Baumgartner ve Frei’den bir şaheser daha; bronz kasasıyla UR-105 “Maverick”.
Urwerk, zamanı sıra dışı yöntemlerle göstermede başı çeken markalardan biri. Uydu adını verdikleri sistemlerden faydalanan Felix Baumgartner ve Otto Frei, geleneksel şekillerde akrep ve yelkovan yerine hem kendi etrafında hem de merkeze bağlı eksenlerde dönen disklerden faydalanıyorlar. Bu tip kadranlara az sayıda da olsa farklı üreticilerin koleksiyonlarında da rastlamak mümkün. Urwerk ise farkını egzotik denilebilecek malzeme seçimleri ve geleceğe aitmiş gibi görünen tasarımlarla ortaya koyuyor.
Urwerk UR-105 Maverick’te tüm bu fütüristik ögelere Helenistik dönemden bir detay daha eklenmiş: Bronz. Bronz kasalı saatleri “steampunk” akımından fırlama mekanik objelere benzetiyorum. Bilmeyenler için steampunk’u şöyle tanımlayabilirim: Buharla çalışan makinelerin zamanına geri dönün ve günümüz elektrik ve içten yanmalı motor teknolojilerine hiç bulaşmadan buharlı makineleri geliştirmeye devam edin. İrili, ufaklı bütün işlerin buharlı makinelerle yapıldığı hayali ve alternatif o gelecek, direkt steampunk’un ilgi alanına giriyor. UR-105 Maverick de tam olarak kafamda böyle bir imge canlandırıyor.
Urwerk UR-105, 39,5mm x 53mm 16,8mm ölçülerinde bronz ve titanyum kasaya sahip. Üst kasa (veya bezel de diyebiliriz) bölümü bronzdan imal edilmiş. Urwerk, piyasada bulunan birçok bronz saatten farklı olarak saatlerini ön-oksidasyon işlemine tabii tutmuş. Böylece bronzun zaman içinde kazanacağı patina ve koyu renk çoktan sağlanmış. Kasanın yan kısımları ve arka kapağında titanyuma yer verilmiş. Aslında ön kısımda da bir kapağın varlığından söz edebiliriz. Buton yardımıyla açılan bronz üst kapak saatin camını dış etkenlerden koruyan bir kalkan görevi de görüyor. Bu kapağın ardında yer alan safir kristal cam ise göz alıcı mekaniğin seyrine imkân tanıyor. Saatin su geçirmezlik değeri 30 metre olarak belirlenmiş.
Urwerk UR-105, tahmin edileceği üzere, in-house geliştirilen ve üretilen otomatik kalibre UR 5.02’ye ev sahipliği yapıyor. 52 taşlı mekanizma, 28800vph’de çalışıyor ve 48 saatlik güç rezervine sahip. Otomatik kalibrenin rotor hızı mekanizmanın arkasında yer alan iki adet türbin ile kontrol edilebiliyor. Saatin arkasında yer alan ilave bir kol ile ayarlanan türbinlerin rotor üzerinde oluşturduğu baskı değiştiriliyor. İstenilirse rotorun dönüşü tamamen durdurulabiliyor. Mekanizmanın kadran tarafında ise her birinin üzerinde üç adet saatin yer aldığı dört adet disk görüyoruz. Diskler birbirleriyle senkronize bir şekilde merkez eksene sabitleniş sistem ile dönüyorlar. Böylece kadranın alt kısmına gelen disk, yine kadranın alt kısmında sabit duran dakika skalası üzerinde kayarak zamanı göstermiş oluyor. İlerleyen saatlerde ise sıradaki diskler görevi devralıyorlar. Saat ve dakika indekslerinin üzerinde yer alan Super LumiNOVA sayesinde gece görüşü de modele eklenmiş.
İşin doğrusu Urwerk UR-105, hem marka, hem de model olarak oldukça ilgimi çeken bir saat. Bu duruma sebep olan şey ise modelin yalnızca tasarımı değil, aynı zamanda bünyesinde barındırdığı mühendislik çözümleri de. Öte yandan bronz kasanın modelin genel karakteriyle tamamen uyumlu olmadığını düşünüyorum. Hali hazırda koleksiyonda bulunan diğer titanyum kasalar bence daha albenili duruyor. Hayır, ben yine de çok beğendim diyorsanız, 69.000$ karşılığında bu saate kavuşabilirsiniz.