Hayat Kurtaran Saatler

Hayat Kurtaran Saatler

Ulu önderimizin ebediyete intikalinin 84. yıldönümünde, onun hayatını kurtararak bir ulusun kaderini değiştiren cep saatini ve beyazperdede yer almış ünlü hayat kurtaran saatleri bir araya topladık. 

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ulu önder Atatürk’ü ebediyete intikalinin 84. yıldönümünde rahmet ve saygıyla anıyoruz. Hepimiz, Anafartalar Grup komutanıyken Conk Bayırı’nda taarruz sırasında göğsüne isabet eden şarapnel parçasının üzerinde taşıdığı cep saatine çarptığını ve bu sayede hayatta kaldığını duymuşuzdur. Büyük bir beğeniyle aldığınız ya da özel günlerden birinde hediye olarak gelen saatinizin bir gün hayatınızı kurtarabileceğini hiç düşünmüş müydünüz?

Tarih 10 Ağustos 1915’i gösteriyordu. Sabah 4:30 sıralarında, Conk Bayırı’nda mevzilenmiş binlerce askere, düşmana hücum emri verildikten sonra sessizlik bozulmuş ve toz dumana karışmıştı. Düşman da boş durmuyordu. Havada top gülleleri ve mermiler uçuşuyordu. İşte ne olduysa o anda oluyor ve bombalardan kopan bir şarapnel parçası ulu önderin göğsüne isabet ediyordu.

Acıyı hissettiğinde sarsılmıştı. Tarifsiz bir acı hissediyordu ve elini istemsiz bir şekilde isabet aldığı noktaya götürmüştü. Kan yoktu ama acı devam ediyordu. O an anladı ki şarapnel parçası üzerinde taşıdığı cep saatine isabet edip parçalamıştı. Olayı sadece yanındaki silah arkadaşı Yarbay Servet Bey görmüştü. Kendisine sus işareti yaptı. Komutanlarının vurulduğunu görmek, hayatlarını hiçe sayarak mermilere doğru koşan Mehmetçikleri olumsuz etkileyebilirdi. Hemen kendine geldi ve birliklerinin başında savaşmaya devam etti.

Hayat-Kurtaran-Saatler-Atatu-rk.jpg

Bu cep saati Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatını kurtarmakla kalmayıp aynı zamanda bir ulusun kaderini de değiştirmişti. Çanakkale’nin geçilmez olduğu gerçeğinin tüm dünyaya duyurulduğu taarruzun sonunda, ulu önder Atatürk hayatını kurtaran saati bölgeden sorumlu Alman Mareşal Liman Von Sanders’a hediye etmişti. Zaman içerisinde birçok haber duyulsa da bu saatin şu an nerede olduğu hakkında hala net bir bilgiye ulaşılamadı.

Gerçek hayatta buna benzer hikâyeler var mıdır bilemiyorum ama, beyaz perdede birçok filmde karakterlerin hayatını kurtaran saatler mevcut.

Bunların içerisinden dikkatimi çekenleri sizlerle paylaşmak istedim zira tamamı büyük heyecan içerisinde geçen filmlerde, hikâyeye kendimizi kaptırıp saatlerle ilgili bu sahneleri büyük bir ihtimalle kaçırıyoruz.

İlk filmimiz ünlü yönetmen Roman Polanski’nin 2002 yılında gösterime giren ve Adrien Brody’nin Polonyalı bir müzisyeni canlandırdığı müthiş yapım, “Piyanist”. II. Dünya Savaşı sırasında Almanların zulmünden kaçmaya çalışan genç piyanist, bölgedeki dostları sayesinde gizlice bir eve yerleştirilir. Uzun süre geçirdiği evde, arkadaşları ona yardım etmekte, yiyecek bulmakta zorlanmaya başlar. İşte o an Wladyslaw Szpilman’ın Jaeger-LeCoultre saati devreye girer ve belki de bir hayat bu sayede kurtulur.

İkinci filmimizde ise güneşte yaşanan patlama sonucu dünyanın sonu gelmek üzere. Kişi başına 1.000.000.000 Amerikan dolarını gözden çıkarabilecekler için ise bir kurtuluş planı hazırlanıyor. 2012 isimli filmde usta aktör John Cusack, boşanmış bir babayı canlandırıyor. Yeryüzünde büyük sarsıntılar başladığında kurtuluşun yerde değil havada olduğunu anlıyor. Heyecanlı sahnelerin yaşandığı dakikalarda gördüğü pilotu, kendisini ve ailesini uçağıyla felaketin yaşandığı bölgeden uzaklara götürmesi için ikna etmeye çalışıyor. Yardımına koşan ise yine bir saat oluyor. IWC’nin efsanevi pilot saatlerinden Mark XVI, bir ailenin hayatını kurtarırken filme de heyecan katıyor.

Sihirbazlar çetesi yine iş başında. Serinin ilk bölümde büyük ilgi çeken “Now You See Me” ikinci filmde aynı başarıyı yakaladı demek biraz zor. “Atlılar” bu kez imkânsıza yakın bir görevi üstlenirken sempatik Amerikalı aktris Lizzy Caplan “Lula” rolü ile ekibe katılarak filmi seyredilebilir hale getiriyor. Mark Ruffalo’nun canlandırdığı Dylan karakteri görevin zorluklarıyla uğraşırken bir yandan da eski ünlü illüzyonist babasının hikâyesini de ortaya çıkarmaya çalışıyor. Zor bir illüzyon gösterisi sırasında babasının ölümüne sebep olan dev kasa yıllar sonra Dylan’a da mezar olmak üzereyken, olayın kahramanı yine bir saat oluyor. Zamanında babasına ait olan saatin aslında illüzyon gösterisinde kullanılan bir araç olduğu ortaya çıkıyor. Küçücük kasanın içinde boğulmak üzereyken saatin içerisine yerleştirilmiş tel parçasını kullanan Dylan, hayatını kurtarıyor ve şov devam ediyor. 

Eminim ki daha birçok filmde saatlerin hayat kurtardığı sahneler vardır. Yorum kısmında aklınıza gelenleri paylaşırsanız eminim saat severler keyifle seyredecektir.