Estetiğin teknoloji ile birleştirilebildiği her çeşit ürün fazlasıyla ilgimi çekiyor. Özellikle lüks saatçilikte bileğinizde taşıdığınız nesnelerin tarzınızı yansıtmasının yanı sıra mekanik olarak da mükemmel çalışması ve hayatı kolaylaştıracak fonksiyonlara sahip olması kadar güzel bir şey olmasa gerek.
Chopard, marka bilinirliği ve prestij olarak kullanıcısına lüksü sonuna kadar yaşatıyor diyebiliriz. Bununla beraber 1996 da İsviçre’nin saatçilikteki en önemli bölgelerinden biri olan Jura’da açtığı fabrikada L.U.C. modelleri için ürettiği kalibrelerle de işin mekanik kısmını en yukarıya taşımayı başarıyor.
Saatin estetik özelliklerine geçmeden önce kalibresinden bahsetmek istiyorum. L.U.C 96.20-L referanslı kalibre, Chopard ustalarının tam 296 parçayı bir araya getirmesi ile oluşmuş. 65 saat güç üretebilen mekanizma, entegre edilen mikro rotor sayesinde kendini otomatik olarak kurulabiliyor. Arka kapakta cam kullanılması sebebiyle tüm güzelliğiyle izlenebilen kalibreye “Cotes de Geneve” adı verilen dekor motifleri uygulanmış.
Saat bu özel kalibre sayesinde horolojide söz sahibi olmuş teknik özelliklere sahip. Saat 12’nin altına yerleştirilen büyük gün göstergesi yan yana dönen iki bağımsız çark sayesinde işliyor. Kadrandaki yazıların arasına güzel konumlandırılması sayesinde estetik açıdan güzel bir uyum yakalanmış.
Saatin en dikkat çeken mekanik fonksiyonu ise ay fazı göstergesi diyebiliriz. Hem kuzey hem de güney yarım kürede ayın o günkü durumunun takip edilebildiği ufak gösterge saat 7 hizasına konumlandırılmış.
Ay tıpkı dünya gibi kendisi ışık vermez ve güneşten aldığı ışığı yansıtır. Bu yüzden, Ay’ın Dünya ve Güneş’e göre konumundan ötürü belli bir kısmı aydınlık diğer yüzeyi ise karanlık gözükür.Kimi zaman güneş tarafından tam olarak aydınlatılan ay ( dolunay ), Güneş ile Dünya arasındayken ise aydınlık yüzü Dünya’dan hiç görünmez. ( Yeni Ay) Hilal Ay ve yarım ay gibi evrelerde yine konumuna göre güneşten yansıttığı ışığın dünyadan ne şekilde görüldüğüne göre adlandırılmıştır. Bu rutin işlem tam olarak 29 gün, 12 saat, 44 dakika ve 2.8 saniyede tamamlanmaktadır. Bu kadar komplike bir olayı mekanik bir düzenekle takip edilir hale getirmenin ne kadar zor olduğunun bilincinde olan Chopard ustaları ay fazı göstergesinin çarkında tam 135 dişli kullanmışlar ve bu sayede göstergeden takip edilenin, ayın gerçek durumundan 122 yılda sadece 1 günlük sapma yapacağını iddia edebiliyorlar.
Saat 4 hizasına yerleştirilmiş küçük saniye de estetik olarak tamamlayıcı özelliğiyle beraber COSC sertifikasına sahip kalibrenin dakikliğini ölçmemize de imkân sağlıyor.
“Dress Watch” adı verilen yani genel anlamda daha şık kıyafetlerle kullanılması planlanan takım elbise saatlerinde kişisel tercihim maksimum 40 mm çapındaki modeller olmuştur. Chopard L.U.C. Lunar Big Date ise 42 mm çapında ancak bilekteki görüntüsü gayet dengeli. Beyaz ve kırmızı altın versiyonları bulunan modelin kalınlığı ise sadece 11 mm. Gömlek manşetlerinin altında kendine yer bulabilen saat bilekte gayet konforlu. Hem kullanılan altın renkleri hem de yarı sportif kadran tasarımı sayesinde her çeşit kıyafetle kullanılabilecek olan saat sahibi için gerçek bir statü sembolü desek abartmış olmayız.
Saatte kullanılan tepe de kasa materyalinden yapılmış. Saat, tarih ve saniyenin ayarlanabildiği tepenin altında ay fazı göstergesinin ayarlanabildiği bir buton mevcut.
Chopard kalitesini kullandığı kayışta da fazlasıyla hissettiriyor. Krokodil kayışın ön ve arka yüzeyi konfor ve prestiji harmanlamış. Katlanır klips yerine yine kişisel tercihim olan ve konfora büyük etki eden toka seçilmiş olması da Lunar Big Date modelini benim için bir sınıf daha yukarıya taşımış.
Saatin yansımayı engelleyen safir kristal camı çizilmelere karşı da dayanıklı. Bu camın altından net bir şekilde izlenebilen parlak kadran ise gümüş renginde. Saate farklı bir hava katan Romen rakamları kadranın alt bölümüne yerleştirilen göstergelerden ötürü bütünlüğünü kaybetmiş. 4 ve 8 rakamlarının kullanılmaması ve 5 ile 8’in de kesilerek uygulanması saatin belki de tek olumsuz yanı diyebilirim.
Sonuç olarak ciddi bir rekabetin yaşandığı segmentte rakipleri için ciddi bir alternatif olan Lunar Big Date’nin düşük adetlerde üretilmesinden ötürü kullanıcılar için sofistike bir aksesuar olacağını söyleyebiliriz. Satılmakta olduğu pazarlarda ufak farklılıklar gösterebilen 30.000 usd civarı fiyatı da emsallerine göre gayet kabul edilebilir düzeyde.
Chopard butik ve bayilerinde deneme şansını bulabileceğiniz modeli bileğinize taktıktan sonra çıkartmanın hiç kolay olmayacağı konusunda da sizleri uyarmak isterim.
