Yeşil Saatler

Yeşil Saatler

Son zamanlarda, ardı ardına tanıtılan yeşil kadranlı saatlere karşı kayıtsız kalmak her geçen gün daha da zorlaşıyor. Peki yeşilin saat dünyasına, ani ve yoğun girişi hakkında siz ne düşünüyorsunuz?

green-watches-panerai-l-2.jpg

Siz de fark ettiniz değil mi? Birçok saat markası, sanki aralarında anlaşmış gibi ardı ardına yeşil temalı saatlerini tanıtıyorlar. Ya da bazı modellerin yakaladığı normal üstü talep yoğunluğu ve satış grafikleri, diğer markalarca, “acaba biz de başarabilir miyiz?” düşünceleri eşliğinde, taklit ediliyor.

green-watches-jaeger-lecoultre-1.jpg green-watches-tudor-1.jpg

Siyah, beyaz ve bu ikilinin arasında kalan tüm tonlara saat dünyasında fazlasıyla alışkınız. Bu skalanın kullanım yoğunluğunun fazla olmasına da şaşmamak gerek zira kullanışlılık konusunda bu renkler ve ara formlarının avantajı bariz. Umarım siyah ve beyaz kelimelerini “renk” sözcüğünü kullanmadan cümleye yerleştirme çabamı da takdir edersiniz zira birçok kaynağa göre siyah ve beyaz, renk olarak tanımlanmıyorlar.

Gerçek renklere baktığımızda ise mavi ve tonlarının açık ara üstünlüğüne rastlıyoruz. Nedeni soracak olursanız cevap yine kullanışlılık ve uyum yeteneği olarak karşımıza çıkıyor. Öte yandan kırmızı, turuncu gibi canlı renklere ise sıklıkla detay kısımlarında rastlıyoruz. Bazen bir çizgi, bazen çerçeve ve hatta bir yazı içerisinde.

green-watches-montblanc-1.jpg green-watches-breitling-1.jpg

Peki tüm bu seçenekler içinde nasıl oldu da yeşil rengi böylesine hızlı bir şekilde hayatımıza girdi? Bu duruma birkaç açından yaklaşmak istiyorum.

green-watches-panerai-1.jpg

Sebeplerden ilki rutini bozma ihtiyacı. Siyah, beyaz, gri ve diğerleri... Tek kelimeyle, sıkıldık. Canlı, capcanlı, her tonuna hayran bırakacak bir seçeneğin düşüncesi dahi heyecan vericiyken, bazı saat üreticilerinin maharetli elleri yeşili kadranlarda bir sanat eserine dönüştürebiliyor.

green-watches-rolex-2.jpg

Tabi bir de yadsınamaz bir Rolex gerçeği ile karşı karşıyayız. Saat dünyasının en başarılı modellerinden Submariner’in LV (Lunette Verde) isimli referansı ilk modelinde bezeli, sonrasında hem bezeli hem kadranı ve son olarak tekrar bezeliyle yeşil saatler furyasının bayrağını en önde taşıyor. Kermit, Hulk, Starbucks derken saat dünyasıyla alakası olmayan insanların dahi yakın markajına girmeyi başarabilen Submariner LV modelleri, eminim birçok marka ve modele esin kaynağı olma niteliği de taşıyor. Gerçi Rolex zaten marka logosu itibariyle yeşili saat dünyasına yıllar öncesinden kazandırmış bir marka ama eminim, LV etkisi bu gerçeği birkaç adım öteye taşıyor.

green-watches-rolex-1.jpg

Peki, Patek Philippe’nin şüphesiz en popüler saati olan ve uzun yıllardır mavi kadranla satılan 5711A’nın üretiminin biteceğinin bizzat marka CEO’su tarafından açıklanmasının ardından aynı modelin yeşil kadranla üretilmesine ne demeli? Acaba bu karar yıllar önce alınmış ve uygulamaya geçilmesi için doğru zaman mı beklenmişti yoksa zaman içinde değişen koşullar mı bu değişime sebep olmuştu?

green-watches-patek-philippe-1.jpg green-watches-patek-philippe-2.jpg

Yeni saat pazarları, paranın el değiştirmesi, değişen müşteri beklentileri... Biraz daha detay vermek gerekirse, paranın büyük bir hızla el değiştirmesi markaların ürün stratejilerini büyük ölçüde etkiliyor. Eh, sonuçta markalar da asıl paranın, asil giyimli beyefendilerden daha çok arka bahçelerinden petrol fışkıranlarda olduğunu anladılar belli ki...

İster bronz bir Panerai, ister komple altın bir Daytona ya da yeni 5711... Anlaşılan o ki, doğumuna şahit olduğumuz yeşil saatler akımının bir süre daha saat dünyasına liderlik etmesi kaçınılmaz görünüyor.

green-watches-panerai-3.jpg green-watches-panerai-4.jpg