Görünen o ki, gayet mümkün.
Ernst Leitz, 1859 yılında, Wetzlar-Almanya'da Leitz firmasını kurdu. Fotoğraf makinesi ve bağlantılı aksesuarlarının üretimine odaklanan marka, adını, 1986 yılında adını Leica olarak değiştirdi. LEItz ve CAmera kelimelerinden türetilen isim, “lüks” fotoğraf makinesi sektörünün öncülerinden biri olarak anılıyor. Leica’nın fotoğraf makinesi serüveni ve fotoğrafçılığa katkıları bir yana, saat dünyasında da sessiz ama derinden bir başlangıç ve gelişme göstermesi radarımıza takıldı.
Leica’nın modern saatçiliğe giriş fikrinin temelleri 2012 yılında atıldı. Leica’nın yönetim kurulu başkanı Dr. Andreas Kaufmann’ın saat üretim fikri, Hanhart, ChronoSwiss ve hatta A. Lange & Söhne gibi markalarla paylaşılıp fikir alışverişinde bulunulduktan sonra, Alman endüstriyel tasarımcı Achim Heine’ye tasarım görevi verildi. Heine’nin görevi; Leica’ya özgü teknik ve görsel detaylarla bezenmiş, özgün tasarımlı bir saat oluşturmaktı. Mekanizma için ise Alman parça ve mekanizma üreticisi Lehman Schramberg ile masaya oturuldu. Elbette, ilk Leica saati, sıradan, 3 kollu bir model olmayacaktı.
Leica L1 ve L2 modelleri 2018’te tanıtıldılar. 41mm x 14mm ölçülerinde paslanmaz çelik kasaya sahip saatler ön ve arka tarafta safir kristal camlar ve 50 metreye kadar su geçirmezlik değeriyle donatıldılar. 60 saat güç rezervine sahip, 25 taşlı, saatte 28800 titreşimde çalışan kurmalı kalibreler Leica’ya özgü bazı detaylara sahiplerdi. Saatin 2 pozisyonunda yer alan buton tarih ayarı için kullanılıyordu. Saati ayarlamak için tepeyi çekmek yerine bir buton gibi itiyordunuz. Bu sayede saati kurma ve ayarlama fonksiyonları arasında geçiş yapılıyordu. Ayar özelliği aktifleştirildiğinde saatin saniye kolu da otomatik olarak sıfır pozisyonuna geliyordu. Kadranda, saat 8:30 pozisyonunda kalan güç rezervi penceresi, saat 3 pozisyonu hizasında, kadranın merkezine yakın konumda ise tepenin hangi konumda durduğunu belirten gösterge yer alıyordu. Saatin tepesi ayar fonksiyonunu gerçekleştirirken bu pencerenin rengi kırmızıya dönüyordu. L2 modelinde, L1 modelinden farklı olarak, iç tarafa yerleştirilmiş, dönebilir GMT bezeli ve kadranda gündüz-gece göstergesi de yer alıyordu.
Sonrası için alarm özelliğine sahip bir L3 modelinin de müjdesi verilmişti ancak projeyle ilgili bir açıklama gelmedi.
Sonrasında L1 ve L2 modellerinin adı ZM1 ve ZM2 olarak değişti. ZM adı Zeitmesser yani zaman ölçüm cihazı kelimesinden geliyordu. Şimdi ise yeni bir model, ZM11 koleksiyona eklendi.
Entegre kasa ve kayış/bilezik tasarımıyla saat severlerin beğenisine sunulan saat; 41mm x 13mm ölçülerinde, paslanmaz çelik ve Grade 5 titanyum kasa seçeneklerine sahip. Safir kristal camlarla donatılan modellerin su geçirmezlik değerleri 100 metre olarak belirtilmiş. Saatlerin içinde yer alan, mekanizma ve yüksek hassasiyet gerektiren parça üreticisi Chronode ile ortaklaşa geliştirilen otomatik kalibreler (LA-3001) 60 saat güç rezervi sunuyor.
Modeller, çift taraftan katlamalı paslanmaz çelik/titanyum bilezik ya da kauçuk veya kumaştan üretilmiş kayış seçenekleri ile satın alınabilecekler. ZM11 serisi Kasım 2023’ten itibaren dünya çapında yer alan Leica butiklerinde satılacaklar. Fiyatlar ise 6800€ ile 8150€ arasında değişiyor.