Şimdi Ne Olacak?

Lüks tüketimi için gerekli ilk şartın paradan önce motivasyon olduğu bir gerçek. İçinde bulunduğumuz şartlarda kendimizi saat almaya motive edebiliyor muyuz? Cevabınızı duyar gibiyim ama gelin farklı detayları bir de birlikte gözden geçirelim.

Diyelim ki üç yıldır Patek Philippe Nautilus Ref. 5711 için butiklerden mutlu haberi bekliyorsunuz. Bir yandan da “Acaba beklemesem de grey marketten mi temin etsem?” düşüncesiyle piyasayı da takip ediyorsunuz. Tam üç yıl önce, yani 2017’nin Mart ayında, karşınıza çıkan rakamlar 30.000 USD civarındayken, aradan geçen sürede fiyatların geldiği seviye ortada: 65.000 USD.

Eğer isminizin listeye yazıldığı ilk gün beklemek yerine satış fiyatının üstünde olan bedeli ödemiş olsaydınız, üç yıldır tepe tepe kullandığınız saatinizin fiyatı bugün iki katının üzerine çıkmıştı. Bugünlerde ise malum şartlardan ötürü yine aynı saati 50.000 USD ödeyerek koleksiyona katmanız mümkün. #Evdekal günlerini atlattığımızda fiyatların tekrar yükselecek olması da kaçınılmaz. Ne dersiniz? Bu sizce bir motivasyon değil mi?

2020 kötü başladı ve kötü gidiyor. Maalesef hiç hesapta olmayan olaylar yaşıyoruz. Benim en merak ettiğim konulardan biri ise eğer SIHH ( ya da yeni adıyla Watches & Wonders ) yönetimine sorsalar acaba fuar günlerini Ocak ayına geri alırlar mıydı? Ya da benzer soruyu LVMH patronlarına sorsak, Ocak ayında düzenledikleri o müthiş organizasyonu yapmamayı tercih ederler miydi? Neredeyse tüm önemli markalar üretimi durdurmuş vaziyette. Tüm fuarlar, organizasyonlar ya iptal edildi ya da beklemeye alındı. Biz (Horobox) bile yeni limitli saatimizin lansmanını ertelemek durumunda kaldık. Tabii ki bu şartlar altında yukarıda sorduğum soruların cevapları için biraz erken. Her şeye gelişmeler karar verecek ama gelin ihtimallere kısaca göz atalım.

Dürüst olmak gerekirse, SIHH ve Baselworld fuarlarını erteleme ve birbiri ardına farklı şehirlerde organize etme fikrini anlayamamıştım. Bununla beraber LVMH’in hamlesi bana göre çok mantıklıydı ve neticede gerçekten çok başarılı bir organizasyon ortaya çıktı. Tabii ki bu kritik kararları alırken Koronavirüs karmaşasını göz önünde bulundurmak mümkün değildi. Bugünkü durum düşünülürse sanki LVMH’in emekleri boşa gitmiş gibi duruyor ama acaba gerçekten öyle mi?

LVMH Watch Week süresince farklı medyalardan yaklaşık 350 kişi beraberdik. Katılanların tamamı için ayarlanan özel seanslarda, tanıtılan saatleri canlı görme şansımız oldu. Fotoğraf ve videolarımızı çekmenin yanı sıra Julien Tornare ve Ricardo Guadalupe gibi marka yöneticileriyle de bire bir röportaj şansını yakaladık. Özellikle dijital medyalar bu haberleri kısa süre içerisinde yayınladılar ve bugün dahi saatseverler tüm bu içeriklere kolaylıkla ulaşabiliyorlar. Tahmin ediyorum ki, bu karmaşadan çıkma noktasına geldiğimizde bu içerikler saatseverleri diğer markalara nazaran daha fazla motive edecektir. Aslında dijital mecraların bugünkü konumu düşünülürse herhangi bir markanın yeni modellerini dünyaya duyurmasının eskiye nazaran daha kolay olduğu bir gerçek; ancak saatleri canlı görmenin ve yorumlamanın yarattığı farklı etkiyi de unutmamak lazım.

Tabii yukarıda bahsettiklerimiz aslında geçici motivasyonlar. Lüks saat sektörü uzun zamandır birkaç markanın öne çıkan modelleri etrafında dönmeye devam ederken hatırı sayılır markalar bile bundan ciddi şekilde zarar görüyordu. Bir de üstüne dünya dönmekten vazgeçince artık daha yüce, daha etkili bir motivasyona ihtiyacımız varmış gibi görünüyor.

Bu noktada benim bir fikrim var ancak sizlerin de neler düşündüğünü fazlasıyla merak ediyorum. Yazının altındaki yorumlar kısmında kendi fikirlerinizi paylaşabilirsiniz.

Benim düşünceme gelince, sektörün gündemine düşecek yeni bir ikona ihtiyaç olacak. Yani bir Gerald Genta çıkarmamız zor olsa da pazarlama dehasıyla hayranlık duyduğumuz Bay Richard Mille, taktiksel becerileriyle markaları başarıdan başarıya koşturan Georges Kern ya da müthiş tasarım yetenekleriyle Fabrizio Buonamassa benzeri bir ismin, sektöre ihtiyaç duyulan enerjiyi heyecan verici bir gelişmeyle enjekte etmesi gerekecek gibime geliyor. Nasıl yaparlar bilemiyorum ama sahip oldukları kabiliyetleri sonuna kadar kullanmanın tam zamanı.