Rolex GMT-Master II 16710

Rolex GMT-Master II 16710

rolex-logo.jpg

50’li yıllara gelindiğinde gelişen teknolojilerle uçaklar artık çok daha uzun mesafeleri tek seferde kat edebilir hale gelmişti. Dolayısıyla pilotlar kısa süreler içinde birçok zaman diliminden geçiyordu.

Aynı anda birçok ülke saatinin okunabilmesi gerekliliği, zamanının en büyük havayolu şirketi Pan American World Airways’i harekete geçirdi.

Dünyanın en büyük firmalarından biri olan Pan-Am, kendi alanında bir başka dünya lideri Rolex’e ortaklaşa bir proje yapmayı önerdi ve Gmt-Master efsanesinin doğuşuna hep beraber tanıklık etmiş oldular.

_DSC7952.jpg

1954 yılında üretilen ilk Gmt-Master (ref. 6542) aslen mekanizması modifiye edilmiş ve bezeli değiştirilmiş bir Turn-O-Graph’tı (ref. 6202).

Pilot saati olarak tasarlanan Gmt-Master, 24 saatte bir tur atan ilave kolu ve 24 saatlik bezeliyle, yerel saate ilaveten GMT saatini, ayrıca bezeli çevirmek suretiyle istenilen tüm milletlerin saatini aynı kadran üzerinde okuma imkanı sağlıyordu.

Adını Greenwich Mean Time’dan alan Gmt-Master yıllar içerisinde sadece pilotların değil aynı zamanda saat sevdalılarının da efsane modellerinden biri olmayı başardı.

Modelin en karakteristik özelliklerinden biri de şüphesiz bezelinin gece ve gündüzü sembolize eden kontrast renkleriydi. Bu renk kombinasyonları öyle çok sevildi ki, markanın hayranları tarafından takma isimlerle anılmaya başlanmıştı.

_DSC7944.jpg

Mavi-Kırmızı “Pepsi” ve Siyah-Kırmızı “Coke” kombinasyonları en beğenilenler arasında olsa da düz siyah ve hatta çok az üretilmesine rağmen düz mavi bezel de saat severlerin ilgisini fazlasıyla çekmeyi başarmıştı.

2005 yılına gelindiğinde Rolex, 116718 referanslı komple altın, yeşil kadranlı, 50. Yıl serisi Gmt-Master’ı çıkararak seride köklü değişiklikler yaptı.

2 yıl sonra ise aynı saatin çelik kasalı, siyah kadranlı, siyah bezellisi (ref. 116710) çıktığında ise meraklıların aklında tek bir soru vardı.

Pepsi veya Coke bezel Gmt-Master ne zaman çıkacak?

_DSC7954.jpg _DSC7950.jpg

Çelik saatin üretiminden itibaren 6 sene suskunluğunu koruyan Rolex, 2013 yılındaki Baselworld fuarında mavi-siyah bezelli 116710BLNR’yi çıkartarak heyecan katsayısını bir nebze olsun artırmayı başarmıştı.

Sonraki sene ise büyük bomba ateşlendi ve mavi-kırmızı bezelli 116719BLRO Gmt-Master gösterime sunuldu.

Elbette yaşanan büyük sevinç çok kısa sürdü çünkü pepsi bezel Gmt-Master çelik değil beyaz altın üretilmişti. Bu durum da fanatiklerin gözünde modelin hem cazibesini yitirmesine yol açtı hem de yüksek fiyatı sebebiyle ulaşılabilirliği büyük oranda düşürdü.

Görünen o ki, bir önceki kasanın (ref. 16710) pepsi bezel Gmt-Master’ı daha uzun yıllar efsane niteliğini sürdürmeye devam edecek. 

İşte büyük bir tutkuyla saati incelemek istememizin en büyük nedenlerinden biri de bu özel durum.

_DSC7959.jpg

Saatin kasası yeni model gibi 904 çelikten üretilmiş. İnce boynuz tasarımı ve bezel kalınlığı sebebiyle kağıt üzerinde aynı kasa çapında (40mm) olmasına rağmen bilekte daha küçük bir görüntü sergiliyor.

_DSC7955.jpg _DSC7958.jpg

Bilezik ise yeni modellerde 904 çelik olmasına rağmen eski saatlerde 316L çelikten üretilmiş. Bileziğin orta baklaları yekpare değil, bükme çelik.

Dolayısıyla saat yeni versiyonuna göre hissedilir derecede hafif. Eski versiyon sadece 116 gramken, yeni versiyon 141 gram. Bu hafiflik konforu artırıyor ancak kalite ve tokluk algısını da bir nebze düşürüyor.

En büyük fark ise bileziğin klips mekanizmasında ortaya çıkıyor. Yeni modelin adeta yok edilemez sağlamlıktaki tokası eski modelde iki adet ince paslanmaz çelik plakadan görevi devralmış.

İşlevini başarıyla yerine getirse de his olarak kesinlikle Rolex kalitesini yansıtmayan bir görüntü ortaya çıkıyor. Elbette bu yorumu saatin üretiminden yıllar sonra günümüz koşullarında yapabiliyoruz.

Saatin piyasada fırtınalar estirdiği yılları baz alırsak şu anda eleştirdiğimiz kısımların piyasa koşullarına göre kural belirleyici tasarımlar olduğunu da göz ardı etmemeliyiz.

Yeni tokada oldukça akıllıca düşünülmüş bir uzatma mekanizması bulunurken eski modeldeki delikli ayarlanabilir klips basit ama iş gören bir tasarım olarak adlandırılabilir.

Saatin görsel olarak en tatmin edici kısmı elbette bezeli. Yeni versiyonlardaki seramik bezel hem sağlamlık hem de görsellik açısından oldukça doyurucu olsa da eskinin renkleri gönlümüzü fethetmeye yetiyor.

Yeni versiyonlardaki bezel 24 klikle iki yöne dönüyor ancak eski tip bezeller tıpkı submariner veya Sea-dweller’da olduğu gibi 120 kliklik dönüşe sahip.

_DSC7961.jpg

Saatin su geçirmezlik değeri yeni versiyon ile aynı; 100metre/10bar. Pilot saati olarak lanse edilen bir model için fazlasıyla yeterli bir değer ancak yeni modelin triplock tepesine karşı eski modelde daha az dayanıklı twinlock tepe kullanılmış. Cam olarak bu versiyonda safir kristal kullanılmış.

Pleksiglastan safir kristale geçiş 1983 yılında ref. 16760 ile gerçekleşmişti. 116710’un camındaki büyüteç altında kullanılan AR kaplama eski modeli görene kadar dikkatimi çekmemişti ancak varlığıyla yokluğu gece ile gündüz kadar net ayırt edilebilen bu özelliğin olmayışı büyük rahatsızlık yaratmasa da eski modelin hanesine bir eksi olarak yazılıyor.

Saatin luminovası gece kullanımında yeterli ancak yeni modelin el feneri gibi parlak kadranıyla kıyaslayınca mum etkisi yaratması kaçınılmaz oluyor.

_DSC7969.jpg

Mekanizma olarak saatimizin içinde Rolex’in in-house ürettiği kalibre 3186 bulunuyor. Normalde ref. 16710’un içinde parachrom mavi kıl zembereğe sahip olmayan 3185 kodlu mekanizma bulunmaktaydı ancak son 1.5 senelik üretimde (Z serisinin sonları ve M serisi) 3186 mekanizma kullanılmıştı.

Tam rezervde yaklaşık 2 günlük güç rezervi sunan mekanizmanın hassasiyet değeri ise günlük 1 saniyenin altında. 3186 mekanizmalı 16710 sayısının bir hayli az olduğunu belirtmekte fayda var.

_DSC7931.jpg

Yeni modele kıyasla eski versiyonun daha sportif bir imaj çizdiği aşikar. Bunda orta baklaların parlak yerine satine yüzeylere sahip olmasının etkisi büyük.

Direkt olarak kıyaslanınca yeni modelin tasarım hariç her açıdan daha üstün bir model olduğu tartışılmaz bir gerçek ancak pepsi ve/veya coke bezelin eksikliği gözümüzde saatin bütün yeniliklerini silip atıyor diyebiliriz.

Pepsi’yi kaybettik, umarız önümüzdeki yıllarda Rolex, Coke bezelli bir Gmt-Master ile karşımıza çıkar. İşin içinde Rolex oldu mu bir saat meraklısının beklemekten başka yapabileceği maalesef hiçbir şey yok.