Heritage Konseptinde Ustalaşmak: Tudor Black Bay Fifty-Eight “Navy Blue” (Ref. M79030B-0003)

Heritage Konseptinde Ustalaşmak: Tudor Black Bay Fifty-Eight “Navy Blue” (Ref. M79030B-0003)

Yakın zamanda saat tutkunlarının beğenisine sunulan Tudor Black Bay Fifty-Eight “Navy Blue”, markanın başarılı yükselişine dair yorumlar eşliğinde sizlerle...

m79030b-0003-tudor-black-bay-fifty-eight-navy-blue-1.jpg

Editör kimliğimi bir yana bırakıp olaya sadece saat meraklısı penceresinden bakacak olursam, Heritage akımının ne zaman çıktığını hatırlayamıyorum bile... Bu akım saat dünyasına o derece entegre oldu ki, Heritage konseptinin ilk üyeleri gerçekten Vintage oldu ya da olmak üzere. Saat endüstrisinin girdiği darboğazın içinde, aslında modası hiç geçmeyen ‘eskiye özlem’ temasının bir yansıması olarak çıkan bu akım, yirmi yılı deviren yaşına rağmen hala popülaritesini devam ettiriyor.

m79030b-0003-tudor-black-bay-fifty-eight-navy-blue-7.jpg

Her akımda olduğu gibi, Heritage akımı da belli başlı markalarla anılıyor. Aslında birçok farklı segmentten markanın ürün sunduğu bu konsept, oldukça geniş bir çeşitliliği de beraberinde getiriyor ancak bu durum, bayrağı bazı markaların taşıdığı gerçeğini de değiştirmiyor.

tudor-history-the-submariners-military-divers.jpg

Tudor, Heritage özelinde ilk akla gelen isimlerden biri... Uzun yıllar boyunca lüks saatçiliğin kült ismi Rolex himayesinde (gölgesinde de denebilir) faaliyetlerine devam eden marka, başarılı yönetim ve stratejilerin de etkisiyle son on yılın parlayan isimleri arasına girmeyi başarıyor. Peki, bu başarının sırrı ne?

tudor-catalogue-with-first-snowflake-references-1969.jpg

Vintage saatlerin en ‘resmi’ şekliyle el değiştirdiği ortamlar olarak müzayede evlerini göstermek mümkün. Dünyanın dört bir yanından katılan saat tutkunlarının yanı sıra farklı seviyelerde ‘trader’ların da büyük ilgisini çeken müzayedelerin hemen hepsinde, Vintage bir Tudor görmek de gayet olası bir durum. Hangi modeli mi? Elbette, Submariner... Hani şu snow-flake akrep ve yelkovanı olan... Cevaba yaklaştık mı?

tudor-ref-7021-snowflake-1969.jpg

Tasarım kodlarını seneler boyu Rolex ile paylaşan Tudor, modellerini tasarlarken dışarıdan temin ettiği mekanizmalarının yanında ufak dokunuşlarla ‘jenerik’ bir ürün ya da alt kalite bir marka olgusundan kurtulmaya çalışmıştı. Aslında bir markanın arkasında hem teknik hem de marka değeri olarak daha büyük bir ismin olması çok ciddi bir avantaj. Yerleri ters çevirelim; aklına Grand Seiko gelmeyen yoktur herhalde? Yıllar boyu ürettiği giriş, bazen de orta seviye ürünlerle anılan Seiko, Grand Seiko markasının premium kimliğini oturtmak için baya bir uğraş vermişti...

tudor-oyster-prince-submariner-1969.jpg

Saat dünyasında önemli yeniliklerin yaşandığı 2000’li yıllara, ağabeyi Rolex’in himayesinde giren Tudor için dönüm noktası, 2010 yılında tanıttığı Heritage Chrono oldu. Yıllar boyu Rolex Daytona’nın uygun fiyatlı alternatifi olarak görülen Prince Date modelleri ile kronograf segmentinde varlığına devam eden marka, cesur bir kararla 60lar’ın sonlarından esintiler taşıyan yepyeni (ama bir o kadar da eski) modeli ile büyük ses getirmişti. Dikkatleri üzerine çekmeyi başaran Tudor, nakavt yumruğunu ise 2012 de tanıttığı Heritage Black Bay ile vurdu.

tudor-heritage-chrono-2010.jpg tudor-black-bay-2012.jpg

Snow-flake kollara sahip vintage Tudor Submariner örneklerini muhtelif ortamlarda kovalayan saat tutkunları, birdenbire ‘best of both worlds’ tabir edilen müthiş bir saatle karşılaştı. Hem, yeniden uyarlaması mükemmel bir şekilde yapılmış, yepyeni bir Tudor Submariner snow-flake’e kim hayır diyebilirdi ki?

tudor-submariner.jpg

Yepyeni bir döneme giren Tudor, bu avantajı çok iyi kullanmasını da bildi. Heritage Black Bay ürün grubunu alternatif materyaller, in-house mekanizmalar ve farklı renklerle güncel tutmaya devam etti. Bir markanın bütün pazarlama stratejisini eski modellerini canlandırmak üzerine kurmaması gerektiğinin de bilincinde olan isim, diğer ürün gruplarına da aynı önemi vermeyi ihmal etmedi.

tudor-heritage-black-bay.jpg

Bu kısa(!) girişin ardından gelelim yeni modelimize... Yakın zamanda Horobox sayfalarında konuk ettiğimiz Black Bay Fifty-Eight “Navy Blue”, markanın dalgıç saati grubunda nispeten daha kompakt olan Fifty-Eight platformunu kullanıyor. Yeni modelin geçmiş versiyonlardan yegâne farkı ise mavi temayla tasarlanmış olması. Açıkçası bu rengi kullanmak için Tudor’un neden bu kadar geç kaldığını bilmiyorum zira Vintage Tudor Submariner modellerinin en çok arzu edilen örnekleri hep mavi kadranlılar olmuştur. Öte yandan, yine bu rengi 39mm çaplı ve tarih penceresi olmayan Fifty-Eight model ailesinde sunmasını ise son derece yerinde bir karar olarak görüyorum.

m79030b-0003-tudor-black-bay-fifty-eight-navy-blue-3.jpg m79030b-0003-tudor-black-bay-fifty-eight-navy-blue-5.jpg

İnceleme için seçtiğim versiyonda hem renk tonu hem de malzeme olarak koleksiyonun açık ara en başarılı alternatifi olarak gördüğüm mavi denim kayış bulunuyor. Mükemmel malzeme ve işçilik kalitesinin yanı sıra, 200 metre gibi ciddi dalgıç saatine yakışır bir su geçirmezlik değeri de sunan model, markanın kendi üretimi olan (temelde biraz Breitling ortaklığı da var ama sonucu etkilemez) Caliber MT5402 ile hayat buluyor. COSC sertifikalı otomatik mekanizma tam kurulumda 70 saatlik güç rezerv süresi sunuyor.

m79030b-0003-tudor-black-bay-fifty-eight-navy-blue-11.jpg m79030b-0003-tudor-black-bay-fifty-eight-navy-blue-10.jpg

Saat için kolda yarattığı kalite algısından ayar kolunun güven veren çalışmasına kadar ‘neredeyse’ kusursuz diyebilirim. Neredeyse dememin nedeni ise tamamen bezel insert malzemesi ile ilgili. Bezel (ve insert kısmı) özellikle iri saatlerde çarpmalara karşı oldukça korunaksız bir bileşen. Sektör standardı olma yolunda ilerleyen seramik yerine hala alüminyum bir insert kullanılmasını açıkçası biraz garip buldum. Kaldı ki modern malzemeler ile de modelin vintage temasına uygun bir insert tasarlanabilirdi.

m79030b-0003-tudor-black-bay-fifty-eight-navy-blue-2.jpg m79030b-0003-tudor-black-bay-fifty-eight-navy-blue-8.jpg

3100, 00 CHF fiyat etiketi taşıyan versiyon, Soft-Touch malzemeden üretilmiş kayışlı versiyonla birlikte, koleksiyonun giriş seviye alternatiflerini oluşturuyor. “Dalgıç saati dediğin metal bilezikli olur” diyen saatseverleri ise, 3400,00 CHF fiyatla satışa sunulan Retro görünümlü, perçinli paslanmaz çelik bilezikli versiyon bekliyor.

m79030b-0003-tudor-black-bay-fifty-eight-navy-blue-4.jpg m79030b-0003-tudor-black-bay-fifty-eight-navy-blue-6.jpg

m79030b-tudor-black-bay-fifty-eight-navy-blue.jpg