Bulgari CEO’su Jean-Christophe Babin Röportajı

Bulgari CEO’su Jean-Christophe Babin Röportajı

Baselworld 2016 süresince gerçekleştirdiğimiz röportajlardan ilki Bvlgari markasının CEO’su Jean-Christophe Babin ile oldu. Editörümüz Serdar OAL’ın kendisiyle yaptığı keyifli sohbetin detayları haberimizde.

SO: Öncelikle Horobox’a hoş geldiniz Bay Babin.. Bizimle beraber olduğunuz için teşekkür ederiz.

JCB: Hoş bulduk.. Ben teşekkür ederim..

SO: Şu an sektörün önemli markalarından birinde CEO olarak görev yapıyorsunuz. Bunun yanında sizin sıkı bir saat koleksiyoneri olduğunuzu da biliyoruz. Bir lüks saat üreticisi firmanın CEO’su konumunda olmak sizin saat seçimlerinizi etkiliyor mu..? Mesela o gün hangi saati takacağınıza veya koleksiyonunuza katmayı planladığınız yeni saatinize karar verme aşamasında etkisi oluyor mu..?

JCB: Aslında olmuyor. Yaklaşık 20 senedir saat koleksiyonerliği yapıyorum.. Deyim yerindeyse içimde saat sevgisiyle doğduğumu söyleyebilirim ki bu da Bulgari’de CEO olarak göreve başlamamdan bir hayli önceye dayanıyor dolayısıyla, seçimlerim Bulgari markasına ait ürünler ile sınırlı değil. Ancak bazı özel okazyonlarda bu duruma dikkat ettiğimi söyleyebilirim zira Bulgari’nin CEO’su olarak bulunduğum yerlerde kolumda farklı markadan bir saat ile görünmem çalıştığım kuruma haksızlık olur diye düşünüyorum.

_DSC6482-copy.jpg

SO: Yaklaşık iki sene gibi kısa bir zaman zarfında Bulgari’den ardı ardına rekor kıran teknik özelliklerle donatılmış modeller ile tanıştık.. Özellikle ‘’incelik’’ teması üzerine yoğunlaşan bu modellerin ardından bizleri ne gibi yenilikler bekliyor..?

JCB: Sizin de takdir edeceğiniz üzere marka olarak kadın kullanıcılara yönelik ürünler konusunda çok tecrübeliyiz. Özellikle mücevherat bölümü olarak ürettiğimiz eşsiz ürünler ile kadınların düşlerini süsleme konusunda çok iyi olduğumuzu söyleyebilirim. Erkek saat modellerini tasarlarken de benzer bir fikirden yola çıktık aslında.. Bir kadının hayalini kurduğu bir mücevher setine bakarken hissettiklerine benzer duyguları bir erkekte ne şekilde uyandırabiliriz diye düşündük ve erkek için lüks kavramını en iyi yansıtan kriterlerden biri olan zarafet üzerine yoğunlaştık. Konu saat olduğunda zarafet çoğu zaman incelik ile yansıtılmaya çalışılan bir özellik.. Biz de bu özelliği ile öne çıkan tasarımlara yöneldik.. İlginç bir şekilde sektörde incelik teması üzerine tasarım yapan pek firma yok.. Elbette bu konseptte çok başarılı ürünler sunan markalar var ama genele oranla sayıca çok azlar. Bulgari’nin, kökleri İtalya’ya dayanan tasarım anlayışının ve mücevherat geçmişinin da etkisiyle, saat tasarlama konusunda çok başarılı olduğunu düşünüyorum. Mevzu incelik kriterine geldiğinde ise doğal olarak ortaya oldukça zorlayıcı bir süreç çıkıyor çünkü bir tasarımı ne kadar inceltirseniz tasarımın sunduğu karakteri de o derecede törpülemiş oluyorsunuz.. Ancak Bulgari’de bu durumun ne kadar farklı gerçekleştiğini kasasında 110 adet farklı faset ( kesik ) bulunan Octo’ya bakarak görmeniz mümkün.. Bu bence çok önemli bir detay çünkü size zarafeti sunarken karakterden de ödün vermemeyi başarıyor..

_DSC6480-copy.jpg

SO: Bulgari’nin kadın saatleri konusunda çok başarılı bir isim olduğu aşikâr. Son birkaç sene içinde ise sektörün genelinde kadın saatlerine karşı artan bir yönelme söz konusu. Pek çok firmanın kadın modellerinden oluşan koleksiyonlar tanıttığını görebiliyorum.. Bu durum Bulgari’yi nasıl etkiler sizce..? Yani bu durum, uzun zamandır tecrübe sahibi olduğu bir ürün gamının daha da popüler hale geliyor olması nedeniyle markanın lehine bir hareket mi sergiler yoksa aynı ürün grubunda farklı markaların pazara giriyor olmasından ötürü pastadaki payın azalacak olması anlamına mı gelir..?

JCB: Artık mekanizmalar ve komplikasyonlar da kadın müşterilerin ilgisini çekiyor ancak karar verme aşamasında hala mücevher hissi, lüks ve tasarım gibi kriterlerin yanına yaklaşabilmiş değiller.. Mücevher tasarımcısı geçmişimiz sayesinde bu konuda oldukça avantajlı durumdayız.. Bir saatin tasarımı ve kolda duruşu gibi konulara fevkalade hâkimiz.. Özellikle işçilik konusunda rakipsiz denebilecek durumda olduğumuzu söyleyebilirim zira bizim tasarlayıp ürettiğimiz saat kasaları ve bilezikleri ayarındaki ürünleri geçmişinde mücevherat ile bağlantısı bulunmayan bir markanın hayata geçirebileceğini düşünmüyorum. Pazar her zamankinden daha mı feminen hale geliyor..? Bu Bulgari için güzel haber çünkü kadınlar Bulgari’yi çoğu zaman erkeklerden daha iyi biliyor ve en üst noktada konumlandırıyor.

_DSC6474-copy.jpg

SO: Hem bir saat meraklısı hem de Bulgari gibi bir markanın CEO’su olarak sektördeki tüm gelişme ve yeniliklerden haberdar durumda olmanız gerektiğini tahmin edebiliyorum.. Bu konuda sürekli güncel kalabilmek ve en doğru bilgiye ulaşabilmek için hangi kaynakları kullanıyorsunuz..?

JCB: Hem işimin rutin akışı hem de sık sık yaptığım yurtdışı yolculukları nedeniyle neredeyse sürekli internete bağlı durumda oluyorum.. Bu nedenle benim tercihimi on-line mecralar oluşturuyor. Dijital medya benim favori bilgi kaynağım çünkü ne lokasyon ne de içerik olarak herhangi bir kısıtlama olmaksızın doğru bilgiye ulaşabiliyorum.

_DSC6484-copy.jpg

SO: Roma’yı bir tek kelime ile özetlemek isteseniz bu ne olurdu..?

JCB: ‘’ Fashion Extravaganza ‘’.. İki kelime ama bence Roma daha iyi özetlenemez..

SO: Roma dışında yaşamak söz konusu olsa tercihiniz neresi olurdu..?

JCB: Napoli veya Floransa..

SO: İtalya kesin bu durumda..?

JCB: Aynen öyle..

_DSC6494-copy.jpg

SO: Saatlerin yanında sıkı bir Ferrari meraklısını olduğunuzu biliyoruz..

JCB: Aslında genel olarak tüm spor otomobilleri severim.. Tek marka ile sınırlı kalan otomobil meraklılarından olmadım hiç ancak pek çok otomobil tutkunu gibi benim de Ferrari’ye karşı özel bir ilgim var..

SO: Bay Babin bize vakit ayırdığınız ve bu güzel sohbeti gerçekleştirme fırsatı verdiğiniz için çok teşekkür ederiz. Tekrar görüşmek dileğiyle.

JCB: Rica ederim.. Benim için zevkti..