Omega’nın ikonik Speedmaster ailesinin en yeni üyesi Dark Side Of The Moon Apollo 8, gelenekselleşmiş Speedmaster Professional tasarım dilinin ileri teknoloji ve güncel detaylarla bezenmiş hali olarak karşımızda.
Baselworld 2018’de tanıtılan yeni model, Omega’nın limitli versiyon üretmeye doyamadığı Speedmaster serisinden birçok modele ait detaylar taşımakta. 44,25mm çapında üretilen seramik kasa şekil itibariyle diğer Dark Side Of The Moon modellerinin aynısı. Ön ve arka yüzeyde safir kristal cama yer veren Omega, su geçirmezlik değerini 50 metre ile sınırlandırmış.
Siyah tonlarla kontrast oluşturması için seçilen sarı detaylar, saatin sportif karakterini pekiştiriyor. Takimetrik bezel üzerindeki yazılar ve tepedeki Omega amblemi ise SuperLuminova ile doldurulmuş. Kadran ve mekanizma kısmında bulunan ve ay yüzeyini temsilen hazırlanan parçalar ise modele özgü hoş kısımlardan bazıları.
Omega Speedmaster Dark Side Of The Moon Apollo 8’in kalbinde bu model için özel olarak üretilen Caliber Ref.1869 görev yapıyor. Meşhur elden kurmalı Caliber 1861’den siyah parçalarla ayrılan mekanizma, teknik açıdan markanın in-house kronograf kalibre ailesi 93XX’in gerisinde kalıyor. 21600vph’de çalışan kurmalı kalibre, 48 saatlik güç rezervine sahip. Sorun şu ki, aslen 42mm’lik Speedmaster Professional modellerine görmeye alışkın olduğumuz mekanizma 44,25mm’lik kasanın içinde bir miktar küçük kalmış ve kronograf alt kadranlarının merkeze fazla yakın durmasına sebep olmuş.
Saatin arka kısmında “Apollo 8, Aralık 1968” ve mürettebatın ünlü cümlesi “Ayın diğer tarafında görüşürüz” yazısı yer almakta. Apollo 8 görevi, Amerika’nın uzay keşfi programlarındaki kritik aşamalardan birisi. 3 astronotun ölümüyle sonuçlanan Apollo 1’den yalnızca 17 ay sonra fırlatılan Apollo 8, 20 saati aşkın görevi esnasında ayın yörüngesini 10 kez turlamayı başarmıştı.
NASA ve bağlantılı uzay programlarını her daim bir reklam aracı olarak kullanan Omega için Speedmaster ailesine limitli versiyon adı altında sürekli eklemeler yapmak kaçınılmaz görünüyor. Çok özel Speedmaster’lara rastlanabileceği gibi, bazen üzerinde yeterince çalışılmamış modellerle karşılaşmak da mümkün. Omega Speedmaster Dark Side Of The Moon Apollo 8 ise bana göre arada kalmış bir model. Limitli versiyon oluşundan ötürü artan fiyatı da göz önünde bulundurulduğundan teknik açıdan daha üstün, otomatik mekanizmalı Dark Side Of The Moon modellerine yönelmek mantıklı bir hareket olabilir. Öte yandan belki de bazıları için sadece mekanizma detayları saati almaya yetecek motivasyonu sağlayacaktır.
