Berluti’nin simgeleşmiş Venezia derisi ve meşhur patinası, Hublot’nun yaratıcılığı ve uzmanlığıyla birleşerek yerini bu ortaklıktan doğan üçüncü modele bırakıyor. Tasarım ve renkteki stil ve incelik, bu sınırlı üretim modeli Orta Doğu'ya özel mükemmel bir saate dönüştürüyor.
Art of Fusion (Füzyon Sanatı) mottosuyla birçok başarılı modele imza atan Hublot, geçmişi 1800ler’in sonlarına dek uzanan ünlü ayakkabı üreticisi Berluti ile birlikte tasarladığı üçüncü modeli ile geleneksel el işçiliğini ve doğal malzemeleri yüksek saatçilikle ile aynı çatı altına topluyor.
Markanın lokomotif ürün grupları arasında yer alan Classic Fusion koleksiyonunda yer alan model, 45mm çapında tasarlanmış bir kasa ile geliyor. H formundaki bezel vidaları başta olmak üzere model ailesinin sembol detaylarıyla tasarlanan kasa, ultra-hafif titanyum alaşımından üretiliyor. Kasanın ön yüzünde, çift taraftan yansıma önleyici kaplamaya sahip, çizilmelere dayanıklı safir kristal cam görev yapıyor. Üzerinde modelin limitli üretim özelliğinin vurgulandığı arka kapağın orta kısmında, mekanizmanın izlenmesine olanak sağlayan safir kristal cam bölme yer alıyor. Özgün tasarımıyla saat dünyasının klasikleri arasına girmeyi başaran kasaya, Hublot logolu iri kurma kolu eşlik ediyor.
Çarpıcı modele, Orta Doğu kültüründe önemli bir yeri bulunan yeşil tonunda tasarlanmış bir kadran eşlik ediyor. Berluti imzasını taşıyan kadran, markanın simgeleşmiş Venezia derisinden üretilmiş. Tamamen doğal yöntemlerle elde edilen derinin üzerindeki renk tonları ve desenler, her kadranı eşsiz birer tual haline getiriyor. Hublot ve Automatic yazılarının yer aldığı kadrana, baton tarzı kollar ve deriye gömük şekilde işlenmiş indeksler eşlik ediyor.
Model, markanın pek çok modelinde gördüğümüz, Caliber HUB1100 mekanizma ile hayat buluyor. Sellita SW300-1 tabanlı, 25-taşlı otomatik mekanizma 4Hz (28.800vph) frekansında çalışıyor ve tam kurulumda 42 saatlik güç rezerv süresi sunuyor. Endüstriyel dekorasyonu ve siyah Hublot yazılı iskelet rotoruyla modelin sentez konseptine uygun bir görüntü sunan kalibre, safir cam bölmeli arka kapaktan görülebiliyor.
Marka ortağı Berluti olunca söz konusu modelin üzerinde sıradan bir kayış beklemek hata olur elbette. Hublot Classic Fusion Berluti Scritto Emerald Green, ünlü markanın sembolü haline gelmiş Scritto motifiyle bezenmiş bir kayış ile geliyor. Konsepte uygun şekilde zümrüt yeşili tonunda üretilen kayış, sertleştirilmiş kauçuk astarı sayesinde sıcak yaz aylarında bile konforlu kullanım imkânı sunuyor. Modele başarıyla eşlik eden kayış, bilek üzerinde Hublot logolu katlanır klips ile sabitleniyor.
Hublot Art of Fusion mottosu kadar bu motto doğrultusunda hazırladığı aykırı modelleriyle kutuplaşmış yorumların hedefi olmaya devam ediyor. Sizin bu konudaki yorumunuz ne olur bilemiyorum ancak bana göre Classic Fusion serisi, markanın tüm ürün gamı içerisindeki en başarılı modellere ev sahipliği yapıyor.
