Apple Watch

Apple Watch

Apple-Watch.jpg

Hepimizin bildiği üzere Apple, girdiği her alanda fırtınalar koparan pazarlama dehası bir marka. Kült tasarımları, kullanıcı dostu yazılımları, şık-sağlam malzemeleri ve daha nice sıra dışı özellikleriyle ilgilendiği her sektörün kurallarını yeniden yazan, sınırlarını yeniden çizen Apple’ın marjinal bir kararla saat işine de el atmaya karar verdi.

_DSC5977.jpg

İsviçre saat endüstrisi, lüks saat denilince akla gelen en gelişmiş ve katı kurallara sahip isim. Geleneksel yapıdan uzaklaşmadan varlıklarını sürdürülebilmeleri başarılarının en canlı kanıtı. Apple ise bambaşka bir klasmanda yer almak istediğini bizlere gösterdi.

İsviçreli saatlere rakip olmak yerine farklı bir kategori yaratıp giyilebilir teknolojiyi hayatımıza daha fazla entegre etmeyi amaçlamış gibi görünüyor. 

Her şeyden önce şunu belirtmeliyiz ki elimizde, tasarımından üretimine gerçekten çok emek harcanmış ve titizlikle çalışılmış bir ürün var. Bu algıyı saate ait her detayda görmek ve hissetmek mümkün.

Ortalama bir kullanıcı için kesinlikle cazibe unsuru yaratmayı başaran Apple’ın iddialı bir giriş yaptığını rahatlıkla söyleyebiliriz.

_DSC5974.jpg

Apple hayranları için saat fikri aslında yeni bir kavram değil. 6. nesil iPod Nano çıktığında kompakt boyutlarıyla bilekte taşımaya izin veren bir yapıyla piyasaya sürüldü. Üretim amacı saat olarak kullanılması değildi ancak çeşitli aksesuarlar yardımıyla birçok kişi saat gibi kullanmayı tercih etti.

Elbette Apple Watch’ın işlevselliği ve özellikleri Nano’da yoktu. Bu sefer karşımızda gerçek bir saat duruyor. 

Uzmanlar, Apple’ın saat üretme kararını birçok açıdan doğru ve cesaret gerektiren bir hamle olarak yorumluyor. İlk olarak müşteriler tarafından markaya her zaman yapılan bir baskıdan söz edebiliriz, talep çok yüksek.

Bu da markanın işini zorlaştıran bir unsur çünkü memnun edilmesi gereken milyonlardan söz ediyoruz. Elbette Apple bu işin altından başarıyla kalkabilecek teknoloji ve insan faktörüne fazlasıyla sahip, son ürüne bakınca bu durumun gerçekleştiğine rahatlıkla görebiliyoruz. Bir diğer unsur ise pazarlama ve mali sebeplerle ilgili.

Apple her girdiği alanda öncü olan ve kitleleri peşinde sürükleyen bir marka. İşte tam da bu yüzden tutucu İsviçrelilerin yanında yer almaktansa neden kendi yolunu açmayı ve oradan ilerlemeyi seçtiğini daha iyi anlıyoruz.

_DSC5965.jpg _DSC5966.jpg

Uyarımızı yapmakta fayda var. Apple Watch’ın bütün özelliklerini kullanabilmeniz için bir iPhone’a ihtiyacınız var. Tek başına maalesef işlevselliğinden büyük oranda kaybeden saatin bu durumunu normal karşılamak lazım çünkü elinizdeki saatten daha çok teknolojik bir sanat eseri.

Saat için Apple iki farklı kasa ölçüsü seçeneği sunmakta, 38mm ve 42mm. Her iki versiyonun da kalınlığı 10,5mm, yani oldukça ince diyebiliriz.

Malzeme olarak ise paslanmaz çelik tercih edilmiş, parlak metal veya DLC kaplama siyah seçenekleri mevcut. Watch Sport versiyonu ise kasa malzemesi olarak alüminyumu kullanıyor.

Daha fazlasını isteyenler için ise pembe veya sarı altın seçenekleriyle Watch Edition modeli son derece gösterişli. Safir kristal cama sahip saatin arka kapağı seramikten üretilmiş.

Safir camın altında oldukça yüksek çözünürlüklü dokunmatik retina ekran yer alıyor. Saate dair ayarlar dokunmatik ekran ve dijital tepe aracılığıyla yapılıyor.

Geleneksel saat imajından uzaklaşmamak adına ayar koluna yer verilmiş ancak işlevselliğini mekanik değil elektronik devrelerle gerçekleştiriyor.  Saatin içinde diğer Apple ürünlerinden alışkın olduğumuz şekilde oldukça hassas bir akselerometre, jiroskop ve nabız sensoru bulunuyor.

_DSC5985.jpg _DSC5984.jpg _DSC6020.jpg

Ayrıca saatin bulunduğu ortamdaki aydınlanma miktarına göre ekran parlaklığını ayarlayan bir sensor daha mevcut. Saatin iletişim özelliklerinden faydalanmak için üzerindeki mikrofon ve hoparlörden faydalanıyoruz.

Kesintisiz internet bağlantısı için cep telefonundan bağımsız bir şekilde wireless alıcısı bulunan saat 2.4GHz frekans bandındaki 802.11b/g/n protokollerini destekliyor. Cep telefonuyla iletişimi ise üzerindeki Bluetooth 4.0 modülü sayesinde yapıyor. 18 saate kadar kullanım ömrü sunan saat normal koşullarda sabahtan akşama kadar tek şarjla işlevini yerine getirebiliyor.

magsafe_apple_watch.png

Sürekli saatle meşgul olursanız maalesef pil tüketimi artacağından gün içinde sizi yarı yolda bırakma ihtimali de artıyor. Son olarak denize veya havuza girilemese de gündelik hayatta karşılaşacağımız suyla ilgili riskli durumlara dayanacak şekilde geliştirilmiş bir kasa yapısına sahip. 

_DSC5991.jpg _DSC5994.jpg _DSC5990.jpg

Saatin en önemli tasarım unsurlarından biri kayışı olarak planlanmış olmalı ki, Apple bu konuda oldukça bonkör davranmış ve tüketicisinin karşısına birçok seçenekle çıkmış. En çok tercih edilen kayış opsiyonlarından ilki siyah ya da beyaz seçeneği bulunan kauçuk kayış. Oldukça rahat ve hafif yapısı sayesinde kullanıcısına maksimum konfor vaat ediyor.

Diğer seçenekler klasik tokalı siyah kayış, kendi etrafında katlanarak ayarlanan metal örgü bilezik, siyah, mavi, bej ve kahverengi renk opsiyonları bulunan deri kayış, modern tokalı siyah, lacivert, pembe ve kahverengi renk opsiyonları bulunan deri kayış ve son olarak satine yüzeye sahip çelik veya DLC seçenekleriyle parçalı, katlanır tokalı bilezik.

classic-band-bb-201504.jpg milanese-band-bb-201504.jpg link-band-bb-201504.jpg

Kayışlara dair en güzel özellik değişimlerinin çok kolay bir şekilde yapılabilmesi. Saatin boynuz tasarımı kayış değişimini hızlandıran ve basitleştiren özel bir tasarım unsuru içeriyor. Üstelik dilediğiniz takdirde, özel adaptörü yardımıyla kendi özel yapım kayışınızı da Apple Watch’da kullanabilirsiniz.

_DSC5987.jpg

Teknolojik özellikleriyle ön plana çıkan Apple Watch geleneksel saat görüntüsünü korumayı da sonuna kadar başarıyor. Ekrandaki standart saat görüntüsü için birkaç seçenek mevcut. Mickey Mouse versiyonu bize biraz Gerald Genta tasarımlarını anımsattı. İlerde, mevcut tema seçeneklerinin artmasına kesin gözüyle bakıyoruz.

apple-watch-mickey-mouse.png

Menü geçişleri son derece hızlı ve kesintisiz şekilde gerçekleşiyor. Saat özelliklerinin kullanımı diğer Apple ürünlerinin alışkın olduğumuz şekilde "sezgisel". Kısaca saatin kullanımı gerçekten çok kolay.  

Saat hâlihazırda watchOS işletim sistemi ile geliyor. Bu sonbaharda ise güncellenmiş özellikleriyle watchOS2’yi kullanmaya başlayacağız. Yeni işletim sistemi mevcut arka planlara ilaveler içeriyor, üstelik tekli veya albüm olarak fotoğrafların yanı sıra 24 saatlik time-lapse videolarını duvar kağıdı olarak kullanmak da mümkün.

_DSC6011.jpg _DSC6018.jpg

Kişiselleştirilebilir uygulamalar, daha efektif kullanılan tepe, şarj esnasında otomatik aktive olan uyku modu, daha performanslı bir CPU yönetimi, sensor kullanımı ve dolayısıyla işlevselliği artırılmış uygulamalar, gelen e-maillere cevap verme özelliği, rehberden aynı anda daha çok kısayol atama özelliği, daha interaktif ve geliştirilmiş Siri fonksiyonları ve ekstra güvenlikli kilit ekranı yeni yazılımın belirgin özelliklerinden yalnızca bir kaçı.

Saat bütünleşik uygulamalarının yanı sıra AppStore’dan alınabilecek uygulamalarla ilave kişiselleştirmeye de imkan tanıyor.

Siri özelliği sayesinde birçok fonksiyonu sesli komutlarla halletmek mümkün oluyor. Aynı zamanda saati iPhone’unuz için uzaktan kumanda olarak kullanmak da mümkün. Saat bildirimleri hem ekrandan görsel uyarılarla hem de titreşimle bildiriyor.

Titreşim temaları kişiselleştirilebiliyor bu sayede farklı bildirimleri ekrana bakmadan anlamak mümkün oluyor. Daha doğrudan ve hassas bir iletişim için haptik teknolojiden faydalanılmış.

_DSC6027.jpg _DSC6032.jpg

Saat içinde bulunan, taptic engine adı verilen, modül sayesinde kolda adeta canlı bir nesneymişçesine kullanıcısının dokunma duyusunu harekete geçrebiliyor. Apple Pay özelliği ise saatin bir başka çarpıcı işlevi. Tanımlanmış kredi kartları ve NFC(Near Field Communication) çipi sayesinde saat kolunuzdayken cüzdanınıza ihtiyaç duymayacaksınız.

Saatin arka kapağı hem görsel hem de işlevsel açıdan büyük önem arz ediyor. Saate ait sensorlar ve şarj yuvası kapak üzerinde bulunmakta.

Paket içeriğinde gelen şarj aletini arka kapağa yerleştirerek 1.5 saatte %80, 2.5 saatte ise pilin tamamını doldurmak mümkün. 205mAh kapasiteli pil için Apple tarafından 3 yıllık kullanım ömrü belirlenmiş. Pil işlevini eski performansında yerine getiremediği zaman yetkili servisler tarafından yenilenmesi mümkün.

Saatin şarj aleti markanın bilgisayarlarından alışkın olduğumuz şekilde mıknatıs yardımıyla yuvasına oturuyor ve şarj işlemini indüksiyon yöntemiyle yapıyor. Saati sadece zaman öğrenme amacıyla kullanırsak 2 güne varan varan kullanım ömrü sunuyor ancak konuşma dahil yoğun kullanım esnasında birkaç saatte pilin tamamen boşaltmak mümkün. 

Saatin ticari olarak dünya çapında ve ülkemizde nasıl bir başarı yakalayacağını zaman gösterecek ancak şu ana kadar elde edilen veriler oldukça olumlu. Apple Watch, İsviçre’li üreticilerin üst modellerde kullandığı birçok tasarım ve üretim detayına sahip, üstelik fiyat olarak onlardan çok daha makul seviyelerde.

_DSC6035.jpg

Saat takmayan veya saatlere herhangi bir ilgisi olmayan kişilere yönelik Apple’ın başarısının daha fazla olacağına inanıyoruz.

Her ne kadar şık bir tasarıma, kaliteli bir işçiliğe ve görselliğe, pazarlama konusunda dünyanın en iyilerinden birine ait bir etikete sahip olsa da, eğer iki bileğinize aynı anda saat takmayacaksanız, saat tutkunlarının mekanik saatlerdense Apple Watch ve türevlerini tercih etme ihtimali bize biraz şaşırtıcı geliyor. 

Kim bilir, belki de zamanla mekanik saatler daha fazla insan için demode görünmeye başlar ve Apple diğer ürünlerinde olduğu gibi saatçiliğin kitabını da baştan yazar.