Yalnızca 20 sene önce saat ustaları büyük markalarda çalışıyor ve büyük isimler altında gölgeleniyorlardı. Bu gölgelerin içinden kendi isimleriyle çıkan değerli saat ustalarından bazılarını daha yakından tanıyalım istedik.
Patek Philippe, Audemars Piguet, Rolex, A. Lange & Söhne, IWC gibi büyük markaların bünyesinde birçok yetenekli saat ustası hünerlerini sergiliyor. Bütün bunların yanı sıra daha derinden ama yine sağlam adımlarla ilerleyen ustalar var ki her zaman her yerde adlarını görmesek de biliyor, ilgimizi çekenlerin işlerini yakından takip ediyoruz. Bu isimlerden üçünün hikâyesini siz değerli okuyucularımız için derledik.
François-Paul Journe
Bağımsız F.P. Journe markasının yaratıcısı François-Paul Journe, bilgisini vereceğimiz diğer saat ustalarından biraz daha fazla tanınıyor. Kazandığı bu haklı ünde elbette ki yeteneğinin, teknik zekâsının ve yaptığı tourbillon’ların katkısı çok büyük. Fransa Marsilya’da büyüyen saat ustasının hikâyesi, dersleri çok iyi olmadığı için 14 yaşında Marsilya’da bulunan saatçilik okuluna gönderilmesiyle başlıyor. Ele avuca sığmayan Journe, 2 sene sonra okuldan atılıyor. Daha sonra Paris’e amcasının yanına gönderilen saat ustası, saatçilik eğitimine burada devam ederken ders dışında kalan vaktini amcasının antik horoloji restorasyon atölyesinde çalışarak geçiriyor.
Antide Janvier, Abraham Louis Breguet, Ferdinand Berthoud gibi 18. yüzyılın zeki saat ustalarından etkilenen Journe, ilk saatini 25 yaşındayken tamamlıyor. Her bir bileşeni tek tek elde hazırlanan cep saatinin tamamlanması 5 yılını alıyor. Bir süre değerli İsviçre markaları için farklı komplikasyonlara sahip mekanizmalar geliştiren Journe, kendisine ait bir marka yaratarak yoluna devam ediyor.
François-Paul Journe kariyerinin en büyük dönüm noktasının Sonnerie Souveraine olduğunu belirtiyor. Kendisinin yarattığı en zor ve en başarılı horolojik kreasyonun araştırması 6 sene sürmüş. 10 patent, 500’den fazla bileşen, dört ay süren montaj da bu saat için harcanılan emeğin ne kadar büyük olduğunu gözler önüne seriyor.
Christophe Claret
Varlıklı ve köklü bir aileden gelen Fransız saat ustası Christophe Claret, 1962 doğumlu. Horoloji tutkusu 1976’da bir saat tamir atölyesinde başlayan Claret, burada bir seneden fazla çalışarak mekanizma temizliyor ve bakımını yapıyor. 1978 yılında Cenevre Saatçilik Okulu’na başlayan Christophe Claret, eş zamanlı olarak Lyon’da atölye kuruyor.
Claret’nin dört yıl sonra saatçilik okulundan sadece en iyi öğrencilere verilen “diploma” sertifikasıyla mezun oluşu, kendisinin bugün, yaşayan en iyi saat ustaları arasında yer alacağının sinyallerini veriyormuş. 10 ay Roger Dubuis ile çalışan ve perpetual takvim özellikli saatler üzerine uzmanlaşan Claret, Ulysse Nardin’in o dönemki sahibi ve CEO’su Rolf Schnyder’dan siparişler aldı, Giulio Papi ve Dominique Renaud ile ortak Renaud Papi Claret’yi (RPC) kurdu. 1991 yılında Renaud ve Papi’nin sahip olduğu hisseleri de satın alan Claret, şirketin adını değiştirerek Christophe Claret SA yaptı. Le Locle tepelerinde bulunan ve atölye olarak kullanılan Soleil d’Or’, 1999 yılından beri Christophe Claret’e ait.
2000 yılında yetenekli saat ustasının maharetli ellerinden çıkan Tourbillon Orbital, saatseverler tarafından ilgiyle karşılanmıştı. Bir tourbillon regülatörüyle donatılan bu kalibre (IO2000), kasanın içindeki ekseni üzerinde dönüyor. Kasanın yanında görülebilen yanal güç rezervi son dokunuş olarak mekanizmayı tamamlıyor. Her geçen gün atölyesini genişleterek yoluna devam eden yetenekli saat ustası, 2009 yılında çıkardığı DualTow ve versiyonları, Adagio, Blackjack, Baccara, X-TREM gibi modelleri ve kadın saatleriyle horoloji camiasında yakından takip ediliyor.
Antoine Preziuso
İsviçreli saat ustası Antoine Preziuso 30 seneye yakındır kendi markası altında saat üretiyor. Preziuso’nun saat tutkusu çok eskilere dayanıyor. 1950’lerde saatçiliğin yaygın olduğu bir mahallede büyüyen saat ustası, bir nevi babasının yolunu izlemiş diyebiliriz. Bir saat firması için çalışan babası, bir çalar saatin ve masa saatinin nasıl sökülüp takılacağını henüz küçük yaşlardayken oğluna öğretiyor. Aile ve çevrenin de etkisiyle Cenevre Saatçilik Okulu’na başlayan ve burada dört sene eğitim alan Preziuso, henüz öğrenciyken Gérald Genta gibi önemli isimlerle tanışıyor ve hatta birlikte çalışma dileğini iletiyor.
Sınıfını birincilikle bitiren saat ustası, Patek Philippe’de iki yıl çalışarak temel saatçilik tekniklerini burada deneyimliyor. Hayatını bir atölyede geçirmek istemediğine karar veren Antoine Preziuso, hem işi hem de şehri arkasında bırakarak seyahate çıksa da bir zaman sonra Cenevre’ye geri dönüyor. Antikacılardan ve bitpazarlarından satın aldığı eski saatleri yenileyerek satarak para kazanıyor ancak saat tasarlamayı da bırakmıyor. Preziuso’nun en eski tasarımlarından biri olan ve kule saatlerinden esinlenen Siena modeli bugün hala üretiliyor. İlk büyük atılımıysa Baselworld fuarında Japon iş insanın bu saatten 200 adet sipariş vermesiyle gerçekleşiyor.
Saat ustasının ünlü ‘Tourbillon of Tourbillons’ modellerinin teknik başarı yalnızca Preziuso’ya değil aynı zamanda oğlu Florian’a da ait. Saatçilik eğitimini tamamlayan Florian uzun zamandır babasının izinden gidiyor ve yakın zamanda horoloji dünyasında ünlü olacak gibi görünüyor.
