Rolex model ailesinin beğenilen koleksiyonlarından Yacht-master 40, yaza damgasını vurmaya hazırlanan farklı versiyonlarıyla sayfalarımıza konuk oldu.
2016 senesine dönüp baktığımızda, Rolex cephesindeki en önemli yenilik şüphesiz seramik bezel güncellemesi ile saatseverlerin beğenisine sunulan paslanmaz çelik Daytona oldu. Baselworld 2016 bünyesinde saat meraklılarıyla buluşan diğer modeller yeni çelik Daytona’nın biraz gölgesinde kalsa da, saatseverlerin büyük beğenisini kazanmaktan da geri kalmadı. Bu modeller arasında ilk akla gelenlerden biri de, model ailesine yeni katılan Everose Rolesor ve Rhodium Dial versiyonları ile Yacht-master oldu.
Yacht-master model ailesinin Rolex markası içindeki konumlandırması aslında çok net… Yalnız saatseverler ve özellikle markanın fanatikleri söz konusu olduğunda durum biraz değişiyor zira tercih edilme oranına baktığımızda bariz bir Submariner üstünlüğü söz konusu. Bu durumun nedeni belki de modelin Submariner ile ortak pek çok yönünün olması. Veya “tool watch” görüntüsünden uzaklaşan parlak kasa ve bilezik detayları ya da işlevsellikten ziyade estetiğe daha çok önem verilerek hazırlanmış gibi duran karakteristik bezel tasarımı da olabilir. Ancak Rolex özelinde Yacht-master oldukça önemli bir model. Her şeyden önce model, Rolex kataloglarında ilk defa boy gösterdiği 1992 senesinde, 1964’te tanıtılan Rolex Daytona’nın ardından ilk yeni model olma özelliğini taşıyordu. Günümüz Rolex modellerinde görmeye alıştığımız büyük saat markörlerine ve kalın ibrelere sahip Maxidial kadran tasarımı ilk Yacht-master modelinde kullanılmıştı. Bunun yanında Rolex için devrim niteliğine sahip, paslanmaz çelik konstrüksiyon üzerine geçme kauçuk gövdeye sahip Oysterflex bilezik de yine saateverlere Yacht-master’ın üzerinde merhaba demişti.
Yacht-master 40 benim en beğendiğim Rolex modelleri arasında geliyor. Özellikle Rolesor (18K altın/paslanmaz çelik) versiyonlarını çok şık buluyorum. Ayrıca kendi adıma, güncel Yacht-master kasasının tüm Rolex model ailesi içerisinde proporsiyon olarak en doğru ölçülere sahip olduğunu düşünüyorum.
Güncel model ailesi içerisinde en beğendiğim versiyonları bir araya topladım. Bu dört model içerisinde en beğendiğim versiyon Everose Rolesor oldu. Şimdiye kadar farklı modellerden bu kombinasyona sahip versiyonları deneme şansım olmuştu ama hiçbiri beni bu Yacht-master’daki kadar etkilemedi diyebilirim. Özellikle mat ağırlıklı Everose bezel ile müthiş bir uyum sergileyen çikolata tonundaki kadranı bu durumdaki başarısı yadsınacak gibi değil.
Model ailesinin belki de en ilginç konfigürasyonlarından birini sunan Oysterflex bilezikli ve siyah bezeli 18K masif Everose altın modeli de fotoğraflamayı ihmal etmedik. Başarılı kontrast tonları ve masif altının ağırbaşlı duruşunu son derece sportif bir havaya dönüştürmeyi başaran bilezik ve bezel detayları ile oldukça iddialı bir görüntü sunan modeli görünce insanın aklına direkt yaz geliyor.
Listenin ikinci sırasında ise paslanmaz çelik Rolex modellerinden vazgeçmeyen saat meraklılarını kendine hayran bırakan Rhodium Dial versiyon yer alıyor. Kobalt mavi kadran tonuyla saatseverlerden büyük ilgi gören versiyonun ardından model ailesine katılan son üyelerden biri olan rodyum kadranlı bu model, ışığa göre renk değiştiren SunBurst gri kadranıyla kelimenin tam anlamıyla göz kamaştırıyor. Modele eklenen pastel mavi detayların gri kadranla olduğu kadar paslanmaz çelik kasa ve bilezik ile de son derece uyumlu bir duruş sergilediği aşikâr.
Tercihiniz ister muhteşem renk tonu ve mavi detaylarıyla model ailesine yeni katılan Rhodium kadranlı paslanmaz çelik versiyon olsun, ister çikolata renkli kadranıyla göz alan Yacht-master Everose Rolesor veya Oysterflex bilezik ile fevkalade sportif bir görüntü sunan masif altın Everose olsun, yeni Yacht-master 40 ile mükemmel bir yaz geçireceğinizden şüpheniz olmasın.
Her zamanki destek ve işbirliğinden oturu Rhoduim Ailesi’ne teşekkürlerimizi sunarız.
