Girard Perregaux, sadece markanın değil İsviçre saatçiliğinin de bir noktada sembolü haline gelen “üç köprü” konseptini, modern bir bakış açısıyla tekrar yorumluyor.
Saatçilik tarihinde ismi Girard Perregaux birlikte anılır hale gelmiş bu tasarım konsepti, markanın 1867 senesinde tanıttığı Tourbillon modeline kadar uzanıyor. Mekanizmada yer alan köprüleri kadrandan görünebilecek şekilde kullanan bu kült tasarım, saatlerin mekanizmalarını gözler önüne seren Open Works veya Skeleton tarzı stillerin de ilk örneği kabul ediliyor.
Yeni tanıtılan model ise hem kozmetik hem de tasarımsal manada bu konseptin en yeni ve en rafine yüzünü temsil ediyor.
Girard Perregaux Tourbillon Three Flying Bridges 44mm çapında tasarlanmış, 18K pembe altın kasa ile geliyor. Kalın boynuzlarının yanı sıra modern kurma kolu tasarımıyla da sportif bir görüntü sunan kasanın her iki yüzünde de safir kristal camlar yer alıyor.
Elbette modelin en dikkat çekici kısmını kadranı oluşturuyor. Markanın sembol detaylarından Three Bridges konsepti, bu sefer altın üzerine siyah PVD kaplama tasarımıyla stealth tabir edilen tarza gönderme yapan köprülerle yorumlanıyor. Siyah detaylı pembe altın markörlerin ve kolların yer aldığı kadranın saat 6 hizasında Tourbillon yer alıyor. Üç boyutlu tasarım tarzıyla normal bir saatte görünmeyen birçok bileşeni görünür kılan kadran tasarımı, markanın alametifarikası haline gelen konsepti modern zamanlarla buluşturuyor.
Yeni modele marka bünyesinde tasarlanıp üretilen Caliber GP09400-1273 hayat veriyor. Masif beyaz altın mikro-rotor ile kurulan otomatik mekanizma, tam kurulumda 60 saate kadar güç rezerv süresi sunuyor. Üst üste sıralanan üç köprüden ilki, mikro-rotor ve tulumba bileşenlerini tutuyor. İkinci köprünün ön kısmında markanın ismi, dikey kısımlarında ise model adı yazıyor. Üçüncü köprü ise toplam 79 bileşenden oluşan ve sadece 0.25gr ağırlığıyla dudak uçuklatan Tourbillon bulunuyor.
Model siyah timsah derisi kayış ve 18K pembe altın toka ile satışa sunuluyor.
