Sosyal medyadan takip ediyoruz, haberlerini okuyoruz ve heyecanla bekliyoruz... Peki, nedir bu Dubai Watch Week?
Saat kültürüne tutkuyla bağlı insanların saatleri sevmelerinin dışında ortak bir özelliği daha var; bir araya gelmeyi sevmek. Bu nedenle farklı ülkelerde kendimizi ait hissettiğimiz, bilgi aldığımız, fikirlerimizi paylaştığımız, yenilikleri incelediğimiz farklı organizasyonlar yapıyor, platformlar kuruyor ve saat tutkumuzu paylaşmak için toplanıyoruz.
Bu etkinliklerden bir tanesi, Dubai Watch Week, henüz çok yeni olmasına rağmen gittikçe daha çok yankı uyandırıyor, büyüyor ve gelişiyor. 2015 yılında Ahmed Seddiqi & Sons girişimiyle ortaya çıkan Dubai Watch Week, saat kültürü ve mirasını koruma amacıyla kurulan ve ticari kaygı taşımadan (şimdilik) düzenlenen en büyük etkinlik diyebiliriz. Sektördeki kilit isimlerle saat koleksiyonerlerini bir araya getirme amacı taşıyan etkinlik, zaman içinde öğretici paneller, saatçilik ve ince el işçiliği ustalık dersleri gibi alt başlıklarla bambaşka bir görünüme kavuştu.
Böylesi bir platforma tek başına ev sahipliği yapmak pek mümkün değil tabii. Bu nedenle ilk kez yapıldığı 2015 yılından beri Ahmed Seddiqi & Sons, hepimizin çok yakından tanıdığı ve bildiği müzayede evi Christie’s, dünyanın en büyük finans merkezlerinden biri olan Dubai International Financial Centre (DIFC) ve Dubai Culture & Arts Authority iş birliği halindeler. Ahmed Seddiqi & Sons’ın bölgenin en büyük lüks saat perakendecisi olduğunu da eklemeden geçmeyelim.
Bugüne kadar yaptıkları en büyük etkinlik için hazırlanan Dubai, 6.000 metrekarelik alanla katılımcıları karşılayacak. 2019’u özel kılan nedenlerden biri de sektör devi Rolex’in ilk kez bu etkinliğe katılacak olması. Ayrıca tanıtımı yapılacak olan saatlerin heyecanı da şimdiden herkesi sarmış durumda. 20-24 Kasım tarihleri arasında gerçekleşecek etkinlikte saat dünyasının efsanevi isimlerinden Jean-Claude Biver, ünlü aktör ve saat tasarımcısı Aldis Hodge, WatchBox’un ortak kurucusu ve CEO’su Danny Govberg, saat ustası Philippe Dufour ve Christie’s global yönetim direktörü Aline Sylla-Walbaum da konuşmacı olarak yer alacak.
Saat fuarlarının zor zamanlar geçirdiği ve konseptlerini yeniden tasarlayarak geliştirmeye çalıştıkları şu içinde bulunduğumuz zamanda, Dubai Watch Week’in bir kez daha sektöre enerji katacağına şüphem yok. Ayrıca bu seneki organizasyona Rolex’in bile resmen katılmayı kabul ettiğini hesaba katarsak, etkinliğin ne derece önemli bir hal aldığını da görmemek mümkün değil... Orta ve Uzak Doğu bölgelerinin sahip olduğu potansiyel uzun zamandır biliniyor olmasına rağmen, bu konuyla ilgili resmi girişimlerin oldukça yeni tarihli olduğu da gözlerden kaçmıyor. Singapur’da lansman yapan Patek Philipe ve hemen ardından saat dünyasının dev organizasyonu SIHH’i devraldığını açıklayan yine Uzak Doğu merkezli Watches & Wonders, bu duruma en bariz örnekler.
Sonuç ne olursa olsun değişim kaçınılmaz bir olgu... Saat dostlarıyla beraber kaliteli zaman geçirmek ise, yer ve zaman fark etmeksizin, eşsiz bir duygu.