Chopard’ın 2005’ten bu yana L.U.C. serisindeki komplikasyon modellerinden biri olan Lunar One, bu yıl platin kasa ile 100 adet limitli olarak saat severlerin beğenisine sunuldu. Hem de göz alıcı mavi kadranıyla.
Bir Baselworld’ü daha geride bıraktık. Ekip olarak çok yoğun geçirdiğimiz fuarda mekanik saatçiliğin sene boyunca tartışıp üzerinde yorum yapacağı ve bir iki aya kalmadan saat severlerin bileklerinde boy göstermeye başlayacak yeni modellerle tanışma fırsatı bulduk.
Bu yıl Chopard standında geçirdiğimiz dakikalar bizler için gerçekten unutulmazdı. Fuarın basın gününde içinde yüzyılın en başarılı motor sporları pilotlarından biri olarak kabul edilen Jacques Bernard “Jacky” Ickx ile yaptığımız video röportaj Horobox kariyerimdeki en heyecan verici anlardan biriydi. Ardından yenilikleri görmek için yaptığımız ziyarette de yeni modelleri inceleme şansımız oldu.
Bunlardan bir tanesi başlıkta da belirttiğim üzere 2005 yılından beri Chopard’ın koleksiyonunda yer alan L.U.C. Lunar One’ın yeni versiyonu.
Yeni modele baktığımızda ilk dikkatimizi çeken, platin kasa ile fevkalade uyumlu duran mavi kadran oluyor. “Sunray” diye tabir ettiğimiz, hafif parlak ve ışığı farklı açılardan aldığında değişik yansımalar yapan mavi tonu, platin kasanın hafif koyu, doğal gri rengiyle adeta bütünleşmiş vaziyette. Mavi kadranlar son dönemin gözdeleri desek yanlış olmaz. Bir süredir sektörün her segmentinden onlarca marka mavi kadranlı yeni modellerini öne çıkarma yarışındalar.
Lunar One her ne kadar perpetual calendar (sonsuz takvim) fonksiyonuna sahip komplike bir saat olsa da beyaz ve kırmızı altın kasalarıyla günlük kullanım için düşünülebilirdi. Peki, kasasında özgül ağırlığı altından çok daha yüksek olan platin kullanıldığında yine her gün kullanılabilecek bir model olarak kalmış mı?
Platin, çoğumuzun bildiği üzere sembolü Pt ve atomik numarası 78 olan kimyasal bir element. Aynı zamanda, mücevherat ve saatçilik alanında kullanılan değerli materyallerden de biri. Lunar One’ın arka kapağında dikkatli gözlerin aşina olduğu Pt950 ibaresi dikkatinizi çekecektir. Bu da kullanılan materyalin %95 saf olduğunu göstermektedir. Kalan %5’lik bölüm, tercihe göre farklı sonuçlar elde etmek için değişik alaşımlardan oluşabilmektedir.
Genel olarak bakıldığında platin kasalar markaların en yüksek fiyatlı modellerinde karşımıza çıkmaktadır. Her ne kadar hammadde olarak altın ile benzer fiyatlarda olsalar da platinin işleme zorluğu ve daha saf olarak kullanılması ( 18 ayar altın %75 saflıktadır) üretim maliyetlerini yükseltmektedir.
Lunar One’ı tüm sunum boyunca bileğimden çıkarmadım. Yaklaşık 1 saat inceleme şansım oldu. Kasanın çapı 43 kalınlığı da 11,47 mm. Kasa gibi kurma tepesi ve klips de platinden yapılmış. Lunar One kesinlikle küçük bir saat değil ama tüm bunlara rağmen platin kasaların zaman zaman rahatsızlık veren ağırlığından en ufak bir eser yok. Bilekte rahatsızlık hissettirmiyor. Aksine denediğim çoğu altın saatten daha yüksek konfora sahip.
Kişisel olarak kasa işçiliğinde en çok dikkatimi çeken detay parlak ve mat yüzeylerin birlikte ne kadar uyumlu kullanıldığı oluyor. Chopard’ın Lunar One’da kusursuzca hayata geçirdiği bu uygulama saate, hem klasik hem de spor bir görünüm kazandırıyor. Hele ki fırçalanmış bölümler Lunar One’da olduğu gibi dikey olarak yapılmışsa.
Chopard kadranda maksimum görünebilirliği sağlamak için de ciddi bir çaba harcamış. Perpetual Calendar fonksiyonlu saatler için kadran dizilimi büyük önem taşıyor. Özellikle büyük gün ve ay fazı göstergesi de varsa iş daha da zorlaşıyor. Chopard Lunar One’da tüm göstergeleri net bir şekilde görünür hale getirirken 100 limitli modelinde indeksler için baton yerine Romen rakamlarını tercih etmiş.
Kadranda dikkat çeken diğer detay da ay fazı göstergesi. Derin mavi tonu üzerinde Kuzey yarımkürenin yıldızlarını görmek mümkün. 122 yılda sadece 1 gün sapma yapan ve ayarlama gerektiren gösterge Chopard teknisyenlerinin kabiliyetli ellerinden çıkan adeta bir sanat eseri.
Saati ters çevirdiğimizde görsel şölen devam ediyor. Calibre 96.13-L dediğimde sizin için ne ifade eder bilemiyorum ama fotoğrafa bakarsanız her detayı müthiş özen ve ustalıkla işlenmiş bir mekanizma göreceksiniz. Calibre 96.13-L Perpetual calendar kalibrelerde nadir gördüğümüz otomatik kurma özelliğine sahip. 22 ayar altından yapılma mikro rotor sayesinde 65 saat güç rezervine sahip mekanizma sahibinin bilek hareketleri sayesinde kendini kurabiliyor. L.U.C logosu ve Guilloche işlemeleri rotoru daha da estetik hale getirmiş. Hallmark of Geneva mührünü de taşıyan kalibre tamamıyla Chopard tarafından geliştirilip hayat geçirilmiş.
Chopard gibi bir markanın perpetual calendar komplikasyonu ile bezenmiş platin kasalı ve sadece 100 adet limitli üreteceği modelinden bahsettiğimizde fiyat etiketi 6 haneli rakamlara gider gibime gelmişti ama 69.000 CHF’ı duyunca nasıl koleksiyona katabilirim hesapları yapmaya başladım diyebilirim.
Chopard L.U.C. Lunar One platin için bu segmentte arayış içinde olanların kesinlikle göz önünde bulundurulması gereken modellerden biri diyebiliriz.
