bir dalgıç saati bezeli yer alıyor. Paslanmaz çelik gövde içerisine ADLC (amorphous diamond-like carbon) kaplamalı insert yerleştirerek tasarlanan bezelin kasadan yaklaşık 2mm daha geniş yapısı, modelin 42mm’den daha büyük durmasını sağlıyor ancak, bu durumun ciddi manada oversize bir saat algısı yaratacak kadar etkin olmadığını da hatırlatalım.
Saatin spor karakterine uygun şekilde tasarlanan ayar tepesinin üst kısmında markanın sembol detaylarından safir taş yer alıyor. Bu detayı, WR300M değerinde bir dalgıç saati için fazla ’’süslü’’ bulanlar olabilir ancak hatırlatmakta fayda var, bu saat bir Cartier.
Kasanın ön yüzünde yansıma önleyici kaplama barındırmayan safir kristal cam yer alıyor. Arka kısımda ise masif paslanmaz çelik bir kapak tercih edilmiş.
Kayış bağlantı noktasıyla tam olarak temas eden boynuz tasarımı sayesinde oldukça konforlu bir kullanım imkânı sunan saatin optik bütünlüğü de bu özelliğiyle pekiştirilmiş.
Saatin kadranı tipik Cartier özellikleri taşıyor. Stilize edilmiş Romen rakamı indekslere sahip kadranda, özellikle daha büyük çalışılmış XII markörünün saate kattığı hava tartışılmaz. Romen rakamlarıyla bezenmiş halkanın iç kısmında ise yine mavi tonda hazırlanmış farklı bir bölüm yer alıyor. Saat 6 noktasına yerleştirilen alt kadran saniye fonksiyonunu işaret ederken saat 3 noktasına konan pencereden üçlü şekilde gösterilen tarih okunabiliyor. Kılıç formunda tasarlanmış akrep ve yelkovan ise yine serinin klasikleşmiş tasarım detaylarından biri olarak yerini alıyor. Kadran markörlerine ve ibrelere karanlık ortamlarda rahat okuma sağlayabilmek adına Super-LumiNova fosfor malzemesi tatbik edildiğini de ekleyelim.
Saate hayat veren mekanizma ise markanın tamamen kendi tasarımı ve üretimi olan Calibre 1904 MC. Cartier’in karizmatik dâhisi Carole Forestier-Kasapi tarafından tasarlanan ve ilk defa 2010 senesinde tanıtımı yapılan mekanizma, markanın farklı modellerinde kullanıldığı gibi, güncel ürün grubunda yer alan pek çok mekanizma için temel platform görevi üstleniyor.
Otomatik kurgulu mekanizma çift tulumbalı düzeneğe sahip ancak bu özelliğine rağmen tam kurulumda sunduğu güç rezervi tek tulumbalı bir kalibre için standart sayılabilecek 48 saat ile sınırlandırılmış durumda. Genel kanının aksine, çift tulumba düzeneğini güç rezervini uzatmak yerine kıl zemberek üzerindeki basıncı dağıtarak stabil bir güç aktarımı sağlamak için kullanan mekanizma, bu özellik sayesinde oldukça hassas zaman tutma değerleri sağlayabiliyor.
Rotor ve köprü gibi ana parçalar üzerinde geleneksel Cotes de Geneve motiflerine yer veren mekanizmanın bileşenleri, konusunda en iyi kabul edilen firmalardan tedarik edilmiş. Glycudur marka balans çarkı, düz tipte Nivarox marka kıl zemberek ve Eta-Chrono regülâtör sistemi ile donatılan mekanizma, estetik güzelliğinin yanı sıra teknolojik özellikleri ile de markanın geldiği noktaya ışık tutan detaylar sunuyor.
İncelemeye konu olan versiyon, kauçuk/tekstil kombinasyonlu bir kayış ile geliyor. Kayışın beraberinde sunulan klasik tipte tasarlanmış toka da görevini başarıyla yerine getiriyor.
Cartier’in son dönemde tanıttığı en önemli spor modellerden biri olan Cartier Calibre De Cartier Diver, markanın geçmişinden gelen sembol detayları sportif bir tarzla harmanlayan başarılı bir model. Tipik Cartier kullanıcı profilinin yanında markayla henüz tanışmamış saatseverlerin de beğeneceğine kesin gözüyle baktığım bu özel saati ve model ailesinin diğer üyelerini yakından görmenizi tavsiye ediyorum.
