Dikkat, inovasyon içerir. Geleneksel saatçiliği unutun. Vault Swiss, zamanı göstermek için ezber bozan bir mühendislik çözümü ile, alışılagelmiş mekanizma ve kadran yapısından sıkılanlar için geliyor.
Ekibi tanıyalım. Mark Schwarz, 2013 yılında Vault’u kurmadan önce sırasıyla esnaf olarak başladığı iş hayatını finans sektöründe devam ettiren, sonra da altı yıl boyunca İsviçre’de polis olarak görev yapan bir kişi. Çocukluk çağlarından beri saatlere ilgili olduğunu belirten Mark, horolojik bir girişim olarak markasının temellerini atıyor. Jasmin Zürcher, iş geliştirme uzmanı, Mark’ın ilk günden beri destekçisi olarak biliniyor. Ne yapıyor derseniz, saat toplantılarında davetliler tarafından iyi tanındığı bilgisinden fazlasına ulaşamadık. David Brailsford, web geliştiricisi ve proje yöneticisi. Venture Kick, İsviçreli girişimcileri destekleyen bir yatırımcı grubu, Vault için başlangıç aşamasında 130.000 CHF’lik bir sermaye ortaya koymuş. Halen markanın hissedarı olarak desteklerine devam ediyorlar. Marc Jenni, saat ustası olarak Vault’un kalbinde yer alıyor. Philippe Schmid, az sonra detaylı bir şekilde anlatacağım gezegensel dişli modelini saat mekanizmasına uyarlayan şahsın ta kendisi. Rene Gschwend ve RGB X-Tech, Vault saatlerinin kasa üreticisi. Carry Steinmann, marka danışmanı. Uhrteil AG, doğu İsviçre’deki tek mikro mekanik bileşen üreticisi firma Vault’un en büyük destekçilerinden biri. Laurent Auberson, tasarımcı. Şahsi fikrim, başarılı bir mühendislik fikrini yeterince albenili sunmadığı yönünde. Gianfranco Ritschel, danışmanlık, Enrico Santoni ise kasa finisajı görevlerinde.
Gezegensel dişli nedir? Ortada bir güneş dişlisi ve etrafına yerleştirilmiş uydu dişlilerin ters yönlü dönmeleri neticesinde küçük tork değerleriyle yüksek devir sayılarına ulaşabilen bir aktarım sistemidir.
Vault’un yaptığı da bu aktarım sistemi konseptini mekanizma, kadran ve kollar bütünü içinde kullanarak benzersiz bir tasarıma dönüştürmek. Fikir olarak son derece başarılı. Genel tasarım ise sübjektif değerlendirilebilir.
Vault, standart koleksiyonunda bulunan modellere ek olarak tamamen kişiye özel tasarlanan renk ve motiflerle hazırlanan özel üretimlere de imzasını atan, bir nevi terzi usulü çalışan bir saat markası. Hazır ürün koleksiyonunda yer alan V1 ve V2 modelleri üzerine temellendirilen saatler, benzer çalışma sistemine sahip olsa da tasarımsal detaylarla birbirlerinden ayrılıyorlar.
Marka, dünyanın ilk karbon-titanyum ve karbon-seramik birleşimli kasalarına sahip modellerini üretmekle kalmıyor, mekanizma yerleşimi konusunda da eşi benzeri olmayan mühendislik çözümleri sunuyor.
Kasalar her saat için aynı ölçülerde, 39mm x 46,7mm ebatlarında imal ediliyor. CNC tezgahlarında geçirilen uzun saatlerin ardından hummalı bir üretim, montaj ve kalite kontrol süreci başlıyor ve baştan sonra bir saatin tamamlanması dört ay sürüyor.
Uhrteil AG tarafından üretilen otomatik mekanizmalara ev sahipliği yapan saatlerin arasındaki fark, yukarıda bahsettiğim zaman gösterimi konusunda ortaya çıkıyor. Saat indekslerinin bağlı olduğu disk ve indikatörü, birbirlerinden farklı hızlarda saat yönünde dönüyorlar. Dakika kolu ise bildiğimiz gibi bir turunu 60 dakikada tamamlıyor. Yani, saatin kaç olduğunu okumak için sürekli farklı pozisyonlarda bulunan pencere ya da göstergeden okuma yapmak gerekiyor. Başlangıçta kafa karıştırıcı olsa da mekanizmayı canlı izledikten sonra hayranlık uyandırıcı hislerin esiri olacağınızı garanti ediyorum.
Vault Swiss, dikdörtgen kasa formunu marka imzası olarak kullanmakta ancak şahsi görüşüm bu tarz bir mühendislik yaklaşımının rotasyonel hareketlerle bağdaştırılan yuvarlak bir kasaya daha çok yakışacağı yönünde. Umarız, ilerleyen zamanlarda benzer mekanizmalı ve farklı formlu Vault saatleriyle de karşılaşırız. Detaylı bilgi için https://www.vault.swiss/ adresini ziyaret edebilirsiniz.