Seiko’nun prestij ürün gamı olarak kabul edilen Grand Seiko ailesinden Hi-Beat GMT modelini sizin için inceledik.
Kadran
Kadran konusunda hem tasarım hem de işçilik kalitesi olarak son derece başarılı bulduğum Seiko, özellikle Grand Seiko ürün gamı için mevcut standartların da üzerinde bir özen göstermiş. Özellikle yakından incelendiğinde kadranın ne derece özenle hazırlandığı hemen anlaşılıyor.
Dikey çizgiler ile hareketlendirilen kadran için füme/antrasit tonlarında bir renk seçilmiş.Kılıç formunda ve biraz retro sayılabilecek genişlikte tasarlanan akrep ve yelkovan, kadranda yer alan baton markörlerle uyum içerisinde duruyor. Saniye kolu ve GMT kolu için daha ince bir tasarım tercih eden Seiko hem kadranın bütünlüğünü korumuş hem de GMT fonksiyonun rahat okunmasına yetecek farklılığı da sunmuş.
Saat 3 yönüne yerleştirilmiş tarih penceresinde görünen disk için siyah zemin üzerine beyaz font tercih eden Seiko, şahsen özellikle dikkat ettiğim “kadran ile kontrast olmayan tarih penceresi” konusunda benden kesinlikle özel bir teşekkür alıyor.
Grand Seiko logusunun hemen altında bulunan ve kalibrenin önemli özelliklerini vurgulayan Hi Beat 36000 ve GMT yazıları da saatin geneline hakim sade tasarımı zedelemeyecek zariflikte tasarlanmış.
Kasa
Paslanmaz çelikten üretilmiş kasa 40mm çapa sahip. Tasarım olarak sade ve zarif çizgiler içeren kasanın biraz kalın boynuz tasarımının da etkisiyle olduğundan bir klik daha küçük durduğunu söylemek mümkün.
Saatin polisaj/satinaj işçiğilinden özellikle biraz bahsetmek istiyorum. Grand Seiko’yu elime aldığımda ilk düşündüğüm saatin metalden değil camdan yapılmış kadar net polisaj hatlarına sahip olduğu oldu. Hatta yüzey kusursuzluğunda Rado ve Movado gibi markalarda örneklerini gördüğüm Tungsten kasalı modelleri anımsattığını söyleyebilirim.
Elimde büyüteçle saatin kasasında eşit olmayan yüzey formu aradım ama açıkçası cam netliğinde hatlardan başka birşey göremedim.
Parlak ve hafif bombeli tasarlanan bezel safir kristalden üretilmiş ve yansıma önleyici kaplanmış camı çevreliyor.
Arka kapağin içinde bulunan cam pencereden kalibreyi izlemek mümkün.
Saatin su geçirmezilk değeri ortalama günlük kullanım için yeterli olan WR100M olarak belirlenmiş.
Bilezik
Paslanmaz çelik bilezik tasarım olarak ilk başta insana sıradan olduğunu düşündürtecek sadelikte de olsa yakından incelendiğinde saatin geneline hakim kusursuzluğunu kısa zaman içinde belli ediyor. Bileziği oluşturan baklaların kenar kısımları hafif yuvartılmış şekilde tasarlanmış. Bu sayede saat kolda son derece konforlu duruyor. Ayrıca baklaların birbirine temas ettiği yüzeyleri asgariye indiren bu tasarım detayı bileziğin hareket etmesi esnasında baklaların sürtünerek birbirini çizmesi ihtimalini de neredeyse sıfıra indiriyor.
Parlak kısımları mat kısımlara nazaran daha az oranda kullanan Seiko çizilmeye açık olan parçaları asgaride tutarak hem bileziğin uzun kullanım sonrası bile yeni durmasına imkan vermiş hem de parlak yüzeylere de yer vererek bileziğin optik olarak hareketli durmasını sağlamış.
Çift yönden buton ile açılıp kapanan katlanır klips görevini başarıyla yerine getirirken saatin geri kalanıyla da mükemmel uyum sağlıyor.
Kalibre
Saatin içerisinde Seiko’nun GS modelleri için kullandığı ve ilk defa 2009’da tanıttığı 9S85 referanslı kalibrenin GMT modülü eklenerek modifiye edilmiş versiyonu olan Ref. 9S86 yer alıyor.
36000vph çalışma hızına sahip otomatik kalibre, Hi-Beat özellikli ilk GMT fonksiyonlu Grand Seiko kalibre olma özelliğini de taşıyor.
-3sn ila +5sn arasında seyreden standart hassasiyeti ile COSC standartlarının 1er sn altına inmeyi başaran kalibrenin mekanik anlamda yakaladığı başarı kadar optik detaylarında yer alan hassas işçilik de kendinden söz ettirecek nitelikte.
Perfore şekilde tasarlanmış rotor yine sade ancak zarif bir tasarım detayı olarak karşımıza çıkıyor. Rotor üzerinde yer alan iki pencereden saatin en az kadranı kadar özenle dekore edilmiş kalibre parçalarını görmek mümkün.
Köprülerde yer alan dekorasyon formu ilk başta Glashütte saatlerinde görmeye alıştığımız forma benzer de dursa dikey çizgilerin kalınlığı ile ayrılıyor.
Öncelikle saati çok beğendiğimi söylemeliyim. Tasarım, hassasiyet, kolda duruş, konfor ve kusursuzluk parametlerimin tamamını karşılayan bu güzel saat için pek de bahsedecek olumsuz bir yön bulamıyorum açıkçası. Olabilecek yegane olumsuz durum -ki aslında tamamen göreceli olduğu için tam anlamıyla olumsuz da diyemiyorum- saatin satış fiyatı olabilir. Saat meraklıları arasında da hararetli tartışmalara konu olan bir durum Grand Seiko ürün gamının fiyatlandırma politikası zira, Seiko markası hemen hemen tüm dünyada fiyat/performans değeri açısından neredeyse alternatifsiz ürünler üretmesiyle tanınıyor ancak Grand Seiko ürün grubu için istenen fiyatlar ismi direkt prestij parametresiyle beraber anılacak İsviçre markaları ile yarışır nitelikte.
Eğer sade ve klasik tasarımlardan hoşlanıyor ve saatinizde GMT fonksiyonu arıyorsanız Grand Seiko Hi-Beat GMT mutlaka listenizde olması gereken bir model. Aranılan özelliklere üstün hassasiyet, özgün tasarım ve de en önemlisi “nadiren bir benzerine rastlama” da ekleniyorsa Japon yaşam felsefesini her detayında hissettiren bu özel saat sizin için biçilmiş kaftan.
