Çelikten daha hafif, daha dayanıklı, çizilmiyor ve hep yepyeni duruyor... Saatçiliğin yeni nesil malzemelerinden seramik mercek altında...
Lüks saat markaları uzunca bir süredir farklı malzemelerden kasalar, bezeller, kadranlar üreterek adeta deney yapıyor... Sonrasında ise bu deneyleri şova dönüştürerek saat meraklılarıyla paylaşıyor. Bugüne kadar, değerli metallerden markaların kendi yarattıkları özel alaşımlara kadar birçok farklı malzemeden saatle tanıştık. Bu malzemelerden biri de seramik. Peki, bilezikte, kasada ve bezelde çokça karşımıza çıkan seramik nedir?
Seramik deyince aklınıza ne geliyorsa unutun. Saatlerde kullanılan bu malzeme, günlük hayatta kullandığımız seramikten daha farklı. Seramik inorganik, ametal ve katı bir malzeme olarak tanımlanıyor. Bu yüksek teknoloji ürünü malzeme, tipik olarak tencere ve çömleklerde kullanılan kırılgan seramiklerden çok farklı. Saat markaları bünyesinde çalışan mühendisler, saatlerde kullanılan dayanıklı malzemeyi elde etmek için saf materyalleri ve metal bileşiklerini kullanarak seramikleri tasarlıyor. Kimi markalarsa seramiğin farklı bir türevini elde etmek için toz hammaddeyi farklı karışımlarla bir araya getiriyor.
Bu inorganik, ametal malzemeler çelikten daha hafif ve daha sağlam oluyor. Aynı zamanda, hem fiziksel hem de kimyasal etkenlere karşı da direnç gösteriyor. 1000 C’den fazla sıcağa dayanıyor, nemden, hatta asitten bile etkilenmiyor. Üstelik seramiğin bu hali yalnızca saatlerde değil, kondansatörlerde, sızdırmazlık contalarında, diş implantlarında ve yüksek verimlilik sunan mekanik uygulamalarda kendilerine yer buluyor.
Seramik kasalar üretmek sanıldığı kadar kolay değil, bu nedenle saatçilikte bir anlamda ‘ustalık’ olarak görülüyor. IWC yenilik ve ön geliştirme bölüm başkanı Lorenz Brunner, gazeteci Boris Schneider ile yaptığı bir röportajda seramik kasa üretiminde karşılaşılan sorunlardan bazılarını şu şekilde açıklıyor; “Sıra dışı zorluklardan biri, seramiklerin sinterleme işlemi sırasında yaklaşık üçte biri kadar küçülmesi. Mekanizmanın, kasanın içine rahatça oturduğundan emin olmak için, küçülmenin henüz tasarım aşamasındayken hesap edilmesi gerekiyor. Alışılmadık bir durum daha var; farklı sinterleme yöntemlerinin kullanımı, seçilen tane büyüklüğü ve sinterleme sıcaklığıyla birlikte, aynı temel malzemelerden önemli ölçüde farklı özelliklere sahip nihai ürünler çıkabiliyor.”
Konu seramik kasalar olunca IWC’nin bu konudaki deneyimi göz ardı edilemez. IWC, 1986 yılının başlarında zirkonyum oksit seramik kasa üreten ilk marka oldu. Da Vinci Ref. 3755 büyük bir başarı yakaladı. Bu zarif ve sağlam malzeme daha sonraları sırasıyla Pilot ve Ingenieur koleksiyonlarında kullanıldı. Markanın bu alandaki ilklerinden bir diğeri de limitli edisyon Pilot Chronograph Edition Saint-Exupery ‘The Last Flight’ ile yaşandı; IWC tarihinde ilk kez kahverengi silikon nitrür seramikten yapılmış bir kasa kullandı.
IWC Da Vinci Perpetual
Ceramic Gold Italian - Ref. 3755
IWC Pilot Chronograph
Edition Saint-Exupery ‘The Last Flight’
Seramiğin kullanım alanı kasa, bezel ve bilezikle sınırlı değil. Bu malzeme mekanizmalarda da kullanıyor. Mekanizmalarda kullanılan seramikle ilgili yazımız için takipte kalın...
