Baselworld 2018 fuarı bünyesinde tanıttığı Defy Zero G ile büyük ilgi toplayan Zenith, aynı koleksiyonda yer alan diğer yeni model ailesi Zenith Defy Classic ile mercek altında.
Markanın köklü tarihi içerisinde hatırı sayılır bir yere sahip olan Defy Koleksiyonu, Zenith ’in başarılı hamleleriyle saat dünyasında ikinci baharını yaşıyor desek yanılmış olmayız sanırım. Özellikle Heritage rüzgarlarının sektörü kasıp kavurduğu şu birkaç yıl içerisinde fevkalade şık modellerle saatseverlerin karşısına çıkan koleksiyon, Baselworld 2018 bünyesinde tanıtılan yeni versiyonlarıyla bir kez daha sayfalarımıza konuk oldu.
Yeni tanıtılan model ailesinde iki farklı versiyon yer alıyor. Bu modellerden ilki standart bir kadran ile sunulurken diğer model ise, saat terminolojisinde ismi Zenith ile beraber anılan, “open works” tarzı iskelet kadran ile geliyor.
Her iki model de 41mm x 10.75mm ölçülerinde hazırlanmış mat titanyum kasa içerisinde sunuluyor. Optimal sayılabilecek ebadı ile bilekte gayet konforlu bir kullanım sunan kasanın tasarımında, Hublot’un Classic Fusion ürün grubunu andıran detaylar gözden kaçmıyor. Düz bezeli, kısa boynuzları, entegre kayış/bilezik bağlantısı ve mat yüzeyi ile oldukça sportif bir görüntü sunan kasanın her iki yüzünde de, çizilmelere dayanıklı safir kristal camlar yer alıyor. Zenith imzalı iri kurma kolunun eşlik ettiği kasanın su geçirmezlik değeri ise, günlük kullanım için gayet yeterli bir değer olan, 100 metre olarak ayarlanmış.
Kadran tipleri ile birbirinden ayrılan modellerden ilki, standart tarzda tasarlanmış bir kadranla geliyor. Dizilim ve yazı açısından son derece sade tasarlanmış kadranda son yılların popüler renklerinden canlı bir mavi tonu kullanılmış. Tasarımı 60lar’ın sonu ile 70ler’in başında üretilen Vintage Defy modellerinden esinlenerek hazırlanan kolların ve indekslerin eşlik ettiği kadranın saat 3 hizasına tarih penceresi eklenmiş. Markanın sembolü yıldız figürünün saat 12 konumunda yer aldığı kadranda, model ismi de saat 6 hizasına işlenmiş.
Koleksiyonda yer alan diğer model ise “open works” olarak tabir edilen iskelet tarzı kadran ile sunuluyor. Kol ve indeks tasarımı açısından diğer versiyon ile aynı özelliklere sahip olan modelin tarih diski siyah ve perfore şekilde hazırlanmış. İskelet tarzı kadran için kısmen siyahlaştırılarak revize edilen mekanizma parçaları ile modern ve endüstriyel bir görüntü kazanan kadranın dış kısmına, yine diğer versiyondan aşina olduğumuz mavi dakika skalası eklenmiş.
Her iki modelin içerisinde de markanın kendi tasarımı ve üretimi olan Zenith Elite 670 / 670 SK mekanizma yer alıyor. Silikon eşapman çarkı revizyonu ile modernize edilen otomatik mekanizma, 4Hz (28.800vph) hızında çalışıyor ve tam kurulumda 48 saate kadar güç rezerv süresi sunuyor.
Yeni modeller için mavi veya siyah kauçuk kayış, kauçuk astarlı mavi timsah derisi kayış ve bir de titanyum bilezik seçenekleri bulunuyor.
Vintage Zenith Defy modellerini de çok beğenen bir saat meraklısı olarak yeni model ailesini başarılı bulduğumu söyleyebilirim. Kauçuk ve deri kayış (hatta katlanır klips) kısımlarında bariz Hublot esinlenmeleri gözden kaçmasa da model ailesinin özgün kimliği hala baki demek mümkün zira Defy Koleksiyonu markanın ürün grupları arasında en bilinen koleksiyonların başında geliyor.
İncelemeye konu iki modelden birini seçecek olsam kuvvetle muhtemel standart kadranlı olanı alırdım. Özellikle mavi tonu ve sade tasarımıyla çok şık durduğunu düşünüyorum. Markaların 60lı ve/veya 70li yıllarda popüler olan modellerini temel alarak çıkarttıkları Heritage veya Re-Issue modellerden kendi adıma artık bıktım diyebilirim. Ancak Zenith Defy Classic Koleksiyonu’nu bu grubun içine almayı da çok yerinde bir hareket olarak göremiyorum. Belki Vintage Defy modellerini geçmişte çok sık görmem veya markaya olan saygım bu duruma sebep olabilir. Hiçbir zaman iskelet kadranlı modellerden hoşlanan bir saatsever olmadım lakin bu örnekte olduğu gibi modern görünümlü mekanizmaların bu konsepti kendi adıma daha tercih edilebilir bir hale getirdiğini de söylemem mümkün. Aynı modeli siyah bir kasa (hatta mat siyah seramik) ve siyah bir kayış ile görseydim belki tercihim ondan yana olurdu.
