Tek Saatle Ömür Boyu

Tek Saatle Ömür Boyu

Lüks saat sahibi olmanın her geçen gün daha da zorlaştığı günümüz ekonomik koşullarında kalabalık koleksiyonlar, yerlerini az sayıda saatten oluşan küçük gruplara ve hatta tek saatlik dev(!) kadrolara bırakma eğilimindeler. Saat seçimi yaparken çok daha ince eleyip sık dokumamız gerektiği de aşikâr. Peki, o değerli hakkımızı nasıl bir saatte kullanmalıyız?

tek-saatle-omur-boyu-1.jpg

Öncelikle kullanışlı bir malzeme seçiyoruz. Elbette akla gelen ilk seçenek bu durumda paslanmaz çelik. Modern teknolojilerle üretilen paslanmaz çelik saatlerin, zamanın yıpratıcı etkilerine karşı oldukça dayanıklı olacağıyla ilgili hiçbir şüpheniz olmasın. Paslanmaz çelik ile optimum konfor, dayanıklılık ve kullanışlılık kombinasyonunu yakalayabilirsiniz. Bir diğer seçenek de titanyum ancak, bu seçeneğin çeliğe kıyasla daha pahalı olması, ekonomik kriterler doğrultusunda geri planda kalmasına sebep oluyor.

tek-saatle-omur-boyu-2.jpg

Mümkünse bilezikli bir modelden yana tercihinizi kullanın. Paslanmaz çelik bir bilezik uzun yıllar boyunca size sorunsuz bir şekilde hizmet edecektir. Özellikle toka kısmında hassas ayar imkânı bulunmasına dikkat edin böylece kilo alıp vermelere veya sıcaklık değişimine bağlı bilek kalınlığı değişimlerinden etkilenmezsiniz. Son olarak tamamen fırçalanmış yüzeylerden oluşan bir bilezik, uzun vadede çizikleri çok daha başarılı bir şekilde kamufle edecektir.

tek-saatle-omur-boyu-8.jpg

Mutlaka safir kristal camlı bir saate yönelin. Pleksiglas ya da mineral camlı ucuz alternatiflerden piyasada bolca bulabilirsiniz ancak, safir kristal camın size sağlayacağı ömür boyu yüksek performansı başka hiçbir seçenekte bulamazsınız. 

tek-saatle-omur-boyu-4.jpg

Komplikasyonlardan uzak durmakta fayda var. Günümüzde, giriş seviye saatlerde de komplikasyonlu modellere/mekanizmalara rastlıyoruz ancak bu saatlerde uzun vadede sorun yaşama ihtimaliniz, sadece zamanı gösteren saatlere kıyasla daha yüksek. Satın almayı düşündüğünüz komplikasyonlara gerçekten ihtiyacınız var mı, yoksa sadece dolu bir kadran için mi bu düşüncedesiniz ayrımını yapmakta fayda var. Şahsen tek saat ile uzun yıllarımı geçirmeyi düşünüyor olsaydım, kırk yılda bir kullanacağım kronograf, GMT, ay fazı gibi özelliklerden feragat ederdim. Tarih özelliği, bazı kullanıcılar için kadran bütünlüğünü bozsa da, alışkanlıklarınız neticesinde fazlasıyla işlevsel olabiliyor.

tek-saatle-omur-boyu-5.jpg

İyinin kötüsü, kötünün iyisinden daha iyidir. Peki, bu ne demek? Bildiğiniz üzere markalar, sınırları tam olarak kestirilemeyen kategoriler içinde, prestij, marka değeri, kalite gibi unsurlara bağlı olarak listeleniyorlar. Bu bağlamda, düşük kategorideki bir markanın üst düzey modelini almaktansa daha üst ligde mücadele eden bir markanın giriş seviye modelini almayı daha mantıklı buluyorum.

tek-saatle-omur-boyu-6.jpg

Mekanik saatler içinde seçiminizi otomatik bir kalibreden yana kullanmak daha pratik olacaktır. Kurmalı saat sevdalısı biri olarak bunu söylemek pek kolay değil ancak otomatik bir saatin kullanım kolaylığına ulaşmak da bir o kadar zor. Koleksiyonunuzda birçok saat varsa o saatlerin otomatik ya da kurmalı olmaları pek fark etmiyor. Nasıl olsa düzenli şekilde kullanılmayan her saat, belli bir süre sonunda durmuş olacak. Tek saat kullanımında ise durum değişiyor. Her gün bileğinizi süsleyecek bir saati yıllar boyunca gün aşırı kurmak başta duygusal bir aktivite gibi görünse de zaman içinde bir angaryaya dönüşebiliyor.

tek-saatle-omur-boyu-7.jpg

Bahsi geçen kriterleri daha da çoğaltmak mümkün ancak bu maddelerle bile seçenekleri bir hayli azalttığımıza inanıyorum. Peki, sizin kriterleriniz neler?