Overseas koleksiyonunun üyeleri, markanın geri kalan klasik tasarımlı ve şık komplikasyonlu modellerine göre oldukça farklı bir felsefeyle üretilen modeller. İlave su geçirmezlik, anti-magnetizm gibi zorlu koşullarla baş edebilecek özellikleri bünyesinde barındıran Overseas saatlerinin bu tarz farklılıkları markanın çok uzun yıllar önceden geliştirdiği teknolojilerden ilham alıyor.
19. yüzyılın sonlarına doğru üretilen su geçirmez kasasıyla “Imperator” cep saati veya 1915 yılına ait Anti-Magnetic özellikli cep kronometresi Vacheron Constantin’in şanlı tarihinin teknolojik açıdan öncü modellerinden.
Orijinal Overseas koleksiyonunun bir diğer önemli özelliği de kasa materyali için kıymetli metal yerine paslanmaz çeliğin seçilmiş olması. Vacheron Constantin’in üst düzey komplikasyonlarıyla uyumlu şekilde seçtiği altın ve platin gibi seçeneklere nazaran daha spor ve saatin karakteriyle uyumlu şekilde sağlamlığı çağrıştıran çeliğin seçimi elbette tesadüf değil.
Vacheron Constantin, 1977 yılında, kuruluşunun 222. yılı anısına Overseas serisinin atası sayılabilecek “222” koleksiyonunu piyasaya sunduğunda saat piyasası oldukça sıkıntılı zamanlar geçirmekteydi. Quartz krizi onlarca köklü markanın sonunu hazırlamış, bir o kadarını da ekonomik kriz içine sokmuştu. Tam o yıllarda Gerald Genta’nın efsane tasarımlarından Audemars Piguet Royal Oak Jumbo ve Patek Philippe Nautilus ile üst düzey markaların çelik kasalı ve mevcut ürünlerinde daha sportif tasarımlı modellerle ne denli başarılı olabileceğini kanıtlamıştı.
Vacheron Constantin de Jorg Hysek önderliğinde hazırladığı 222 modeliyle bu akımın devam oyuncusu olma yolunda emin adımlarla ilerliyordu. Vacheron Constantin, tıpkı Audemars Piguet Royal Oak Jumbo ve Patek Philippe Nautilus Ref. 3700’da olduğu gibi saatinin içinde Jaeger-LeCoultre üretimi kalibre 920 koymayı uygun bulmuştu. Bu efsanevi mekanizma JLC üretimi olmasına rağmen hiçbir Jaeger-LeCoultre saatinde kullanılmamıştır. Kalibrenin en dikkat çeken özelliği de dünyanın en ince otomatik ve tam rotorlu mekanizması olmasıdır.
Bir süre üretimde kaldıktan sonra üretimine son verilen 222 serisinin devamı niteliğindeki Overseas koleksiyonunun sahne alması ise oldukça uzun yıllar geçtikten sonra, 1996 senesinde gerçekleşti. Çelik kasalı, 150 metre su geçirmezliğe sahip, kasaya entegre metal bilezikli ve anti-manyetik özellikli saat markanın diğer modellerinde kolayca sıyrılacak kadar modern ve farklı çizgilere sahipti.
2004 yılına gelindiğinde ise yenilenen Overseas modelleri daha modern çizgilere kavuşurken sportifliklerinden ödün vermeden yollarına devam ediyorlardı. Tıpkı ilk Overseas serisinde olduğu gibi Jaeger-LeCoultre kalibre 899 ve Frederic Piguet kalibre 1185 temelli mekanizmalar kullanan ikinci Overseas koleksiyonu da SIHH 2016 fuarıyla ömrünü tamamlamış oldu.
2016 Overseas koleksiyonu modern çizgiler ile geleneksel tasarım ve marka mirasının kusursuz bir sentezi şeklinde karşımıza çıkıyor.
Vacheron Constantin Overseas koleksiyonu 5 farklı yeni model kategorisiyle karşımıza çıkıyor.
Vacheron Constantin Overseas Chronograph modeli 42,5mm çapında çelik veya 18 ayar pembe altın kasaya sahip, saatin ön ve arka yüzünde safir kristal cama yer verilmiş, su geçirmezlik değeri de 150 metre olarak belirlenmiş. Paslanmaz çelik versiyon tercihe göre mavi veya beyaz kadran seçenekleriyle sunulurken altın versiyonda şimdilik sadece beyaz kadran opsiyonu bulunmakta.
Kronograf modelinde Vacheron Constantin’in tamamen in-house geliştirip ürettiği otomatik kalibre 5200’e yer verilmiş. 30,6mm x 6,6mm ölçülerindeki 54 taşlı mekanizma 28800vph’de çalışıyor ve 52 saat güç rezervine sahip. Kronograf ve tarih komplikasyonlarına sahip kalibre “Hallmark of Geneva”(Geneva Seal) / Cenevre Mührü’ne sahip.
Vacheron Constantin Overseas’in yalnızca tarih ve zaman gösteren sade modeli ise 41mm çapında paslanmaz çelik veya 18 ayar pembe altın kasa seçenekleriyle yine mavi veya beyaz kadran opsiyonlarına sahip şekilde müşterilerin beğenisine sunulmakta.
In-house geliştirilen, 30,6mm x 4,7mm ölçülerinde 37 taşlı ve 28800vph hızında çalışan otomatik kalibre 60 saatlik güç rezervine ve Hallmarka of Geneva / Cenevre Mührü’ne sahip.
Vacheron Constantin Overseas Small Model, kadın müşteriler düşünülerek hazırlanmış, koleksiyonun nispeten küçük çapa sahip modeli olarak öne çıkıyor. 37mm çapında paslanmaz çelik veya 18 ayar pembe altın kasa seçenekleriyle alınabilen modelin bezel kısmında 84 adet yuvarlak kesim pırlanta bulunuyor. Diğer modellerden farklı olarak 18 ayar altın modelinde de bilezik opsiyonuna sahip olan model şimdilik yalnızca mavi ve pembe kadran seçeneklerine sahip.
In-house geliştirilen, 22,6mm x 4mm ölçülerinde, 31 taşlı, 28800vph hızında çalışan 44 saat güç rezervine sahip otomatik kalibre 5300’ün de diğer modelleri gibi Cenevre Mührü bulunuyor.
Serinin en özel üyelerinden biri şüphesiz Vacheron Constantin Overseas Ultra-Thin Perpetual Calendar modeli. 41,5mm x 8,1mm ölçülerinde 18 ayar beyaz altın kasa seçeneğiyle piyasaya sürülecek modelin mekanizması da bir hayli özel. 222 modelinde kullanılan Jaeger-LeCoultre otomatik kalibre 920 baz alınarak üretilen 1120QP, kronograf modülüyle birlikte 40 saatlik güç rezervine sahip. Saatin ön ve arka kısmında safir kristal cama yer verilmiş, su geçirmezlik değeri ise 50 metre ile sınırlandırılmış.
Vacheron Constantin Overseas Ultra-Thin markanın uzun yıllardır en beklenilen modellerinden biri desek abartmış olmayız. 222 modeline en yakın tasarıma sahip saatin en büyük farkı paslanmaz çelik yerine 18 ayar beyaz altın kasaya sahip olması. 40mm x 7,5mm’lik kasa ölçülerine sahip modelin mekanizması tercihi JLC 920 temelli otomatik kalibre 1120’den yana yapılmış. Tarih özelliği bulunmayan versiyonunu kullanmayı seçen Vacheron Constantin markanın müdavimlerini bi miktar şaşırtmış olsa gerek. Aynı modelin paslanmaz çelik ve tarih komplikasyonuna sahip bir versiyonu muhtemelen çok daha büyük bir ilgi uyandıracaktı ancak bu haliyle de koleksiyon epey ilgi çekmişe benziyor.
Saatlerin birçok detayında markanın logosunda da bulunan Malta Haçı’na rastlamak mümkün. Bu figürün en karakteristik kullanım alanlarından biri de bezel kısmında yer alıyor. Modelin imzası haline gelmiş bu tasarım öğesi Overseas modellerinin olmazsa olmazlarından biri.
Overseas modellerinin en büyük tasarım farklılıklarından biri kasaya entegre bilezik ve kayış bağlantı kısmı. Saati bir bütün halinde düşünen Vacheron Constantin tasarımcıları bu algıyı kağıttan gerçeğe kullanışlılık faktörünü azaltmadan yansıtabilmek için epey uğraş sarfetmişler. Yeni koleksiyondaki saatler çelik(ve modeline göre altın) bilezikle gelse de hızlı kayış değiştirme sistemi sayesinde kullanıcısının rahatça timsah derisi veya kauçuk kayışa geçiş yapabilmesine imkan tanıyor.
Çelik bilezikler için saat kullanıcılarının aklındaki en büyük dezavantajlardan biri hassas ayar imkanlarının kısıtlılığıdır. Pek az marka yüksek mühendislik çözümleriyle konfordan ödün vermeden hassas ayar yapmaya imkan sağlayabilecek bilezik ve toka sistemleri üretimeyi başarabilmiştir. Birçok saat ise bileziğin bileğini tam olması gereken ölçüde kavramasını isteyen müşteriler için kullanışsız kalmaktadır. Vacheron Constantin’in dahiyane çözümü ise hem görsel hem de rahatlık açısından fazlasıyla başarılı. Çift taraftan katlanır tokanın özel sistemi sayesinde her iki yöndeki 4mm’lik uzama payı dahi birçok saat severin bu modeli tercih etmesi için fazlasıyla geçerli bir sebep.
