Saat endüstrisinin lokomotif ürün gruplarından olan Dalgıç Saatleri, bugün saat meraklıları arasında en fazla rağbet gören modellerden biri olmaya da devam ediyor. Sportif tasarımları, ortalama kullanıcının tüm ihtiyaçlarına cevap verebilecek su geçirmezlik değerleri ve dayanıklı yapılarıyla pek çok saatseverin birinci tercihi olan dalgıç saatlerinin hikâyesi sizlerle...
Hikayenin birinci bölümüne buradan ulaşabilirsiniz.
Su geçirmezlik kavramının saat dünyasına girmesi, sınırları zorlamayı seven insanoğlunun ne denli ileri gidebileceğini görmesine imkân verecek yepyeni bir alanın doğuşunu sağlamıştı. Rolex Oyster ile başlayıp Omega Marine gibi önemli modellerle devam eden suya dayanıklı saatler furyası, 1936 yılında yepyeni bir oyuncuyla tanıştı; Panerai Radiomir.
İtalyan Donanmasına dalış ekipmanları üreten firma, donanmanın isteği üzerine su altında kullanıma elverişli bir saat tasarlayabilmek için kolları sıvadı. İlk yıllarında Rolex ile ortaklaşa çalışan Panerai, kasa, mekanizma ve kadran tedariki ile yoluna devam etti. Saatin ismi ise 1898 yılında bilim insanı Marie Curie tarafından keşfedilen ve radyoaktif özelliği bulunan radyum elementinden geliyordu. Radyumun ışıma özelliğinden faydalanan Panerai, karanlıkta büyük bir netlikle görülebilen saat kadranını icat etmeyi başarmıştı. Ne yazık ki radyumun ölümcül etkilerinden bihaber bir şekilde… Radyum 1600 yıllık yarı ömre sahip bir elementti ve hiçbir dış kaynaktan güç almadan ışıma özelliğiyle bu iş için mükemmel çözüm olarak görülüyordu. Yıllar sonra radyoaktivitenin zararlı etkileri ortaya çıkınca kullanımından tamamen vazgeçildi. Maalesef bu esnada radyumla çalışarak kadran üreten işçiler, ileriki yaşamlarında ciddi sağlık problemleriyle karşılaştı. Radyum kızları olarak anılan bu hadise, New Jersey’deki Birleşik Devletler Radyum Fabrikasında gerçekleşti ve sonu ölüme varan trajik olaylar yaşandı.
1943 yılında Panerai, tasarımını daha da güçlendirmek adına, ünlü kurma kolu koruma mekanizmasını geliştirdi. Saatlerin kurma işlevini daha kolay ve contaları aşındırmadan gerçekleştiren sistem sayesinde su geçirmezlik düzeyi arttı ve uzun yıllar aynı düzeyde kalması sağlandı. Panerai 6152-1 modeliyle 60 metrelerden 200 metrelere uzanan su geçirmezlik değeri, derin dalışlar için kritik önem taşımaktaydı.
1950’li yıllara gelindiğinde dalış, hem sportif hem de askeri alanda saat dünyasına yön veren bir aktivite haline gelmişti. Fransız dalgıç grubu "Nageurs de Combat"ın başında görev alan Bob Maloubier, ihtiyaçlarına cevap verebilecek nitelikte profesyonel bir dalış saati tasarlamayı başarmıştı ancak bu modelin üretimi için bir saat markasıyla anlaşmaya ihtiyacı vardı. Sayısız red cevabının ardından Blancpain ile yolları kesişen Bob Maloubier, İsviçreli ünlü marka ile ortaklaşa tasarladıkları model ile bir efsanenin doğuşuna imza attı. 1953 yılında piyasaya sunulan Blancpain Fifty Fathoms, hobi veya profesyonel amaçlı tüm dalış müdavimlerinin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde tasarlanmış yapısıyla büyük ilgi gördü. Fifty Fathoms(50 Kulaç) yaklaşık 91 metrelik su geçirmezlik vaat etse de pratikte bu değeri rahatlıkla aşabilecek kasa yapısına sahipti.
Sağlam tasarım, maksimum okunabilirlik ve her şeyden önemlisi suyun altında geçirilen ve dolayısıyla hava tankında kalan hava miktarını hesaplamaya yarayan bezel ile Fifty Fathoms, modern dalış bilgisayarları henüz daha icat edilmemişken dalgıçların bir numaralı yardımcısı haline gelmişti. Blancpain ile hayatımıza dahil olduktan sonra günümüze dek değişmeyen dalgıç bezeli, kült tasarımı ile halen geçerliliğini korumakta.
Blancpain AquaLung - via. matthewbaininc
Otomatik mekanizma kullanımıyla tepe kısmındaki contalarda minimum aşınma hedeflenmişti. Ayrıca kapalı arka kapak tasarımı saatin genel dayanıklılığını artırırken, anti manyetik özelliği de pekiştirmekteydi. Blancpain dalış bezelini özellikle tek yöne dönebilir şekilde tasarlamıştı. Bunun sebebi suyun altında kazara bezelin dönmesi sonucu dalgıcın gerçek değerden daha az süredir tüpünü kullanıyor olduğunu zannetmesinin önüne geçmekti. Günümüzde de tek yöne dönebilir bezel, bir dalgıç saati gereksinimi olarak bütün modellere uygulanmaktadır.
Blancpain AquaLung - via. matthewbaininc
Blancpain Fifty Fathoms markanın 1980 yılında kapanışına dek türlü varyasyonlarla üretildi. “No Radiation”, US Navy Milspec, AquaLung gibi seçeneklerle üretilen modeller Jean Claude Biver’in 1983 yılında markayı canlandırmasının ardından güncel Blancpain ürün gamı içerisinde standart ve özel seriler halinde yeniden kendine yer buldu.
Blancpain AquaLung - via. matthewbaininc