Son yıllarda yaptığı yatırımlar kadar, bünyesine dahil ettiği usta yönetici Carole Forestier-Kasapi tarafından hayata geçirilen birbirinden önemli modellerle de saatseverlerden büyük beğeni toplayan Cartier, geride bıraktığımız 2016 yılı kapsamında tanıttığı iki siyah modelinden biri olan Cartier Ballon Bleu De Cartier Carbon ile inceleme köşemize konuk oldu.
Cartier markasına olan ilgim ve saygım malum… Özellikle markanın ikonik modellerinden Santos başta olmak üzere farklı tarzda pek çok Cartier modelini oldukça başarılı buluyorum. Markanın Carole Forestier-Kasapi liderliğinde geldiği nokta ise bence tüm saat endüstrisi açısından geride bıraktığımız on yılın en önemli gelişmelerinden biri… 30.000 metrekarelik alan üzerine kurduğu saat fabrikası ile Rolex’ten sonra İsviçre’nin en büyük saat üretim tesisine sahip olan Cartier, bugün ürettiği saatlere tamamı kendi tasarımı ve üretimi olan -ve sayısı 50’yi aşan- in-house mekanizmalarla hayat veriyor.
Eğer bu kadarı size yetmiyor ve hala Cartier’i sadece bir “mücevher markası” olarak görmeye devam ediyorsanız hiç kusura bakmayın, bence değerli vaktinizi saat hobisi yerine balık tutmaya ayırmanızın zamanı gelmiş de geçiyor…
Marka hayranlığımı gizlemeye gerek duymadığım girişin ardından gelelim incelemeye konu saatimize… Cartier aslında “carbon” konseptiyle yeni tanışan bir marka değil zira geçmişte ürettiği modellerden Santos 100 Carbon bu konsepte oldukça başarılı bir örnek olarak karşımıza çıkmıştı. Masif altın bezeli nedeniyle ürün grubundaki diğer modellere göre daha yüksek bir fiyatla saatseverlerin beğenisine sunulan model, özellikle klasik Cartier çizgilerini popülaritesi hızla artan “all black” konseptiyle dengeli şekilde harmanlayan tasarımıyla büyük beğeni toplamıştı.
Cartier Santos 100 Chronograph Carbon
Siyah modellere kaldığı yerden devam etmeye karar veren Cartier, 2016 senesinde tanıttığı iki yeni carbon modeliyle bu sevilen ürün grubunu tekrar gündeme taşımayı başardı. Markanın kült tasarımlarından Santos ve yine son dönemlerin en başarılı ürünlerinden Ballon Bleu modelleri üzerinden uyarlanan yeni saatler, görece uygun fiyatları ve dinamik tasarımlarıyla özellikle genç saatseverlerin markayla tanışmasını sağlamak için de biçilmiş kaftan ürünler oldu.
Bu iki yeni üründen, inceleme köşemize konuk olan model Cartier Ballon Bleu De Cartier Carbon ile baş başayız… Özellikle belirtmek istediğim bir mevzu var; tasarım olarak son derece başarılı bulsam da maalesef kendi adıma bir türlü yeterince maskülen bulamadığım bir modeldi Ballon Bleu. Kasa malzemesi, kadran rengi, bilezik veya kayış alternatifleri ve en önemlisi kasa çapı fark etmeksizin sadece zarif bir kadın bileğine yakıştırdığım bu modeli, bir türlü bir erkek saati olarak göremedim… Ta ki Carbon versiyonu görünceye kadar…
Ballon Bleu ürün grubunun genel özelliklerinden tek tek bahsetmek yerine, incelemeye konu versiyonun ayırt edici özelliklerinden bahsetmek daha iyi olur diye düşünüyorum. Öncelikle modelin en önemli özelliği, elbette siyah renk kasası olarak karşımıza çıkıyor. Paslanmaz çelik üzerine ADLC (amorphous diamond-like carbon) kaplamaya sahip kasanın çapı 42mm. Daha önce farklı kaplama teknikleri ile üretilmiş pek çok siyah saat gördüm ve birkaç farklı markayı/modeli de kendim bizzat kullanma şansı yakaladım. Konu dayanıklılık kısmına geldiğinde fikrim hala aynı; bu işin kralı seramik… Ancak gün geçtikçe daha da dayanıklı hale gelen kaplama tekniklerini de kesinlikle yabana atmamak lazım diye düşünüyorum zira özellikle ADLC bence kaplama başlığı altında gelinen en üst seviyeye işaret ediyor. Bu arada ADLC ile ilgili beğendiğim bir diğer konu ise klasik PVD kaplamadan farklı olarak, tatbik edildiği yüzeyin orijinal formunu kapatmıyor olması. Özellikle Ballon Bleu Carbon da bu bahsettiğim konuya çok başarılı bir örnek.
“30.000 metrekarelik alan üzerine kurduğu saat fabrikası ile Rolex’ten sonra İsviçre’nin en büyük saat üretim tesisine sahip olan Cartier, bugün ürettiği saatlere tamamı kendi tasarımı ve üretimi olan -ve sayısı 50’yi aşan- in-house mekanizmalarla hayat veriyor.”
Siyah konseptin getirdiği maskülen yapı ile uyumlu şekilde ürün grubunun en büyük kasa çapı 42mm ile yola çıkan Cartier, bilekte oldukça iddialı duran bir tasarıma imza atmış. 30M su geçirmezlik değeri ile günümüz standartlarında biraz zayıf kalan kasanın ön yüzünde ise, yansıma önleyici kaplamaya sahip kubbe formunda safir kristal cam kullanılmış.
Ürün grubunun sembol özelliklerinden kabaşon kesim sentetik spinel ile süslenmiş ayar tepesi, yine Ballon Bleu modeline özgü tepe korumanın içine gizlenmiş. Masif şekilde tasarlanan arka kapak da konsepte uygun şekilde siyah ADLC kaplanmış.
Saatin kadranı Ballon Bleu model ailesinin genel çizgilerini taşıyor da olsa özellikle seçilen renk paleti ile oldukça farklı bir tarz yakalanmış. Guilloché tipi yüzey dekorasyonu ile hareketlilik yakalayan kadran, kırmızı saniye kolunun eklenmesiyle dengeli bir sportiflik kazanmış. Kılıç tipi akrep ve yelkovan kolları ile birlikte gri renkte tasarlanan indeksler, siyah ağırlıklı kadran ile uyum sağlarken okunabilirliği de olumlu yönde etkilemiş.
Modelin yegâne ek özelliği olan tarih penceresi ise saat 3 noktasına yerleştirilmiş.
Siyah renk paleti ile fevkalade uyumlu duran tekstil/deri karışımı kayış ile satışa sunulan modelde, yine markanın sembol detaylarından olan katlanır klipse yer verilmiş. Konsepte uygun şekilde siyah kaplamayla tasarlanan klipsin pek de kullanıcı dostu olmayan ayar şeklinden daha önce de bahsetmiştim. Aslında çok daha pratik bir klips tasarımı yapmak zor bir mevzu olmasa gerek, ancak Cartier gibi DNA’sını muhafaza etmek konusunda azami hassasiyet gösteren bir firma için işler bu kadar basit olmayabilir elbette...
Cartier Ballon Bleu De Cartier Carbon modelini çok beğendim. Hatta bu saati iki farklı nedenden dolayı çok beğendim de diyebilirim. 1) Katalog bilgisinde erkek modeli olarak tanımlanan versiyonları olmasına rağmen bir türlü “kadın saati” algısından kurtulamadığım Ballon Bleu modeline gerçekten maskülen bir karakter kazandırdığı için… 2) Klasik Cartier tasarımlarını son yıllarda popülaritesi hızla artan siyah saat konseptine fevkalade başarılı şekilde uygulamaya devam ettiği için… Tebrikler Cartier…
