Hublot, 2017 yılında marka ortaklığına başladığı Richard Orlinski ile beraber tasarladığı çarpıcı modeli Classic Fusion Chronograph Orlinski Red Ceramic ile, Füzyon Sanatı’nın en uç örneklerinden birine imza atıyor.
Hublot için pek çok şey söylemek mümkün ancak bunların arasında yer almayacağından emin olduğumuz sözlerin başında “sıradan” geliyor. Benimsediği Art of Fusion (Füzyon Sanatı) mottosundan yola çıkarak sadece malzeme değil, tasarım ve ortaklık konularında da sıra dışı modellere imza atan marka, bu konudaki liderliğini sürdürüyor.
Farklı alanlarda faaliyet gösteren markaların yanında alanında ün yapmış, başarılı sporcu ve sanatçıları da modellerine konuk eden Hublot, 2017 yılında bu yana ünlü Fransız sanatçı Richard Orlinski ile çalışmaya devam ediyor. Orlinski’nin tüm eserlerinde, sanatçını imzası haline gelen, keskin kenarlı üç boyutlu formu görmek mümkün. Hublot Classic Fusion Chronograph Orlinski Red Ceramic de tam olarak bu stilden ilham alıyor. Ancak modelde öne çıkan sadece form değil aynı zamanda hem malzeme hem de renk!
Saatin kasası, endüstrinin son dönem gözde malzemelerinden olan seramik alaşımından yapılmış. Renk seçimi ve yüzey işçiliğinin kusursuzluğu ise, Hublot’un bu malzemeyi işleme konusundaki ustalığını gözler önüne seriyor. Parlak kırmızı seramikten üretilen kasanın çapı 45mm. Kasaya, siyah renkte hazırlanmış Hublot imzalı kurma kolu, bir çift kronograf butonu ve 6 adet H şeklinde tasarlanmış bezel vidası eşlik ediyor.
Kasayı oluşturan seramik alaşımı, tam dört senelik bir ARGE çalışması sonucu ortaya çıkmış. Hublot’un araştırma ve geliştirme ekibinin, pigmenti yakmadan seramiği sinterlemek için basıncı ve ısıyı birleştiren özel bir işlem kullandığı konsept, tamamen şirket içi süreç, birkaç patentle korunan gizli bir formülle sonuçlanmış. Bu özel çalışmanın sonucu yalnızca son derece zor kırmızı renklendirmeyi değil, aynı zamanda önceki seramiklerden daha ileri bir sertlik sunan yeni alaşım olmuş.
Cesurca seçilen renk tonu, Orlinksi’nin Pop Art tarzı repertuarının bir parçası olarak güçlü kırmızının tonlarının kullanılmasını sağlayan 2004 yapımı Born Wild Crocodile heykelini çağrıştırıyor. Kasa gövdesi, çıkıntılar ve bezel üzerindeki keskin kenarlı geometrik şekiller ve açılı çizgiler de tasarımın Orlinksi’ye ait olduğunu adeta haykırıyor. Her iki tarafında da safir kristal camların görev yaptığı kasa 50 metreye kadar su basıncına dayanabiliyor.
Modelin iskelet tarzında ve Bi-Compax kronograf diziliminde tasarlanan kadranında, yine siyah ve kırmızı detaylar bir arada yer alıyor. Safir kristal zeminli kadranın arkasında, kırmızı lakeli ibreler, indeksler ve alt kadranların yanı sıra endüstriyel formuyla dikkat çeken mekanizma göze çarpıyor.
Hublot Classic Fusion Chronograph Orlinski Red Ceramic, markanın birçok modelinden hatırladığımız, Caliber HUB1155 ile hayat buluyor. 60 taşlı otomatik mekanizma 28,800vph (4 Hz) frekansında çalışıyor ve tam kurulunda 42 saatlik güç rezerv süresi sunuyor. Kronograf fonksiyonun yanı sıra bir de tarih özelliği bulunan mekanizma, konsepte uygun şekilde karartılmış bileşenleri ile modelin aykırı tasarımını destekliyor.
Hublot Classic Fusion Chronograph Orlinski Red Ceramic, kırmızı renk paletine uygun kauçuk kayış ve siyah PVD kaplamalı paslanmaz çelik katlanır klips ile geliyor. Modelin 2018 yılında tanıtıldığını ve sadece 200 adet ile limitli olduğunu düşündüğümüzde bugün ulaşması zor gözükse de içimizden bir ses nedense(!) hala tükenmediğini bize söylüyor.🙂