Bu incelememizin konusu Omega’nın en başarılı serilerinden biri olan Speedmaster’ın gri renkli seramik kasalı "Grey Side of the Moon" versiyonu.
Önceki yıllarda tanıtılan siyah versiyonunun marka meraklıları tarafından oldukça olumlu karşılanmasının ardından stratejik bir hamleyle karşımıza çıkan Omega başarısını devam ettirmekte kararlı görünüyor.
Serinin diğer versiyonlarında da olduğu gibi kasa çapı 44.25mm, kalınlığı ise 16mm’den biraz fazla. Bu değer kulağa fazla gelebilir ancak kesinlikle rahatsızlıktan söz edemeyiz çünkü kalınlığın çoğu orta kasa yerine, cam, bezel ve arka kapak tarafında toplanmış durumda.
Saatin kasa malzemesi seramik olduğu için, çelik varyasyonlarına göre oldukça hafif, sadece 91 gram. Bu da konforu artıran bir başka unsur.
Malzemenin sertiliğinden dolayı çizilmelere karşı çok dayanıklı ancak kırılmaya karşı da bir o kadar hassas. Ola ki bileğinize takarken sert bir zemine düşürürseniz kötü sonuçlar ortaya çıkabilir. Gerçi böylesine bir darbeye maruz kalacak, seramik kasalı olmayan, bir saatin de mekanizmasında ciddi hasarlar oluşması söz konusu. Ön ve arka kısımda safir kristal cam kullanılmış ve saatin su geçirmezlik değeri 50 metre.
Saatle ilgili en dikkat çekici özelliklerden biri kadranı. Kasanın gri tonuna uyum sağlaması açısından kadran malzemesi olarak platin kullanılmış ve merkez kolların hemen üstündeki "Pt950" ibaresiyle bu durum tasdiklenmiş. Elbette bu sayede saatin daha özel bir model olması sağlandığı gibi fiyat etiketini de tüketici aleyhine değişmiş.
Kadranda kullanılan SuperLuminova dolgusunun aynısı bezeldeki takimetrik indekslere de işlenmiş, dolayısıyla karanlıkta ışıl ışıl bir saat ile karşı karşıya geliyoruz. Tepe üzerindeki Omega logosunun fosforlu olması ise ayrı bir hoş detay.
Mekanizma, Omega’nın tamamen in-house olarak geliştirdiği kalibre 9300. Bi-compax kronograf yerleşimine sahip mekanizmada hassasiyetini daha da geliştirmek adına birçok patentli teknoloji kullanılıyor. Kullanıcı yorumlarına göre yeni nesil Omega mekanizmalarının hassasiyet değerleri COSC standartlarının çok daha ötesinde.
Bu sayede Omega, hali hazırda kronometre sertifikası bulunan bir saat için zaten olmazsa olmaz bu özelliği bir adım öteye taşımış oluyor.
Mekanizmanın eşapman sistemi George Daniels tarafından geliştirilen Co-Axial ve balans yayı silisyumdan imal edilmiş. Mekanizma, seri bağlanmış iki zemberek sayesinde tam rezervde kullacısına yaklaşık 60 saatlik kullanım imkanı sağlıyor.
Saatin kayışı, timsah derisi ve normal toka ile beraber sunuluyor. Şahsi görüşüm siyah versiyonun kayış malzemesinin saatin genel spor karakteriyle daha uyumlu olduğu yönünde ancak bu versiyon da şık tasarımıyla dikkatleri üzerine çekiyor.
Genel olarak değerlendirildiğinde Omega’ya bu başarılı modelinden dolayı tam puan veriyoruz. Teknolojik ve işlevsel malzemeler, köklerine sadık kalınarak güncellenmiş bir tasarım, spor ve şıklığın bir arada uyumlu bir şekilde kullanılmış olması kriterlerimizin fazlasıyla karşılandığını gösteriyor.