Fuarın en dikkat çekici markalarından Hublot, bir kez daha yaptıkları ile görenleri kendine hayran bıraktı. Özellikle Italia Independent ve Ferrari ile yaptıkları iş birlikleri sonucu ortaya çıkan modeller, fuarın en çok konuşulanları arasında yerlerini aldı.
Aslına bakarsanız bu yazıya nereden başlayacağımı bilmiyorum. Çünkü her sene olduğu gibi bu sene de bir çok yeni model eklenmiş Hublot koleksiyonuna. Hublot tasarım ekibinin nasıl bir tempoda çalıştığını bilmiyorum ama her sene bu kadar çok modelin tasarlanıp üretime hazır hale getirilmesi büyük bir iş yükü gerçekten.
Tam bu nokta marka için olan düşüncelerimin de değiştiği yer oldu. Hublot koleksiyonunda tabi ki çok beğendiğim modeller oluyordu, fakat genel bakış açım biraz negatifti. Güzel saatlerin yanında gereksiz (çirkin) saatler ile marka imajlarını zedelediklerini düşünürdüm. Fuara gidip modelleri ilk elden görünce ve ortamın bire bir içinde olunca, markaya olan saygım da arttı. Gözüme gereksiz gözüken modelleri hala üretmeye devam ediyorlar ama ben “her malın bir alıcısı vardır” diyerek beğendiklerime odaklanmaya karar verdim.
Yavaş yavaş Hublot standındaki yeniliklere bakalım. Hublot-Ferrari iş birliği sonucu ortaya çıkan 3 farklı kasa malzemesine sahip modeller, sadece Hublot değil fuara katılan tüm markalar arasında en güzel modeller arasındaydı (Fiyatı hariç..!).
Ferrari’nin 70. Yılı anısına üretilen modellerin tasarımının tamamı Ferrari tarafından yapılmış. 45mm kasa çapına sahip modellerin tümü 70’er adet ile limitli üretim. Titanyum, King Gold ve Peek Carbon malzemelerden üretilen saatler, sıra dışı kafes benzeri bir kasa yapısına sahipler. Ferrari tasarım ekibinin ne kadar başarılı bir işe imza attığı, ortaya çıkan modellerin güzelliğinden belli.
Detaylı incelemesini en kısa zamanda Horobox’ta bulacağınız Ferrari koleksiyonundan uzaklaşıp Italia Independent modellerine göz atalım. Modellerden ilki, bizim de fuar öncesi duyurusunu yaptığımız farklı desen ve renklerde kumaşların kullanılması sonucu ortaya çıkan modeller.
Italia Independent cephesinden gelen ikinci model ise kadın kullanıcılar için. Bu senenin moda kumaşlarından kadifeyi gözlüklerinde kullanan marka, aynı malzemeye yeni Hublot modellerinde de yer vermiş.
Geçtiğimiz senelerde Berluti ile Hublot markalarının iş birliğine tanık olmuştuk. Hatta ilk tanıtılan siyah ve kahverengi kadranlı modeller iyi bir başarı yakalamış olacak ki, mavi renkli üçüncü bir model tanıtılmıştı. Classic Fusion koleksiyonu altında yer alan seriye, kronograf fonksiyonuna sahip yeni versiyonlar eklendi.
Depeche Mode ve Hublot birlikteliğinden doğan saatleri daha önce de görmüştük. Big Bang koleksiyonunda yer alan kronograf fonksiyonlu iskelet model 250 adet ile limitli üretim sayısına sahip. Fuar alanında düzenlediği mini bir konser ile katılımcılara eğlenceli anlar yaşatan grup, bu etkinlik çerçevesinde gelişmekte olan ülkelerdeki temiz su kıtlığına dikkat çekti.
Baselworld 2017 itibari ile tanıtılan bir diğer model ise Big Bang koleksiyonunda yer alan UNICO Sapphire Blue & Red. Geçtiğimiz yıllarda renksiz safir kasa ile tanıtılan model bu sene kırmızı ve mavi versiyonlarına kavuştu.
Fuarın en dikkat çekici modellerinden diğeri de Hublot MP-09 Tourbillon Bi-Axis. İki farklı kasa malzemesine sahip modelden titanyum versiyonlu olan 50 adet, King Gold kasaya sahip model ise 20 adet ile sınırlı üretim sayısına sahip. MP-09 modeli de Ferrari koleksiyonunda yer alan modellerde olduğu gibi uzun uzun anlatılması gereken detaylara sahip. Horobox.com’da detaylı incelemesine yer vereceğimiz modelin, fuar standında çekilmiş birkaç fotoğrafını da aşağıda ekliyorum.
Son olarak Genel Yayın Yönetmenimiz Serdar Oal’ın bileğinde görüntülediğimiz, Hublot Big Bang Full Diamond modeli ile sizleri baş başa bırakıyorum. Umarım Baselworld’de beğendiği modelleri sene içerisinde sipariş verirken bu modeli atlamaz diyelim ve Hublot 2017 Novelties yazımızı sonlandıralım.
Tüm 2017 Hublot koleksiyonu için www.hublot.com adresini ziyaret edebilirsiniz.