Egzotik modellerin tıpkı tasarımlarında olduğu gibi saatseverlerin gözünde de farklı ve kendilerine özgü bir algılanma şekli var. Genelde sevmekle nefret etmek arasında gidip gelen bu yaklaşımından etkilenmeyen tek gerçek ise her biri sanat eseri hassasiyetiyle yaratılmış bu saatlerin ne kadar özel ürünler olduğu.
Urwerk de bu akımın öncülerinden sayılabilecek karakteristik tasarımlara ve farklı teknolojilere sahip modellere hayat veren önemli bir marka. Biz de SIHH 2016 bünyesinde tanıtımını gerçekleştirdiği URWERK UR-105 T-Rex modelini sizler için mercek altına aldık. Markanın SIHH 2016 fuar stantından özel fotoğraflarla huzurlarınızda UR-105 T-Rex.
UR-105 T-Rex aslında halen üretimde olan UR-105 TA modeli üzerinden geliştirilmiş farklı bir versiyon desek yanlış olmaz zira görsel değişiklikleri bir yana bırakırsak iki saatin teknik özellikleri birbiriyle tamamen aynı. Görsel olarak ise en çok dikkat çeken özellik olarak şüphesiz bronzdan yapılmış kalkan formundaki bezel geliyor. Urwerk’in saatleri genel olarak paslanmaz çelik ve titanyumdan üretiliyor. Daha teknik bir görüntü elde etmek için saatlerde neredeyse parlak yüzeyleri hiç kullanmayan marka, siyah PVD kaplama tekniğini de sıklıkla tercih ediyor. Bronz malzemesine ilk defa yer veren Urwerk tasarım konusunda da bir ilke imza atmış ve markanın genel tasarımlarına benzerlik göstermeyen, iddialı bir yüzey formu seçmiş.
Daha önce de bahsettiğimiz gibi kalkan şeklindeki bezel bronz malzemesinden üretilmiş. Urwerk marka olarak alternatif ve egzotik materyallere yabancı bir firma değil zira geçmiş modellerinden URWERK UR-110 Eastwood’un fildişi ahşabından üretilmiş bezeli oldukça dikkat çeken bir yenilik olmuştu. UR-105 T-Rex’in bezeli son haline farklı birkaç aşamadan geçerek ulaşıyor. Öncelikle yüzey formu verilen bezel daha sonra sırasıyla kumlama/mikro kumlama ve boyama işlemlerine tabi tutuluyor. En son özel bir solüsyon sayesinde oksidasyonu sağlanan bezel saat üzerinde yerini alıyor.
Saatin neredeyse tamamını kapatan bezelin yüzey formu için ise ismindeki T-Rex ile uygun olacak şekilde yırtıcı hayvan derisi deseni tercih edilmiş. Bundan sonrası ise halen üretimi devam eden UR-105 TA modeliyle benzerlikler gösteren detaylara sahip. Deri kayışın bağlı olduğu alt kısım ve arka kapak için siyah PVD kaplama titanyum kullanılmış. Son olarak ayar tepesinin de saatin bezeline uygun şekilde tekrar tasarlandığını görmek mümkün.
Mekanizma olarak baktığımızda da T-Rex’in bir önceki UR-105 TA modeliyle aynı donanıma sahip olduğunu görüyoruz. Markanın kendi tasarımı olan otomatik bir mekanizmayla hayat bulan T-Rex, yine egzotik kelimesini sonuna kadar hak eden bir saat gösterim şekli sunuyor. Her biri üç farklı saat dilimini gösteren dört ayrı uydudan oluşan bu sistem, merkeze yerleştirilmiş atlıkarınca benzeri bir tahrik sistemiyle çalışıyor. Kadranın üzerinde dans edercesine hareket eden ve 60 dakikalık sayaç ile birlikte saatin gösterilmesini sağlayan atlıkarınca düzeneği maalesef büyük oranda kalkan formundaki bezelin altında kaldığından verimli bir şekilde izlenemiyor.
Saatin arka kapağı tipik Urwerk özelliklerinden olan türbin kurma sistemini gözler önüne serecek şekilde tasarlanmış. Full, Reduced ve Stop şeklinde bir de türbin indikatörüne yer veren arka kapak saatin özgün tasarımıyla son derece uyumlu duruyor. Rotorun dönüş hızını kontrol altnda tutan bu türbinler sayesinde zembereğin üzerinde aşırı yük binmesi de engellenmiş oluyor.
Saat genel görüntüsüne uygun şekilde tasarlanmış siyah timsah derisi kayış ve mat siyah PVD kaplama toka ile sunuluyor.
Açıkçası bu derece egzotik bir saatin incelemesi ne şekilde sonlandırılır karar vermekte zorlanıyorum. Hem görsel hem de teknik olarak uçlarda gezinen bu modele absürd demem mümkün değil çünkü saatin barındırdığı özellikler ve görsel detaylar bende hayranlık uyandırıyor ancak bu tür objelerin doğası gereği ne herkesin zevkine uygun olmaları ne de kolay ulaşılabilir olmaları beklenmiyor. 65000 CHF’lik etiket fiyatıyla satışa sunulan saatin üretimi toplam 22 adet ile sınırlandırılmış.
