Efsanevi El Primero Koleksiyonu’na bir biri ardına eklediği modeller kadar bir türlü bitmek bilmeyen CEO arayışıyla da gündemden düşmeyen Zenith, klasik dress watch tarzı tasarımı ve retro detaylarıyla büyük beğeni toplayan Zenith Elite Chronograph Classic 18K Rose Gold modeli ile mercek altında…
Satış ve pazarlama olarak ne durumda olduğunu bilmiyorum ama Zenith benim için sürekli iniş çıkışlar yaşayan bir marka. Bu durumu sık sık yaptığım gibi otomobil sektöründen bir metafor ile izah etmeye çalışırsam eğer, Zenith’i bir noktada BMW’ ye benzettiğimi söyleyebilirim. BWM otomotiv sektörünün Premium markaları arasında önemli bir yere sahip. Kurulduğu günden itibaren kemikleşmiş tasarım öğeleri ile kendine bariz bir görsel kimlik kazandıran marka, 1990lar’ın başında bünyesine dahil ettiği ünlü tasarımcı Chris Bangle’ın 2000li yıllarda etkinliğini artırmasıyla birlikte bir anda korkunç bir kimlik değişimine uğradı. BMW, Avrupalı kimliğiyle birebir örtüşen ağırbaşlı ve modern yapısını terk etti ve yerine hemen her detayı abartılmış, adeta sadece ABD pazarı için geliştirilmiş, tüm özelliklerini insanın gözüne sokan, kullanılabilirliği yok’a yakın elektronik donanımlarla yüklenmiş, sevimsiz bir marka oldu. İşin ilginç kısmı, BMW’nin sadık meraklıları bu durumdan rahatsız olurken, markanın satışlarında özellikle ABD pazarında(!) bariz bir artış yaşandı. Tecrübeli BMW kullanıcıları Chris Bangle’ın markaya verdiği zararı, yeni çıkan modellerin bagajlarına Bangle Butt (Bangle Poposu) gibi isimler takarak kabul ederken, satış rakamları markanın yöneticilerinin yüzünü güldürmeye devam etti.
Zenith’i BMW’ ye benzettiğimi söylemiştim… Zenith’in içinde yer alan Chris Bangle ise benim için kesinlikle Thierry Nataf’tır. İsviçre Saat Endüstrisi’nin en köklü markalarından Zenith’i tasarımsal anlamda ciddi bir kimlik bunalımına sokan Nataf, markanın yıllardır süregelen sembolik detaylarını da yok olma noktasına getiren kişidir. Bu arada bir parantez açayım; Zenith’in bir önceki CEO’su Bay Aldo Magada ile yaptığım söyleşide de Nataf dönemi hakkında düşündüklerimi tam olarak bu şekilde paylaşmış, hatta örnek olarak da o dönemin sembolü olarak gördüğüm Zenith El Primero Rainbow Star Diver modelini göstermiştim. Bay Magada ise her CEO’nun çalıştığı kurum için mutlaka iyi şeyler de yaptığını, Nataf özelinde bu duruma en iyi örneğin de “Open Heart” tarzının ortaya çıkışı olduğunu söylemişti. Açıkçası open heart tarzı modeller bana pek bir şey ifade etmediği için verdiği örneği kendi adıma çok bağlayıcı bulduğumu söylemeyeceğim ama haklı olduğu noktalar mutlaka vardır diye düşünüyorum.
Markanın 2009’da son bulan Nataf yönetimi sonrasında ciddi bir toparlanma yaşadığını ve eski görkemli günlerine hızla geri döndüğünü görüyorum. Son birkaç yıldan bu yana saat sektörünü kasıp kavuran Re-Issue ve Heritage gibi trendlerin de etkisiyle klasik Zenith tasarım öğeleri taşıyan pek çok başarılı yeni modele imza atan marka, bence gayet doğru bir yolda ilerliyor. İşin ticari boyutu hakkında bir fikrim olmadığı gibi neden sürekli bir CEO değişikliği yaşandığına dair bir bilgim de yok açıkçası ancak ortaya çıkan ürünler özelinde her şey yolunda görünüyor.
İnceleme için seçtiğimiz model, markanın ikonik ürün grubu Elite içerisinde yer alıyor. Hemen her noktasında retro detaylar barındıran modelin kasası, 18K pembe altından üretilmiş. 60lı yılları hatırlatan çizgiler taşıyan kasanın çapı ise, günümüz standartlarında gayet dengeli bir ebat olan, 42mm olarak ayarlanmış. Tamamı parlatılmış yüzeylerden oluşan kasa, ince parlak bezeli ve uzun boynuzları ile olduğundan biraz daha büyük duruyor diyebiliriz. Kasanın her iki yüzünde de safir kristal camlar kullanılmış. Retro tasarım ile uygun şekilde bombeli ve kasa seviyesinden gözle görülür şekilde yüksek tasarlanan ön cam çok şık duruyor. Dört adet minyatür vida ile kasaya sabitlenen arka kapağın orta kısmında da yine safir kristal cam bölme yer alıyor. Kasanın sunduğu retro detaylardan biri de kurma kolu ve kronograf buton seti… İnce ve geniş yapısıyla saatin klasik görüntüsünü pekiştiren ayar tepesine, kenarları yuvarlatılmış iç bükey dikdörtgen şekline sahip geniş kronograf butonları eşlik ediyor. 11.80mm kalınlığı ile oldukça konforlu bir kullanım sunan kasanın su geçirmezlik değeri de 50M olarak ayarlanmış.
Saatin kadranı gerçekten çok başarılı… SunRay yüzey formunda hazırlanan kadran için, 18K pembe altınla mükemmel uyum sağlayan metalik gri bir ton tercih edilmiş. Modelin retro görüntüsüne uygun şekilde Bi-Compax olarak tasarlanan kronograf alt kadranları, saat 9 ve 3 hizalarına konumlandırılmış. Pembe altın indeks ve kolların eşlik ettiği kadran, yazı açısından oldukça sade tasarlanmış. Zenith yazısı ve klasik yıldız amblemi dışında herhangi bir detay barındırmayan kadranda tarih penceresine yer verilmemiş olması da benin adıma son derece yerinde bir karar olmuş. “Less is more” mottosunun kıymetini bilen tasarımlar hep çok hoşuma gitmiştir zaten…
Modelin içerisinde efsanevi El Primero mekanizma grubunun yeni nesil üyelerinden Caliber Ref. 4096 görev yapıyor. Kolon çarklı kronograf modülü taşıyan otomatik mekanizma, El Primero’nun sembol detaylarından 5Hz çalışma hızına göre tasarlanmış. 31 taşlı mekanizma, tam kurulumda 50 saat gibi başarılı bir güç rezervi sunuyor. Cotes de Geneve deseniyle dekore edilmiş Caliber Ref.4096, arka kapaktaki cam bölmeden izlenebiliyor.
Zenith Elite Chronograph Classic 18K Rose Gold, kahverengi timsah derisi kayış ve kasa malzemesi ile uyumlu pembe altın katlanır klips ile geliyor.
Yazımın başında da belirttiğim gibi markanın tasarımsal anlamda zor günleri geride bıraktığı ve özüne döndüğü bir dönemde olduğunu düşünüyorum. Saat meraklıları arasında Zenith denildiğinde ilk akla gelen El Primero Chronograph, Respirator-X ve Port Royal gibi efsane modellere imza atan markanın güncel koleksiyonu içerisinde, hemen her kullanıcı profili için bir ürün bulmak mümkün. Zenith Elite Chronograph Classic 18K Rose Gold modeli de retro havası, modern boyutu, konforlu kullanımı ve en önemlisi markanın sembol detaylarını bir arayan getiren tasarımıyla bu ürünler arasında en başarılı örneklerden biri olarak yerini alıyor.
