Marka olarak saygı duyduğum bir isim de olsa şimdiye kadar sadece bir modelini beğenip aldığım, ilginç bir marka Breitling benim için.
Emergency gibi gerçek anlamda hayat kurtaracak bir modeli tasarlayıp üretebilen bir markanın aynı zamanda son derece karmaşık kadranlı, tamamı parlak yüzey formunda 50mm’nin üzerinde ve bazen değerli taşlarla süslenmiş modellerinin olması bana hep garip gelmiştir.
Geçtiğimiz yıllarda bir süre Breitling SuperOcean SteelFish X-Plus kullandım. Özellikle detay işçiliğine hayran kaldığım, her parçasından kalite ve sağlamlık hissi aldığım çok başarılı bir dalgıç saatiydi. Lakin Breitling ile geç başlayan serüvenimizin sonu malesef erken geldi ve sonrasında beğenip aldığım herhangi bir Breitling olmadı.
Açıkçası havacılık temalı saatler bana pek de çekici gelmiyor. Çoğu zaman tarih penceresinden bile hoşlanmayan bir kullanıcı olarak karmaşık kadranlar, üstü bol yazılı bezeller pek benim tarzım değil ancak mevzu dalgıç saati olduğunda durum değişiyor elbette.
Breitling’in SuperOcean serisini yenilediği duyduğum zaman bir Tektaş Saatçilik’e uğrayıp yeni versiyonları deneme şansım olduysa da bu deneme butik içerisinde sınırlı kaldığından çok da fikir edinememiştim.
Horobox ekibinden fotoğrafçımız Emre’nin kardeşinde bir SuperOcean II olduğunu öğrendiğimde vakit kaybetmeden saati kendisinden rica ettim ve birkaç gün kullandım.
Emre’nin objektifinden zevkli kareler eşliğinde işte izlenimlerim...
Öncelikle saatin kalitesini ilk dokunuştan anlabiliyorsunuz. Kasa ve bilezik detay işçiliği Breitling’ten beklenen kaliteyi fazlasıyla hissettiriyor.
Bir dalgıç saati olması itibarıyla çok da farklı bir tasarım sunmayan saatin yine diğer yüzlerce dalgıç saatinden ayrılan noktaları detaylarda ortaya çıkıyor.
Saatin kasası 44mm çapa sahip. Büyük kasa çaplarının daha kabul edilebilir olduğu günümüzde bile büyük kabul edilen bu ebat 16.4mm’lik yükseklik ile birleşince ortaya baya iri bir saat çıkıyor.
Kasanın sol tarafında WR2000M değere sahip bir dalgıç saatinden beklendiği üzere Helyum Vanası bulunuyor.
Arka kapak tasarımı ise yine bir Breitling klasiği. Saat hakkındaki bilgilerin bazılarını kapak üzerinde işlenmiş halde görmek mümkün.
Saatin ayar tepesi üzerinde Breitling’in el yazısı ile işlenmiş B harfi başarılı detaylardan.
Saatin bezeli klasik dalgıç saati tasarımında ancak işin ilginç kısmı bezel insert’ünde kauçuk kullanılmış olması. Optik olarak şık, yansıma önlemesi nedeniyle de gayet kullanışlı olan bu tasarımın zaman içerisinde nasıl eskiyeceğini kestirmek biraz zor.
İncelemeye konu saatin kauçuk bezel insert’ü ilk günkü kondisyonunda diyebilirim.
Saatin kadranı için mat siyah tercih edilmiş. Kılıç formundaki kollar ve baton indeksler ile gayet iyi bir kontrast oluşturan kadranın ışık altında yansımaları bertaraf eden mat yapısı çok başarılı.
Breitling saatin kadranını tasarlarken 6 ve 9 markörlerinde oldukça iri ve parlak krom Arabic numara indeks kullanmış.
Tasarım kısmına birşey diyemiyorum ancak ( tıpkı Longines Hyrdo Conquest modelinde olduğu gibi ) bir dalgıç saatinin kadranında numara indeks kullanılmasını tercih etmiyorum. Hele bir de böyle devasa ebatlar sözkonusu olunca hem kadranın bütünlüğü hem de saatin Tool Watch havası kısmen bozuluyor.
Saat 3 noktasında tarih fonksiyonuna yer verilmiş. Tarih penceresinin kadranın bütünlüğünü olumsuz etkilediğini düşünen bir kullanıcı olarak hiç olmazsa tarih diskinin zemini siyah, yazısı beyaz olsaydı demekten kendimi alamıyorum.
Kadrandaki yazıların içinde özellikle SuperOcean yazısı çok başarılı. Yazıyı saniye kolunun ve tarih çerçevesinin kırmızı tonuyla aynı renkte yazmak da yine şık bir detay.
Saatin camı çift taraflı yasıma önleyici kaplamaya sahip safir kristalden üretilmiş. Yansıma konusunda zaten başarılı olan mat kadranın üzerinde yer alan bu camla saati doğru okuyamayacağınız bir pozisyon bulmanız neredeyse imkansız.
Saatin bileziği yine Bretiling’in efsanevi tasarımlarından Pro II modeli. Bileziği oluşturan parçaların yan şekilde durduğu bu tasarım, bence Breitling için olmazsa olmaz özelliklerin başında geliyor.
Kendi kullandığım SuperOcean SteelFish X-Plus’ı da Pro II bilezik ile almıştım.
Klips de son derece kaliteli bir yapıya sahip. Katlanabilir ve çift kilitli tasarıma sahip klipsin özellikle iç parçalarının kalınlığı ve işçiliği kesinlikle kusur bulamayacağınız seviyede.
Saatte kalibre olarak ETA 2894-2 kullanılmış. Farklı segmentlerde pek çok markanın değişik tarzda saatlerinde rastladığımız, kalitesi ve sağlamlığı tescillenmiş kalibrenin COSC sertifikalı versiyon olduğunu da belirtelim.
Sonuç olarak Breitling SuperOcean II’yi çok beğendim. Geçmişte kullandığım SteelFish X-Plus’ta beni cezbeden neredeyse tüm detayları bulduğum bu saate olumsuz tek yorumum, kadranda yer alan devasa numerik indeksler olabilir ki bunun da saatin diğer başarılı detaylarının yanında çok da göze batmayacağını söyleyebilirim.
