DeepSea Sea-Dweller " Deep Blue "

DeepSea Sea-Dweller " Deep Blue "

rolex-logo.jpg

Rolex’in piyasa sürdüğü günden beri müthiş beğeni toplayan modeli DeepSea Sea-Dweller bu kez farklı bir tema ile saat severlerle buluştu.

deepsea1.jpg

Yeni DeepSea D-Blue, James Cameron’ın 2012 yılında gerçekleştirdiği, dünyanın en derin noktası olarak bilinen ( 10900 metre ) " Mariana Çukuru "na yaptığı başarılı dalışa adanmış bir saat.

000_00jc.jpg

Kadranda yer alan DEEPSEA yazısında kullanılan yeşil ton Cameron’ın dalış sırasında kullandığı mini denizaltısı Trieste’de kullanılan yeşil ile aynı.

000_dcd.jpg

Cameron denizaltının içinde olduğu süre boyunca Deep Sea Sea Dweller saatini taktı.. Bu arada Trieste’nin mekanik kolu üzerinde de yine bir Rolex vardı.

000_00dsc.jpg

Rolex’in " Deep Sea Sea Dweller Challange " adını verdiği bu özel saat 12.000 metre su basıncına dayanabilecek şekilde üretilmişti.

Boyutları itibarıyla Deep Sea Sea Dweller’ı bile gölgede bırakan Deep Sea Challange satışa sunulan bir saat olmadı.

00_000Rolex-Deepsea-Sea-Dweller-D-blue-Dial-11.jpg

Kutu Seti

DSSD D-Blue, yakın zamanda güncellenen Rolex kutusu içinde geliyor.. Saate ait evrak ve aksesuarların bulunduğu bölümü hafifçe revize eden Rolex kutunun geri alan detaylarında herhangi bir değişiklik yapmamış.

Hemen hemen tüm modellerde aynı formda kullanılan bu kutunun modele göre değişen boyutları olduğunu belirtmekte fayda var.. Bazen aksi sözkonusu olsa da DSSD’nin kutusu diğer Oyster Sports modellerinden bir nebze daha büyük..

_DSC7654.jpg

Kutu içerisinde DSSD’ye ait bir kullanım kılavuzu, kredi kartı boyutunda orijinallik sertifikası, iki adet etiket ( cosc ve model ), temizleme bezi, bezel koruyucu, deri cüzdan, takvim ve tercüme kitapçığı yer alıyor..

Rolex’in kutu konusunda hem görsel hem de materyal olarak hem marka prestiji açısından hem de kullanılan materyaller açısından hep zayıf kaldığını düşünmüşümdür. Malesef bu fikrim yeni güncellenen Rolex kutusunu görünce de değişmiyor.

Kalibre

Saatin kalibresi ROLEX’in denenmiş ve ispatlanmış neo-klasiği 3135.

z_1.jpg

Uzun zamandır üretimde olan bu kalibre markanın pek çok ürününde başarıyla kullanılıyor..

_DSC7603.jpg

Kasa, arka kapak ve ayar tepesi

Saatin çelik olan kısımlarının üretiminde 904 grade çelik tercih edilmiş.. Genelde saat üretiminde kullanılan standard 316 çelik ile karşılaştırıldığında yaklaşık 4 kat daha fazla dayanıklılığa sahip olan bu materyal, asit vb. etmenlere karşı da konvansiyonel paslanmaz çelikten daha dayanıklı.

Pratikte bu farkları hissetmek neredeyse imkansız ancak yine de yüksek teknoloji ürünü materyaller kullanıldığını bilmek insanın hoşuna gidiyor.

Saatin kasası markanın neredeyse tüm Oyster ürün gamına uyguladığı Super Case tabir edilen akımın izlerini taşıyor..

_DSC7640.jpg

Güçlü ve kaslı bir görünüm sunan kalın boynuzlar, tepeyi güvenli bir şekilde saran crown guard’lar ile birleştiğinde ortaya oldukça heybetli duran bu dizayn çıkıyor.. Aslında 44mm. olan kasa çapı, yine kalın lug’lar ve kasayla oranlandığında biraz zayıf kalan 21mm. boynuz aralığının da etkisiyle kesinlike olduğundan daha büyük duruyor.

Bu arada kasanın 17.7mm. ile oldukça kalın olduğunu da eklemekte fayda görüyorum.

Kasanın sol yanında yine eski nesil SD’lerden görmeye alışkın olduğumuz helyum çıkış valfi bulunuyor.

_DSC7614_.jpg _DSC7621.jpg

Kapak için çelik ve titanium bir arada kullanılmış. Ulysse Nardin Maxi Marine Diver kapağını aklımıza getiren bu çift-metal kombinasyonlu kapak yine hem markanın hem de modelin klasik çizgilerini taşıyor.

Çelik bir ring içersinde ve ring’in kasaya vidalanmasıyla sabitlenen titanium orta kapak üzerinde herhangi bir engraving bulunmuyor. Ring üzerinde ise eski nesil SD modellerinden görmeye alışkın olduğumuz engravingler mevcut.

_DSC7619.jpg _DSC7644.jpg

Tepe için, yine markanın tescilli dizaynı olan ve üç ayrı noktadan su geçirmezlik sağlayan TripLock modeli tercih edilmiş. Özellikle belirtmekte fayda görüyorum, ROLEX’in tepesi bence markanın referans alınması gereken dizaynlarının başında geliyor.

_DSC7605.jpg

Su Basıncına Dayanıklılık

Saatin en önemli ve ön plana çıkan özelliği su basıncına dayanıklılık derecesi. Kadran üzerinde de belirtildiği üzere DSSD 3900M su basıncına dayanabilen bir saat.

Bu arada dünyaca ünlü endüstriyel su altı proje ekibi COMEX’in bu saat için özel olarak geliştirdiği ekipmanlar kullanılarak yapılan testlerde elde edilen su basıncına dayanıklılık derecesi 4875M olarak saptanmış ancak ISO normları gereği saptanan max. değerin beyan edilmesi uygun görülmediğinden belli bir tolerans bırakılmış..

111111.jpg

Cam

Saatin camı için Corundum ( sentetik safir ) tercih edilmiş..

DSSD’nin üretim amacına uygun olarak camı da gerçekten türünün nadir örneklerinden. 5,5mm. kalınlığında ve bombeli forma sahip bu camın saatin geneliyle uyumu fevkalade. Ayrıca bombeli formunun ilk nesil SD’lar üzerinde bulunan bombeli mika camlara göndermede bulunduğu da aşikar.

Yansıma önleyici kaplama özelliği ( iç/dış ) bulunmayan bu devasa camın bazı açılardan kadranın okunmasını zor kıldığı bir gerçek. Özellikle yandan bakıldığında hem yansıma hem de mercek efekti nedeniyle saatin okunması güç hale gelebiliyor.

22222.jpg

Bezel

Saatin bezeli klasik dalgıç saati formuna uygun hazırlanmış. Materyal olarak da ROLEX’in yeni nesil saatlerinde kullanığı Cerachrom tercih edilmiş.

Seramik ve Krom alaşımından elde edilen mazlemenin ısıl işlem ile şekillendirilmesi esasıyla üretilen bu bezelin çizilmeye dayanıklılık konusunda oldukça başarılı olduğu aşikar zira kasası ciddi anlamda çizilmiş pek çok saatte üzerinde bir tek çizik olmayan Cerachrom bezellere rastlamak mümkün. Bu arada sert her malzemede olduğu gibi kırılma riski bu materyal içinde geçerli.

_DSC7614_.jpg

Kadran / Kollar / Tarih diski

Saatin kadranı, yine markanın Yacht Master modeli ile tanıttığı Maxi Dial özellikleri taşıyor. Eski nesil örneklere nazaran daha kalın kollar ve daha büyük dot marker’lar sunan bu kadran formunun saatin okunabilirliğine pozitif bir katkısı var. Ayrıca çok da şık durduğunu söyleyebiliriz.

Standart DSSD’den farklı olarak D-Blue için maviden siyaha doğru degrade geçiş yapan mavi/siyah bir kadran rengi tercih edilmiş. Kadranın yüzey formu standart DSSD’in aksine mat değil parlak çalışılmış.

_DSC7624.jpg

Saatin atfedildiği tema ile mükemmel örtüşen bu kadran renginin farklı açıdan gelen ışık ile verdiği nüanslar mükemmel.

Kadranda yer alan “ Deep Blue “ yazısı için uygun görülen açık yeşil renk ile birlikte derin deniz teması tamamlanmış.

Kadran tek kelimeyle muhteşem görünüyor. Tematik saatlerde son derece temkinli davranan Rolex, DSSD D-Blue ile bu konsepti de fevkalade sonuçlandırmış.

_DSC7618.jpg

Tarih diski için beyaz üzerinde siyah font seçilmiş. Şahsen tam aksini tercih eden hatta mümkünse tarih hiç olmasın isteyen bir kullanıcı olarak bu durumdan pek de memnun değilim.

Bu arada DSSD özgü bir diğer özellik ise iç çerçeve üzerinde yer alan indikasyonlar. Saatin teknik özellikleri gereği diğer Oyster Sports serisi saatlerden daha kalın üretilen bu iç çerçevenin üzerinde saatin teknik özelliklerine göndermeler yapan yazılar bulunuyor.

Kadranın fosfor özelliği için yine markaya patentli ürünlerden ChromaLight kullanılmış. İlk bakışta mavi rengiyle dikkat çeken bu yeni materyalin normal Luminova’ya nazaran daha uzun süreli ışıma özelliği sunduğu belirtiliyor.

_DSC7642.jpg _DSC7645.jpg _DSC7646.jpg

Bilezik / Klips

Saatin bileziği yine markayla özdeşleşmiş Oyster dizaynında üretilmiş.

Eski nesil benzerlerine göre pek çok yenilik sunan bu bilezik her ne kadar optik anlamda kasayla uyumsuz gözükse de işlevini yerine başarıyla getiriyor.

Yıllardır eleştirilerin hedefi olan ROLEX bileziklerinin geldiği en son noktayı temsil eden DSSD bileziği gerçekten takdire şayan.

Atkı parçaları dahil olmak üzere bileziğin tüm parçaları masif olarak dizayn edilmiş. Orta parçaların bile masif olarak üretilmesi saatin genel ağırlığını biraz arttırsa da esneme/yıpranma/ses yapma gibi kronik sorunlara dayanıklılığı nedeniyle kesinlikle övgüyü hakediyor.

_DSC2064.jpg

Klips de yine aynı şekilde markanın kendi dizaynlarından GlideLock formuna sahip. Milimetrik ayar yapmak için yüzey kısmında çıkıntısı bulunan kolu kaldırarak bileziği klipsin içine/dışına doğru hareket ettirmek yeterli. Uygun ayar sağlandığında kolun üzerine basarak kilitleyebiliyorsunuz. Oldukça pratik ve şık.

Bilezikte her profesyonel dalgıç saatinde olması beklenen Diver’s Extension ( uzatma ) parçası mevcut. ROLEX bu bilezikte parçanın bir ucunu klipse bağlamak yerine parçanın tamamını katlanabilen ayrı bir parça olarak dizayn etmiş.

Bileziğin geneliyle birlikte düşünüldüğünde oldukça ince duran bu parça açıkçası çok da kullanışlı değil zira eğer saatin üzerinde ekstra bir veya iki bakla bırakırsanız zaten GlideLock sistem size wet suit üzerine takmak için gereken uzunluğu sağlayacaktır. Ancak standard wet suit yerine özel modeller ve/veya eldiven vs. gibi ekstra ekipman sözkonusu olursa evet bu diver’s extension lazım olabilir.

_DSC7652.jpg

Konfor

DSSD özellikle kasa kalınlığı ve genel ağırlığı gözönüne alındığında takması çok da komforlu bir saat değil. Kasanın yüksek yapısından kaynaklanan ağırlığından ve kasayla kıyaslandığında ince kalan bilezikten ötürü dengesizleşen ağırlık merkezi saatin kolda sürekli hareket etmesine yol açıyor.

DSSD bilezik ayarı iyi yapılması gereken bir saat zira eğer çok sıkı takarsanız kangren olmanız işten bile değil. Yok eğer çok bol takarım derseniz bir yere çarpmanız kaçınılmaz.

Ben saatlerimi sürekli bol taktığımdan ne şekilde korumam gerektiği konusunda da az çok tecrübeli sayılırım. O bakımdan DSSD için de bu tercihimi değiştirmedim.

Yalnız konfor konusunda ufak bir tavsiyede bulunabilirim; DSSD’ın Diver’s Extension parçası bileziğe normal bir bakla gibi tutturulmuş ayrı bir parça.. Ancak bir bakla nispetinde ergonomik (içbükey) dizayn edilmediği gibi normal bir bakladan da daha uzun. Ben bu extension’ı normal bir baklaymış gibi bilezikten söktüm ve yerine normal bir bakla ekledim.

Sonuçta diver’s extension’a hayatım boyunca ihtiyacım olmayacağını da düşünürsek bana gayet mantıklı gelen bir çözüm yolu oldu.

Bu bahsettiğim diver’s extension parçasının iptali ile hatırı sayılır bir kullanım kolaylığı sağladığımı söyleyebilirim ancak yine de büyük saat takmaya alışkın olmayanlar ve/veya bilekleri çok ince olanlar için Sea Dweller 4000 sanıyorum daha yerinde bir tercih olacaktır.

_DSC7648.jpg

Değerlendirme

Saate ait negatif ve pozitif yönleri saymak istersek;

(+)

1) Markanın tüm güncellemelerini üzerinde barındıran, yeni bir model.

2) Teknolojik olarak dünya üzerinde bulunan en başarılı -standart üretim- analog ve mekanik dalgıç saati.

3) Markanın su sporları konusundaki en başarılı saatinin tematik versiyonu olması.

(-)

1) Ağırlık.. Saatin tam bilezik ile ağırlığı 220gr.

2) Kalınlık.. Saatin kalınlığı 17,7mm.

3) Konfor zayıflığı.. Saatin kasa kalınlığı ile oranlandığında ince kalan bileziği nedeniyle yaşanması kaçınılmaz ’’ kola iple taş bağlanmış olma ’’ hissi.