ROLEX’in yeni CEO’su ile ilgili habere sayfalarımızda daha önce yer vermiştik. Her ne kadar Jean-Frederic Dufour genç ve yenilikçi bir yönetici de olsa bu durum markanın köklü değişikliklere gideceği yönünde de algılanmamalı zira Rolex mevcut koleksiyonlarına sadık kalması ve nadiren yeni bir seri çıkartması ile bilinen bir marka. Baselworld 2015’te de durum bu bahsettiğimden çok da farklı olmadı. Yalnız tamamen bu şekilde oldu da diyemiyorum zira artık Rolex’in yeni Yacht-Master modeli 116655 kauçuk kayış ile geliyor.
Açıkçası YM markanın güncellemediği nadir modellerinden biriydi. Oyster serisinin Submariner, Explorer II, Milgauss ve SeaDweller modelleri büyük veya küçük çeşitli güncellemeler görmüştü ancak baz tasarımlara sadık kalınarak yapılan bu değişiklikler markanın gelenekselci tavrına ters düşmeyecek şekilde yapılmıştı. Hemen hemen aynı durum YM için de geçerli gibi görünse de kauçuk kayış Rolex için kesinlikle çok önemli ve cesur bir güncelleme oldu.
Değişikliklerden bahsedecek olursak eğer ilk gözümüze çarpan yeniliğin YM’nin kasası olduğunu söyleyebiliriz. Paslanmaz çelik ile sınırlı kasa materyali için artık Rolex patentli 18K pembe altın Everose seçeneği de YM koleksiyonuna eklenmiş durumda. 40mm çap ölçüsünün değişmediği kasanın tasarımı da yine geçmiş modeller ile ufak farklılıklar içeriyor. Daha yuvarlatılmış boynuz formu saatin bilekte taşınmasına ekstra konfor katıyor. Su basıncına dayanıklılık değeri de WR100M ile değişmeyen özelliklerden biri olarak karşımıza çıkıyor.
Saatin görüntüsü de hem farklı renklerle hem de farklı materyallerle güncellenen özellikleri arasında. Tasarım olarak önceki versiyondan çok da farklı durmayan bezeldeki esas önemli yenilik malzemede gizli. Yine markaya patentli materyallerden Cerachrom seramikten üretilen bezel için mat yüzey üzerinde parlak işaretlemeler tercih edilerek yeterli kontrast sağlanmış. Altın ve içi Chromalight fosfor malzemesi ile doldurulmuş indekslere sahip kadran da bezel ve kayış ile uyumlu siyah renkte tasarlanmış. Geri kalan detaylardan cam ( hala yansıma önleyici kaplama yok ), büyüteç ve Mercedes tarzı akrep/yelkovan gibi parçalar da önceki modellerle benzerlikler gösteriyor. Değişmeyen unsurlardan biri de markanın zamana meydan okuyan kalibresi Ref.: 3135.
Saatin en büyük sürprizi ise şüphesiz kayışında saklı. Tarihinde ilk defa Rolex kauçuk kayışlı bir model çıkartıyor. Mevcut bir modeli kauçuk kayış ile üretmek başka markalar için son derece sıradan ve önemsiz bir detay olarak görünebilir ancak Rolex için gerçekten çok önemli bir değişiklik bu.
Rolex’in “ Oysterflex “ ismini verdiği kayış yumuşak ve esnek kauçuktan imal edilmiş. İç kısmında yer alan kayış ile paralel tasarlanmış çıkıntıları sayesinde saati kullanıcısını rahatsız etmeden kolda sabitleyen kayış konfor anlamında tam not alıyor. Oysterflex kayış yine 18K Everose altından üretilmiş Oysterlock klips ile geliyor. İsim olarak aşina olsanız da bu kayışın farklı Rolex modelleri ile de kullanılabileceği yanılgısına düşmeyin zira bu kayış tamamen yeni YM 116655 modeline özel tasarlanmış.
Spor saatlerin altın kasalı ve kauçuk kayışlı modellerini özellikle çok beğenen biri olarak saati son derece başarılı buldum. Sözüm ona “Purist”lerden farklı olarak, spor saatlerin mutlaka paslanmaz çelikten üretilmiş olması gerektiği gibi anlamsız takıntılarım da olmadığından saati özellikle görsel olarak çok beğendim.
Rolex lüks ile çok yönlülüğü harmanlama konusunda pazarın en başarılı markalarından biri. YM 116655 de bu başarıya en güzel örneklerden biri bence.
Bunun yanı sıra Rolex’in YM için de bir yenilik yaptığını görmekten mutlu oldum zira açık konuşmak gerekirse eğer, model gamına en son katılan YMII karmaşık kadran yapısıyla pek de hazzettiğim bir model olmamıştı.
YM 116655 hem kıymetli materyallerden üretilmiş hem de sportif çizgiler taşıyan model arayan saat severlere tavsiye edebileceğim bir Rolex ancak nokta atış tavsiyem hem kasası hem de bileziği masif altın saatleri beğeniyor da olsa günlük rutini içinde kullanamayan saat severler için olacaktır.