Swatch Group bünyesinde faaliyet gösteren markalardan Amerikan asıllı Hamilton ilk defa Baselworld 2013 bünyesinde tanıttığı Face 2 Face modelinin güncellenmiş versiyonuyla sayfalarımıza konuk oldu.
Yazımın başında da belirttiğim üzere Hamilton Face 2 Face konseptinin ilk versiyonu Baselworld 2013 bünyesinde saat severlerle buluşmuştu. Çift taraflı saatler söz konusu olduğundan akla gelen ilk isim olan Jaeger LeCoultre Reverso modelini andıran dönebilen kasasıyla dikkatleri üzerine toplayan model, birbirinden bağımsız çalışan iki ayrı saat modülü ile de fuarda kendinden söz ettirmeyi başarmıştı.
Bir tarafında kronograf fonksiyonuna, diğer tarafında ise sadece saat fonksiyonuna yer veren saatin birbirinden bağımsız tasarlanan iki mekanizması bulunuyordu. Calibre ETA 2904 kronograf kısmına hayat verirken, sadece saat özelliği sunan taraf ise Calibre ETA 2671 ile donatılmıştı. Geniş çaplı oval kasa içerisine yan yana yerleştirilen iki mekanizmadan oluşan saat, şüphesiz sıra dışı tasarımıyla oldukça ilgi çekmişti.
Hamilton üç sene aradan sonra Face 2 Face konseptinin ikinci jenerasyonunu yine Baselworld (2016) bünyesinde saat severlerin beğenisine sundu. Temelde ilk versiyonda bulunan döner kasa formunu tekrar kullanan yeni modelin öne çıkan özelliği ise her iki kadranın da aynı mekanizma ile çalışabilecek şekilde tasarlanan mekaniği oldu. Her iki kadranda da kronograf ölçümleri yapabilen model, kullanışlılık anlamında da başarılı güncellemelere yer vermesiyle beğeni topladı.
Öncelikle saatin genel olarak son derece başarılı bir tasarımı olduğunu söyleyebilirim. Farklı iki mekanizma yerine tek bir mekanizma ile çalışabilen kadranlar ise mühendislik olarak bence modelin ilk jenerasyonunda göze çarpan yegâne zayıf noktayı da bertaraf ediyor.
Ön tarafta yer alan kadran üzerinde saati ve tarihi görmek mümkün. Ek olarak bir de kronograf modülü barındıran ön kısmın üzerinden 30 dakika ve 12 saat sayaçları ile ölçüm yapabiliyorsunuz. Arka kısma geçtiğimizde ise bizi yine bir kronograf kadranı karşılıyor ancak bu sefer saat ve tarih fonksiyonu yerine farklı metrik hesaplamalar yapabileceğiniz bir dizilim karşınıza çıkıyor.
Kadranlara konseptin DNA’sına sadık kalacak şekilde tasarlanmış oval bir kasa ev sahipliği yapıyor. İki yöne dönecek şekilde tasarlanmış mekaniğin çalışma hissi son derece başarılı ve tok. Hem mekanik tasarım hem de genel detay işçiliği açısından Hamilton bence fevkalade bir iş çıkarmış. Hatta saatin limitli üretim olduğunu ve nispeten benzeri sayılabilecek Jaeger LeCoultre Reverso ve TAG Heuer Monaco 69 gibi saatlerin fiyatlarını da hesaba katarsak bu durum daha da netlik kazanıyor.
Hamilton Face 2 Face II mavi ağırlıklı detaylar içeriyor. Her iki kadranda da gayet zevkli bir şekilde yerleştirilmiş mavi detaylar aynı hassasiyet ve harmoni içerisinde deri kayışta da yerlerini alıyor.
Ön kısımda yer alan kadranda çok katmanlı bir forma yer verilmiş. Metalik gri ağırlıklı tasarlanan kadranın kısmen iskelet bölümünden gun metal tonunda üretilmiş tarih diskini ve kasanın içindeki dönüş hareketini yapan çerçeveyi görmek mümkün.
Diğer tarafta yer alan kadranda ise daha endüstriyel bir tasarım tercih edilmiş. Antrasit renginde hazırlana kalibrenin rahatça izlenebildiği arka taraftan safir cama iç kısımdan işlenmiş Pulsometer ( nabız ölçer ) skalasını görüyoruz. Takimetrik skala sayesinde hız hesaplamak ve telemetre fonksiyonu ile şimşek çakması gibi uzak ses kaynaklarının bulunduğunuz noktaya olan mesafesini hesaplamak gibi işlemler de yine arka tarafta yer alan kadran sayesinde yapılabiliyor.
Kasanın yan kısmında üzerinde Hamilton logosu buluna ayar tepesinin yanı sıra bir çift de kronograf butonu yer alıyor. Ön taraftan bakıldığında kronograf butonlarının kullanımı normal bir saatten farklı değil ancak arka tarafa geçildiğinde doğal olarak butonların görevi yer değiştiriyor. Bu ilginç tasarımın bir sonucu olarak arka kadrandan izlenen saniye kolu normalin aksine saat yönüne değil saat yönünün tersine hareket ediyor.
Saate hayat veren mekanizmanın referansı Caliber H-41. Otomatik kronograf özelliği ve 60 saatlik güç rezervi dışında pek bahsedilmeyen mekanizmanın kronograf dizilimine ve oldukça titreşimli çalışan rotoruna bakarak ETA Valjoux 7750 tabanlı olduğunu tahmin edebiliriz.
Saati oldukça beğendiğimi söyleyebilirim. Tarz olarak diver saatler ağırlıklı bir zevkim olması itibarıyla bana pek hitap ettiğini düşünmüyorum ki dönebilen büyük oval bir kasaya ve iki farklı kadrana sahip bir saat söz konusu olduğunda saat meraklılarının geneli benden çok da farklı yorum yapmayacaktır diye düşünüyorum. Ancak saatin enteresan tasarımı, ilk versiyonuna nazaran daha rafine bir hale gelmesi için verilen uğraş ve başarılı sonucu, mükemmel işçilik kalitesi ve limitli üretimi düşünüldüğünde meraklıları açısından fevkalade bir alternatif olacağına da eminim.
