Chronoswiss

Chronoswiss

chronoswiss-logo.png

Hangi taraftan baktığınıza göre değişmekle birlikte, 80lerde yaşanan Quartz patlamasının hem olumlu, hem de olumsuz yönleri olduğu aşikâr... Quartz Devrimi tarafından bakarsak sektörün, özellikle ABD ve Japonya kısmında, bir Rönesans yaşadığını söylemek mümkün. Zor günleri geride bırakmaya çalışan, “satın alınmış” Amerikan ekonomisi, Texas Instruments, NatSem ve Fairchild gibi markaların bu mekanizmaları ve bileşenlerini üretmeye başlaması ile yeni bir şans yakalamıştı. Askeri sözleşmeler yapılmaya başlanmış, yarı iletken üreticileri ortaya çıkmaya başlamıştı. Saatler ucuzlamıştı ve Amerikalılar meslek sahibi olmuştu. Ancak bu durum, kısa zaman sonra olaya Hong Kong’un dahil olması ve ABD fiyatlarının onda birine satılan elektronik saatleri Amerika’ya ihraç etmeye başlaması ile renk değiştirdi. Pek çok Amerikalı şirket üretim ayağından elini çekti ve başarısı hızla artan Çin saat pazarına yol verdi.

İşin diğer tarafında ise İsviçre Saat Endüstrisi yer alıyordu. Büyük ölçüde mekanik saatlere bağımlı bir varlık sürdüren sektör “Quartz Krizi”nin etkisiyle sallandı. Tam 18 sene boyunca yükselmeye devam eden Quartz hareketi neticesinde toplam 60.000 insan işsiz kaldı. Takvimler 1983ü gösterdiğinde 1700 olarak görünen İsviçreli saat üreticisi firma sayısı 600e düşmüştü. Mekanik saatler daha ucuz, üretimi daha kolay ve daha dakik Quartz modellere yenik düşmüştü. 80ler’deki akıllı saat tartışmasında gelinen nokta şu şekilde özetleniyordu; Quartz hem daha ucuz hem de daha dakikken niye mekanik saat alayım ki..?

İşte tam bu noktada Chronoswiss’in kurucusu olan Gerd-Rudiger Lang ile tanışıyoruz. Lang mekanik saat sanatını 1950ler’in sonlarında, memleketi olan Almanya’nın Braunschweig kasabasında öğrendi. Bugün bile sadece 300.000 nüfusa sahip olan kasabanın 1960lar’daki yaşayan insan sayısı çok daha azdı. Lang, elinde yaklaşık 1000 adet saatten oluşan bir koleksiyonla birlikte, kronograf özellikli saatlere tutku duymaya başladı. Bu tutkusu, özellikle 1964 senesinde çalışmaya başladığı Heuer üretimi spor saatlerde, çok işine yaradı. Heuer’in spor müsabakaları ve otomobil yarışları ile ilgili zaman tutma ekipmanları konusundaki lider konumu Lang’e kült film Le Mans’ın çekimleri sırasında efsanevi aktör Steve McQueen ile çalışma fırsatı sağladı. Quartz saatlerin yaygınlığı arttıkça Heuer bu saatlere koleksiyonlarında daha çok yer vermeye başladı. Bu durum Lang’in markadan uzaklaşmasına neden oldu. Kıdem tazminatı olarak birkaç farklı kronograf kalibreyi de yanında götürdü.

Gerd-Rudiger-Lang.jpg

Gerd-Rudiger Lang

1980’de Almanya’ya döndükten sonra eğitimine kaldığı yerden devam etti ve "Master Watchmaker" unvanını aldı. Kısa süre sonra Münih’de bir dükkân açarak kronograf mekanizmalarda uzmanlaştı.

csm_history-2_7460bdb62d.jpg

Lang, sektörün ilk ay fazı göstergesine sahip kronografını tasarlamasından iki sene sonra ilk kez Chronoswiss markasını taşıyan saatini tanıttı. Ayrıca ilk cam bölmeli arka kapak tasarımı da yine kendisine aitti. Aslında Chronoswiss’in kronograflar özelinde pek çok konuda öncülük ettiğini görmek mümkün. Lang 1987 senesinde elden kurmalı  “Regulateur” modelini tanıttı. Söz konusu saat ilk kez seri üretimi yapılan regülâtör kadranlı model olma özelliğini taşıyordu. 1991’de dünyanın ilk merkezi kadran dizilimine sahip olmayan otomatik kronografı “Kairos” ürün gamına dahil oldu. 1995’te ise ilk seri üretim iskelet saat olan “Opus” koleksiyona katıldı. Takvimler 1996’yı gösterdiğinde Chronoswiss dünyada ilk defa analog, dijital ve retrograde gösterim şekillerine aynı kadranda yer veren “Delphis” ile bir kez daha kendinden söz ettirmeyi başardı. 1998 senesi ise yine dünya çapında bir ilk sayılan elden kurmalı, iskelet özellikli ve split-second fonksiyonlu kronograf modeli “Pathos” ile renklendi.

delphis.jpg

Delphis; Dünyada ilk defa analog, dijital ve retrograde gösterim aynı kadranda

Bugün pek çok insana göre Lang, 80ler’in sonu ve 90lar’ın başı arasında geçen dönemde mekanik saatçiliğe yeniden şekil veren öncü bir saat tasarımcısı olarak görülüyor. Quartz hareketinin zirve yaptığı dönemde çalışmalarına başlayan Lang’in endüstriye yeni bir soluk getirdiği aşikâr. Tüm zorluklara rağmen kaliteye olan tutkunun ve mekanik saatçiliğin ardında yatan mirasın her zaman takdir edileceğini dünyaya ispatlamış olması ise duayen tasarımcının en büyük başarısı olarak öne çıkıyor.

...Burada gördüğünüz saatlerin hepsini ben ilk başta kendim için yaptım..Ben bir müdür değil, saat tasarımcısıyım ve bunlar da benim oyuncaklarım. Bunları kendim için yaptım ve eğer iyi olduklarına inanırsam daha fazlasını yaparım.

-GERD-RÜDIGER LANG

Nispeten genç kuşak bir saat meraklısı olmam ve saatlerle 2000li yılların başında tanışmam nedeniyle marka benim ilgi alanıma Chronoscope modeli ile girdi. Yine sektörün öncü tasarımlarından olan model ilk defa kronograf fonksiyonunu regülâtör tip gösterim şekliyle buluşturuyordu.

chronoscope.jpg

Benim gözümden Chronoswiss markasının özü bu... Dikey şekilde konumlandırılmış saat, dakika ve saniye alt kadranları, bu modeli şimdiye kadar gördüğüm en güzel saatlerden biri yapmaya yetiyor.

2001 ile 2012 yılları arasında geçen zamanda Chronoswiss’e ait tasarımlar güzel tanımlamasından sanat eseri sınıflandırmasına geçmiş durumda. Tüm modeller bir müzede sergilenmeyi hak edecek el işi detaylara sahip şekilde üretiliyor. Bu durumu özellikle Guilloche tarzı kadranlarda daha da iyi görebiliyorsunuz zira Guilloche direkt kadranı oluşturan metal üzerine işleniyor ve inanılmaz dikkat ve özen gerektiriyor. Bu tekniği el işçiliği ile uygulama konusuna pek az firma söz sahibi olacak tecrübeye sahipken, pek çok firma bu işi lazer destekli özel ekipmanlar ile yapıyor. Chronoswiss’in hikâyesindeki önemli detaylardan biri de bu aslında... Bilgisayar yerine her şeyi el işçiliği ile yapmak... Bu durum markanın Artist Collection kadranlarında yaygın olarak kullanılıyor ve özellikle iskelet tarzı modellerde göze çarpıyor. Her detay el işçiliği ile hayata geçiriliyor ve bu durum saatleri daha da çekici kılıyor.

csm_CH6421_1_RE1_GY_Artist_40mm_2090x3600_ffdbdd29aa.jpg

Lang’in tutkusunu markanın hemen her koleksiyonunda görmek mümkün. Üretilen her saat, Lang’in tecrübesini gözler önüne seren birer unsur olarak endüstriye bir nevi hizmet ediyor. Kronograf saatlere olan tutkusunu, hayat verdiği modellerin ortak DNA’sında görmek mümkün. Ürettiği her spor modelin sürücü veya havacı tipi eldivenlerle kullanmaya olanak verecek kadar büyük tasarlanmış birer ayar tepesi var. Bu durum aynı zamanda markanın bir nevi alâmetifarikası olarak biliniyor.

zwiebelkrone.jpg

Her Chronoswiss modelinin kubbe formunda tasarlanmış birer kurma kolu var. Elbise tarzına daha yakın modellerde nispeten daha kompakt boyutlarda tasarlanan ayar kolları spor modellerde daha büyük hazırlanıyor. Bu özel detay yarı-tırtıklı bezel formuyla birleşince ortaya markaya özgün kimliğini kazandıran en önemli detaylarda bir araya gelmiş oluyor.

chronoswiss-kapak-2.jpg

2003 yılı, Chronoswiss için ödüllerin gelmeye başladığı yıl olarak hatırlanıyor.Çeşitli dallarda ödüle layık görülen Chronoscope modeline, perpetual calendar, Opus ve Timemaster Day & Night modelleri eşlik ediyor. 

2008 senesinde yaşanan ticari kriz, pek çok firmayla birlikte Chronoswiss’i de etkiliyor. 2010 – 2012 yılları marka için oldukça zor geçiyor. Tam bu noktada inanılmaz başarılı ve kapasiteli girişimci Ebstein ailesi markayı satın alıyor ve Lang’e, markaya desteğini devam ettirebileceği bir konumda, yer vermeye devam ediyor. Yönetim değişikliğinin ardından marka Lucerne’de yer alan tesislerine taşınıyor ve görkemli geçmişinden detaylar üzerinde yoğunlaşan Artistic Collection ürün grubuna hayat veriyor.

Hem Chronoswiss hem de Lang saat endüstrisine getirdikleri pek çok önemli yeniliğe rağmen yeterince tanınmıyor. Ellerinde tuttukları pek çok patent, bugün saat tasarımı konusunda önemli değişikliklere imza atmayı başaran unsurları kapsıyor. En basitinde şeffaf arka kapak konusunda teşekkür etmeniz gereken kişinin Lang olduğunu söyleyebiliriz.

Chronoswiss’in önünde parlak bir gelecek var gibi görünüyor.Özellikle Ebstein’ın başarılı yönetimi ve Lang’in desteği markanın yakın zamana çok daha iyi bir konuma geleceğine işaret ediyor. Yakın zamanda bir kaç yeni model ile sektördeki yerini geliştirmeye devam eden marka, Flying Regulator modeliyle ödül toplamayı sürdürüyor. 2016 GQ Time Award ödülü bu duruma güzel bir örnek teşkil ediyor. Özellikle genç jenerasyon saat koleksiyonerleri için tekrar gündeme gelen Chronoswiss, bu makaleyi kaleme alan genç editörün alınacaklar listesinde de üst sıralarda yer alıyor.

csm_CH_1243_3_BLBL_40mm_2090x3600_with_award_892d94886d.jpg