Zarif ve zamansız tarzın saatçilik dünyasındaki sembolü Omega Constellation, yeni nesil modellerini saatseverlerle buluşturdu.
İlk Omega Constellation modeli 1952 yılında saatseverlerle buluştu. Ancak modelin hassasiyet kökenini anlamak için birkaç yıl geriye gitmemiz gerekiyor. Bu geri dönüşün başlangıç noktasını, markanın Kew-Teddington, Neuchatel ve Cenevre’de 1919 ve 1971 yılları arasında 93 zafer kazandığı ve 72 dünya rekoru kırdığı gözlemevi denemeleri olarak belirleyebiliriz. Bu gözlemevi denemeleri, kronometrinin ‘Akademi Ödülleri’ olarak değerlendiriliyordu.
19’uncu yüzyılın sonlarında ve 20’nci yüzyıl boyunca saat üreticileri ve ustaları için bu denemelere hazırlanmak hayati öneme sahipti. Karmaşık hassasiyet bilimini ve mekanizmaların mükemmel ritmini gözler önüne sermek için bolca zaman ve kaynak harcadılar.
Omega için en önemli yıllardan biri 1933’tü. Marka, İngiltere Kew-Teddington’daki gözlemevinde hassasiyetin her kategorisinde dünya rekoru kırmayı başarmıştı. Bu başarı, 1936 yılında aynı gözlemevinde tekrarlandı. Oldukça etkileyici, değil mi?
Takvimler 1945’i gösterdiğinde Cenevre Gözlemevi, yıllık hassasiyet yarışmalarına ‘kol saati boyutunda mekanizma’ kategorisi ekledi, bunu izleyen sekiz yıl içinde Omega, altı kez ödül aldı.
Yakaladığı başarılarla hassasiyet alanına adını altın harflerle yazdıran Omega, 1948 yılında markanın 100’üncü yıldönümünde, saatseverlere ilk ‘chronometer-certified’ otomatik mekanizmalı kol saatini sunarak kutladı. ‘Centenary’ (Yüzüncü Yıl) olarak adlandırılan bu model, meraklıları tarafından büyük coşkuyla karşılandı.
Centenary’nin başarısının ardından, 1952 yılında Constellation koleksiyonu piyasaya sürüldü. Böylece herhangi bir markanın sadece COSC sertifikalı modellerden oluşan ilk koleksiyonu tanıtılmış oldu.
Yeni tanıtılan 41mm’lik Omega Constellation Gents’ modelleri de sofistike ruhu yansıtırken, ikonik boynuzlar ve mekanizmanın yarım ay fasetleri gibi ünlü tasarım özelliklerini barındırmaya devam ediyor. Saatler, paslanmaz çelik, 18K altın ve ikisinin kombinasyonundan oluşan kasalarla geliyor. Ayrıca neredeyse tüm modeller, 1982 modellerinin parlak safir kristal cam bezelinin görünümü sağlamak için cilalanmış seramik bezellerle sunuluyor.
2020 koleksiyonunda yalnızca bir model karartılmış Romen rakamlı paslanmaz çelik bezele sahip. Seramik bezelli diğer modellerin Romen rakamları Omega Ceragold veya Liquidmetal’den üretilmiş. Kasaya ve boynuzlara verilen eğim, geçmiş modellere kıyasla daha ince bir görünüm sağlamış. Bu tarzı tamamlamak için kurma kolu da yeniden tasarlanmış.
Bütün bunlara ek olarak, saatin kollarına da bir güncelleme gelmiş. Yeni markörler ilhamını Manhattan’ın siluetinden, özellikle Özgürlük Kulesi’nin üçgen fasetlerinden alıyor.
Modellerin safir kristal cam bölmeli arka kapağından otomatik mekanizma, Caliber 8900/8901 izlenebiliyor. Mekanizma tam kurulumda 60 saatlik güç rezervi sağlıyor.
Yeni 2020 modellerinin çoğu, anti-bakteriyel kauçuk kaplamalı deri kayışlarla sunuluyor. Bunun yanında yeni modeller, Constellation 39mm koleksiyonundaki herhangi bir bilezik veya tam deri kayışla da eşleştirebiliyor.