Test amaçlı ofisimize gelen Samsung Gear Sport ile bir hafta geçirdim. Mekanik saatlere meraklı birisi olarak yaşadığım olumlu ve olumsuz deneyimlerin tamamını haberimizde bulabilirsiniz.
Uzun zamandır mekanik saatlere karşı bir ilgim var ve bunun bir sonucu olarak birçok markadan, farklı fiyat seviyelerinde pek çok modeli görüp deneyimleme fırsatı yakaladım. Fakat Samsung Gear Sport modelini kullanana kadar hiçbir akıllı saat ile mağazalarda ana ekranı kurcalamaktan öteye gitmemiştim. Akıllı saatler çevremde birçok kişi tarafından kullanılıyor olsa da hiç ilgimi çekmemişti.
Geçtiğimiz haftalarda test amaçlı ofisimize gelen Samsung Gear Sport modeli ile ön yargılarımı bir kenara bırakıp bir hafta boyunca saati hiç kolumdan çıkarmadan kullanmak ve sonuçlarını da sizlere aktarma kararı aldım. Hem kendim, hem de benimle aynı durumda olanlar için güzel bir referans olacağını düşünüyorum.
Koluma taktığım ilk birkaç saat kurcalamak ve alışma süreci ile geçti. Uzun yıllar sadece Apple ekosistemi içerisinde ürünler kullanan birisi olarak şunu belirtmek isterim ki; arayüz son derece anlaşılır ve alışılabilir hazırlanmış.
İlk zamanlar mesaj, sosyal medya bildirimleri ve telefon aramaları derken, kolunuzda devamlı titreşim yaratan bir cihazın olması biraz rahatsızlık verdi ve yaptığım işe konsantrasyonumu azalttı. Fakat sonrasında bildirim ayarlarını kendime göre ayarladım ve her şey olmasını istediğim gibi oldu. Araba kullanıyorken gelen mesaja bakmak için hiç telefonu elime almam gerekmedi sadece saatime bakmak yeterli oluyordu.
Akıllı saat deneyimimde en çok hoşuma giden özellik bütün günümün ölçülebilir bir hale gelmesi oldu. Yatarken bile kolumdan çıkarmadığım saat ile iki gün geçirdikten sonra istatistikleri kontrol edebilmek çok hoşuma gitti. Günde kaç adım attığım, kalp atış ortalamam, uyku düzenim (hafif ve derin uyku arasındaki oran) vb. Bunun sonucunda da insan ister istemez günlük adım hedeflerini ve uyku düzenini iyileştirmeye çalışıyor.
Geçirdiğim bir hafta boyunca akıllı saat beni spora teşvik etmeye de başladı. Özellikle aktif sporlar için üretilen Samsung Gear Sport ile yüzme ve koşu deneyimlerim oldu. Spor ekranında yapacağınız sporu seçiyorsunuz ve antrenman bittiğinde GPS verisinden, kalp atışınıza kadar her şeyi öğrenebiliyorsunuz. Bunun sonucunda her bir antrenman kendinizle yaptığınız bir yarış haline geliyor, devamlı sizi teşvik ediyor.
Şimdiye kadar bahsettiğim tüm özellikler akıllı saat deneyimimde pozitif başlığının altına yazılanlar, peki ya negatif yanları... Akıllı saate en çok beğendiğim özellik aynı zamanda en kötüsü. Benim gibi birden fazla saati olan ve hepsini takmak isteyen birisi iseniz, akıllı saatinizin tuttuğu istatistiklerin maalesef bir önemi kalmıyor. Kolunuzdan iki gün çıkardığınızda tüm istatistikler bozulmuş oluyor ve ister istemez motivasyon düşüyor.
Bunun yanında kadranda birçok arayüz desteği sunulsa da klasik giyinmek zorunda olduğunuzda hiçbir ekran görüntüsü yardımcı olmuyor, ister istemez saatinizi değiştirmek zorunda kalıyorsunuz.
Bir haftalık deneyim sonucunda özet geçmem gerekirse, eğer tek bir saat alıp onu uzun süre kullananlardansanız Samsung Gear Sport nokta atışı tercih olur (takım elbise giymeniz gerekmiyorsa). Hayatınızı düzene sokup keyif almaya başlayacağınızdan eminim. Onun dışında benim gibi farklı saatler kullanmayı tercih ederseniz, Gear Sport hafta sonunda ve spor yaparken kullanabileceğiniz harika bir tercih. Tek kötü yanı sadece spor yaparken elde edilen anlık veya kısa dönemli istatistiklere erişebileceksiniz.
Benim Samsung Gear Sport için anlatacaklarım bunlar, zaman geçtikçe saat hakkımdaki fikirlerim değişirse bu haberde bir güncelleme yapmayı düşünüyorum.
Tüm teknik detaylar için Samsung Türkiye sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
