Acaba Rolex, hangi yeni modelleri tanıtacak? Madem 2023 yılına girdik, bu popüler başlığı yeniden gündeme alabiliriz.
Konuya rağbet bol olunca, her Rolex meraklısı ayrı ayrı fikirlerini, daha doğrusu hayallerini belirtmekten geri durmuyor. Nisan ayında yeni Rolex’ler tanıtıldığında ise bu heyecan yerini hayal kırıklığına bırakabiliyor. Neden derseniz, hem Rolex yeni model tanıtımı konusunda fazlasıyla muhafazakar bir marka hem de yeni saatlerin tanıtılacağı sabah saatlerine kadar internet üzerinden herhangi bir ipucuna rastlamak mümkün değil. Devlet sırrı kadar sıkı korunan yeni Rolex modellerinin tasarımları için, ben de birkaç tahminde bulunmak istiyorum.
Yeni bir Milgauss bekliyorum. Bunun birkaç sebebi var. Öncelikle eski nesil 3130 kalibreler yerini 3230’a bırakırken bu mekanizmaya ev sahipliği yapan her saat makyaj (facelift) ya da direkt kasa/kadran değişimine maruz kaldı. Rolex’in sadece Milgauss modeli için 3130 kalibresini üretmeye devam edeceğini hiç sanmıyorum. Öte yandan Milgauss’un isim babalığını yapan 1000 Gauss’luk manyetik alan direnci artık İsviçre saat standartları arasında aşılması son derece kolay bir engel. Artık 1000 Gauss seviyesini geçmek zorunda kalacak Rolex, acaba model adını da değiştirecek mi?
GMT-Master II ailesinin bezellerindeki renk oyunları apayrı bir hikayenin konusu. Komple siyah ile başlayan macera, mavi-siyah, ardından mavi-kırmızı (aslında buna mor/lacivert-bordo desek daha doğru) ve son olarak da yeşil-siyah şeklinde devam ediyor. Altın modelde kullanılan kahverengi-siyahı da unutmamak gerek. İşin içine siyah girince diğer rengi istediği tonda üretebilen Rolex’in sıradaki hamlesinin kırmızı-siyah bezelli bir GMT-Master II olmasını bekleyen milyonlar var!
Büyük çaplı bir Daytona bekleyen sayısı da azımsanmayacak kadar yüksek. Uzun yıllardır Caliber 4130 mekanizmadan güç alan Daytona’nın 60’ıncı yaş günü yeni bir kasa ile kutlanır mı bilinmez ancak emin olduğum tek bir konu var, pırlantaya bu sene de doyacağız.
Titanyum. Casus fotoğraflarla karşımıza çıkan Yacht-Master prototipi ve ardından gelen, komple titanyumdan üretilen ilk Rolex unvanını taşıyan Deepsea Challenge modeli, markanın titanyuma özel bir ilgisinin başladığının kanıtları olarak karşımıza çıkıyor. Bu sene ya da daha sonra, titanyumu Rolex kataloglarında daha sık göreceğimizi düşünüyorum.
Yarı değerli taşlardan üretilen kadranlara sahip Day-Date modellerinin geri gelmesini isteyen bir tek ben olamam. Mineral kadranlar, özel renkler ve kıymetli taşlarla bezenmiş Day-Date'ler, gerçek Rolex ruhunu sonuna kadar yansıtıyorlar.
İşin içinde Rolex olunca yepyeni bir komplikasyonla karşılaşmak çok düşük bir ihtimal olsa da Sky-Dweller bu ön yargımızı yıkıp geçti. Kim bilir, belki de orta-seviye komplikasyonlara bir yenisi daha eklenir.
Bilezik ustası Rolex, işin içine kayış seçenekleri girdiğinde de farkını ortaya koyuyor. Katlanır tokalar ile desteklenen deri ve kauçuk kayışlı modeller bir yana, standart tip tokalı deri kayışlarla donatılmış bir Rolex ile karşılaşma ihtimalimiz nedir? Hatta oyunu bir adım daha öteye götürüp, 30’lu ve 40’lı yıllarda üretilen dikdörtgen formlu Prince modelleri güncel halleriyle Rolex kataloglarına girse de diğer tüm markalar mükemmel köşeli saati görse…
