Hublot Big Bang E

Hublot Big Bang E

Akıllı saat pazarının yeni oyuncularından Hublot, Big Bang E modeliyle dengeleri alt üst etmeye hazırlanıyor.

hublot-big-bang-e-1.jpg

Geleneksel ile yeniliğin birleşimi, son teknoloji ve modern malzemelerle harmanlanıyor. En azından Hublot’un söyledikleri bunlar. Gerçekler ise biraz kafa karıştırıcı.

440-ci-1100-rx-hublot-big-bang-e-black-ceramic-42-mm-4.jpg

Akıllı saatlerin son yıllarda teknolojik anlamda kat ettikleri yol ve genel saat pazarı içinde yükselen pazar payları yalnızca saat severlerin değil, üreticilerin de iştahını kabartıyor. Her geçen gün sektöre giriş yapan oyuncularla rekabet daha da kızışıyor. Sorun şu ki, başta Apple olmak üzere asıl işi saat üretimi olmayan teknoloji firmalarının ürünleri fevkalade başarılı. Haliyle, gerçek saat üreticilerinin, akıllı saat pazarında işleri göründüğünden biraz daha zor. İşte tüm bu zorluklar içinde Hublot, biraz ezber bozmak, biraz da rakiplerden sıyrılmak adına Big Bang E modeli ile karşımıza çıkıyor.

440-ci-1100-rx-hublot-big-bang-e-black-ceramic-42-mm-5.jpg

Yıllar öncesinden, akıllı telefonlar henüz piyasayı domine etmemişken, cep telefonu denilince dünyanın lideri sayılan Nokia’nın “lüks” versiyonu Vertu modellerini hatırlayacaksınız. Nokia’nın teknik alt yapısını kullanan telefonlar, deri, altın, karbon-fiber, titanyum gibi lüks hatta egzotik malzemelerle kaplanıyordu. Vertu, bir cep telefonundan çok bir arzu nesnesi, prestij simgesi olarak pazarlanıyordu. Maalesef ki, cep telefonu gibi sınırlı kullanım ömrüne sahip bir ürünün astronomik fiyat etiketleriyle satılmaya çalışılması bir fiyasko ile sonuçlandı.

440-nx-1100-rx-hublot-big-bang-e-titanium-42-mm-4.jpg

Şu anda Hublot’un yaptığı iş, istemeden de olsa bana Vertu’yu anımsatıyor. Akıllı saatlerin özellikleri ve tasarımları, hemen hemen her sene kayda değer gelişmelere uğruyor. Yüksek teknoloji ile donatılan saatlerin sıradan ürünlere dönüşme süresi de inanılamayacak derecede kısa. Müşteri kitlesi son derece talepkâr, her daim en gelişmiş modelin peşindeler, rekabet ortamı ise tarif edilemeyecek bir şekilde vahşi. Hublot’un hedefi ise akıllı saatleri bir prestij simgesi olarak kullanmaya karar veren, lüks tüketimden de asla vazgeçmeyen teknoloji meraklıları. Doğrusu bu özelliklerin kesişim kümesi bana biraz küçük görünüyor.

440-nx-1100-rx-hublot-big-bang-e-titanium-42-mm-3.jpg 440-ci-1100-rx-hublot-big-bang-e-black-ceramic-42-mm-3.jpg

Şu anda iki modelin tanıtımı gerçekleştirildi. Eminim, koleksiyona, ilerleyen zamanlarda farklı renk ve malzeme kombinasyonlarında yeni versiyonlar eklenecektir. Hublot, akıllı saat modeli Big Bang E’de 42mm çapında seramik veya titanyumdan ürettiği kasalara yer vermiş. Safir kristal camın ardında 30,8mm çapında, 390x390 piksellik Amoled ekran yer alıyor. 30 metre su geçirmezlik değeri sunan modelin dış görünüşünde bolca karakteristik Hublot çizgilerine rastlamak mümkün.

440-ci-1100-rx-hublot-big-bang-e-black-ceramic-42-mm-1.jpg 440-nx-1100-rx-hublot-big-bang-e-titanium-42-mm-1.jpg

Saatte, dört çekirdekli ve 1,094GHz hızında çalışan Qualcomm® Snapdragon Wear™ 3100 işlemci yer alıyor. Ram kapasitesi 1GB, hafıza kapasitesi ise 8GB olarak belirtilmiş. Akselerometre, jiroskop, mikrofon, titreşim, ortam ışık sensörü, tepe için optik takip sensörü gibi özelliklerle donatılan Big Bang E, gücünü 300mAh değerindeki Li-ion pilden alıyor ve yaklaşık 1 günlük çalışma performansı sergiliyor. Pilin şarj süresi ise yaklaşık 2 saat 30 dakika. Yeni nesil akıllı cihazlarda artık görmediğimiz Bluetooth 4.2 bağlantı protokolünü kullanan Hublot, Android ve Apple cihazlarıyla tam uyumlu çalışabiliyor. Son olarak cihazın içinde Google Wear OS olduğunu da belirtmek istiyorum. Hublot’un diğer Big Bang modellerinden alışkın olduğumuz kauçuk kayış, titanyum katlanır toka ve kolay kayış değiştirme sistemi gibi detayların da eklendiği modelin liste fiyatı titanyum model için 4900 CHF, seramik model için ise 5500 CHF olarak açıklandı.

440-ci-1100-rx-hublot-big-bang-e-black-ceramic-42-mm-2.jpg 440-nx-1100-rx-hublot-big-bang-e-titanium-42-mm-2.jpg

İşte tam da bu noktada işin rengi değişiyor. Apple Watch ya da son teknolojilerle donatılmış Wear Os/Tizen işletim sistemli akıllı saatlerin liste fiyatları ile Hublot’un ancak kayışını alabiliyorsunuz. Üstelik bu saatlerin malzeme kaliteleri ve üretim işçilik düzeyleri her geçen gün artıyor. Peki, kaybedeceği değerden bağımsız olarak, birkaç sene içerisinde teknolojik anlamda yetersiz kalacağı kesin olan bir ürüne, rakiplerinin kat kat fazlası bedel ödemek ne kadar mantıklı? Bu sorunun cevabı size ait.