Markanın en yeni koleksiyonu Luminor Due, Panerai ruhunu yeni, kompakt tasarım anlayışıyla birleştiriyor. Sonuç, sürprizlerle dolu...
Her ne kadar Panerai fanatikleri tarafından kabullenmesi zor olsa da markanın köklü bir değişim sürecinde olduğu artık inkâr edilemez bir gerçek haline geldi. Sade ve amaca yönelik tasarımlarıyla her daim kendine özgü bir hayran kitlesi olan Panerai, yeni pazarlara yönelmenin faturasını eski ve sadık müşterilerini kaybederek ödüyor. Kabul edelim, bu durumun er ya da geç yaşanacağını hepimiz biliyorduk. Küçücük bir kasaya ve kadrana dünyaları sığdırmaya çalışan markalar, bir noktadan sonra denenmemişlere yönelmek zorunda kalıyorlar. Bu noktada Panerai’yi tebrik etmek gerektiğini düşünüyorum, değişim rüzgârını bu denli iyi yönetebildiği için. Sizin de tahmin edeceğiniz üzere, bahsettiğim şey elbette boyut mevzusu!
Panerai, uzunca bir süre gönlümde ve koleksiyonumda yer almayı başarmış nadir markalardan biridir. Bu durumda markanın özüne bağlılığının etkisi kesinlikle yadsınamaz. İşte bu sebeple “gerçek” bir Panerai her zaman, tıpkı bundan 60 sene önce olduğu gibi, 47mm çapında kasaya sahip olmalıdır. Ne yani 47mm gerçek de diğerleri sahte mi? Tabii ki hayır ancak değişen moda akımları ve müşteri beklentilerinden ziyade markanın tarihi değerlerinin korunmasının daha önemli olduğunu düşünüyorum.
Şimdi bir de elimizdekine bakalım. Panerai’nin ikonik kasa formu korunmuş, boynuzlar yerli yerinde. Bu arada Radiomir ailesini Luminor’a kıyasla hem daha şık hem de daha konforlu bulduğumu belirtmem gerekiyor. Kurma kolu koruma mekanizması zaten markanın imzalarından yalnızca bir tanesi. O da nesi? 42mm çap ve bir o kadar da naif hatlar. Peki neden?! Cevap kesinlikle markanın köklü tarihçesinde yeni bir sayfa ve dolayısıyla yeni pazarlara ulaşmak için olacaktır. Sorun şu ki, sadık müşterilerin Panerai’nin sahip olduğu askeri temasına aykırı tasarım ögelerine sahip Luminor Due koleksiyonunu beğeneceğine pek de ihtimal vermiyorum. Öte yandan, aynı koleksiyonun yeni meraklılar için ise kesinlikle değerlendirilmesi gerektiği kanısındayım.
42mm çapında fırçalanmış titanyum kasaya sahip PAM00728’in bezeli ve kurma kolu koruma mekanizmasında parlatılmış titanyuma yer verilmiş. Ön ve arka yüzeylerinde safir kristal cam bulunan saatin su geçirmezlik değeri ise 30 metre ile sınırlandırılmış.
Fazlasıyla şık ve açıya göre renkten renge bürünen mavi kadran ile altın kollar büyük bir uyum içerisinde. Saat 9 pozisyonunda yer alan küçük saniye göstergesine rağmen kadran fazlasıyla sade tasarlanmış.
Saatin arkasını çevirdiğimizde bizleri yeni in-house Caliber P.1000 karşılıyor. Yalnızca 3,85mm kalınlığındaki mekanizma, 21 taşlı, 21600vph’de çalışıyor ve 72 saatlik güç rezervine sahip. Kurma kolu çekildiğinde saat 12 pozisyonuna otomatik olarak gelen saniye kolu sayesinde farklı bir kaynakla senkron zaman ayarı daha kolay bir hale gelmiş.
PAM00728’de zarifliğini pekiştirmek adına kadranla uyumlu renkte mavi renkli timsah derisi kayış ve titanyum tokadan yararlanılmış.
Panerai Luminor Due 3 Days Titanio 42mm PAM00728’e 8400€ karşılığında Panerai butikleri ve satış noktaları aracılığıyla ulaşmak mümkün.
