Horolojik Şehir Efsaneleri

Horolojik Şehir Efsaneleri

horobox_logo-yeni-.png

Saat dünyasında kulaktan kulağa yayılan efsanelerden, doğru bilinen yanlışlardan seçmeler…

Dünyanın neresinde olursanız olun Rolex’inizi anında paraya çevirebilirsiniz.

Sanırım saat dünyasına ait en saçma efsanelerden biri bu olsa gerek. Bu söylemin daha da ileri versiyonu olan kaçırılmanız halinde Rolex’inizi fidye karşılığı kullanabilirsiniz söylemi dahi bulunmakta. Evet, Rolex dünya çapında bilinen ve 2. elde değerini koruma konusunda sahibini en çok mutlu eden markalardan biri ancak asla küresel ölçekte geçerli bir para birimi olmadı ve olamaz. Diğer saat markalarına kıyasla daha kolay ve az zararla paraya çevrilebilecek modelleri olduğu bilgisi ise doğrudur.

116610-rolex-submariner-.jpg

Rolex ilk otomatik saati yapmıştır.

Kurmalı cep saatlerinden otomatik saatlere geçiş evresinden fitili ateşleyen kişiler, 18. Yüzyılın sonlarına doğru yaptıkları çalışmalarla Abraham Louis Perrelet ve Hubert Sarton olmuştur. Kol saatleri için ilk otomatik kurma sistemi ise, 1924 yılında İngiliz saat ustası John Harwood tarafından geliştirilmiştir. Şimdi gelelim Rolex’in katkılarına. Harwood’un sisteminde rotor en fazla 300 derecelik salınım yapabilmekte ve ardından yaylı durduruculara vurarak geri dönüş hareketine başlamaktadır. Rolex ise 360 derece yani kesintisiz tam tur dönebilen rotor sistemini geliştirerek, saat dünyasına katkıda bulunmuştur. Dolayısıyla ifadeyi; “Rolex ilk tam tur dönebilen rotorlu otomatik saati yapmıştır” şeklinde düzeltmek daha doğrudur.

john-harwood-rolex.jpg

Steve McQueen Rolex Explorer II kullanmaktadır.

Bu bilginin İtalyan bir müzayede evi tarafından uydurulduğu dedikodusu dolaşsa da, kesin kaynak tam olarak bilinmemektedir. Steve McQueen, TAG Heuer Monaco ve Rolex Submariner 5512 saatleriyle filmlerde ve fotoğraflarda boy göstermiştir ancak hiçbir zaman Explorer II 1655 ile görüntülenmemiştir. Söylenti de muhtemelen o anki satışı heyecanlandırmak adına yapılan küçük bir oyundan ibarettir ancak yanlış bilgi kulaktan kulağa yayılarak saat dünyasında epey ciddiye alınmıştır.

steve-mcqueen-rolex-.jpg steve-mcqueen-tag-heuer-.jpg

Swiss-Made saatler tamamen İsviçre’de üretilmektedir.

Özellikle saat bayileri tarafından sıklıkla tekrarlanan bu söylem eksik bilgiden kaynaklı kirliliğe verilecek en güzel örneklerden biridir. İsviçre yasalarına göre bir saatin üstünde Swiss-Made ibaresi bulunabilmesi için parçalarının en az yarısının İsviçre sınırları içerisinde üretilmiş olması gerekmektedir. Bazı üreticiler de bu yasa boşluğundan faydalanarak saatlerinde kullandıkları parçaların bir kısmını farklı ülkelerden tedarik ederek maliyet kısma yoluna giderler. Neyse ki alt yüklenici firmalardan gelen ucuz parçalar saatleri daha az “İsviçre’li” yapmaz.

220-12-40-20-06-001-omega-seamaster-railmaster-master-chronometer.jpg

Daha fazla jewel (taş) daha daha iyi mekanizma anlamına gelir.

Bir diğer asparagas haber de yine eksik bilgi ve çeviri hatasından kaynaklanmaktadır. Mekanizmanın içinde yer alan çarkların bağlı olduğu millerin alt ve üst plakalara bağlandığı noktalara sentetik taşlar yerleştirilir. Taşların tek bir amacı vardır, o da içinde dönen milin yarattığı sürtünmeyi minimuma indirmektir. Taşlar sentetik olarak üretilir ve maddi değeri yoka yakındır yani değersizlerdir. Üstelik taşların sayısını da mekanizmanın mimarisi ve barındırdığı komplikasyonlar belirler. Dolayısıyla mekanizma içinde bulunan taşlar ne kaliteye ne de fiyata etki etmektedir. Ancak bazı ekstrem durumlarda, A. Lange & Söhne’nin üst düzey modellerinde olduğu gibi, sentetik taşlar yerine gerçek pırlantalar kullanılır. Bu durumda da zaten saatin kalitesi ve fiyatı mekanizmada yer alan pırlantalarla ilgisiz detaylardan ötürü yüksektir.

a-lange-sohne-lange-.jpg

Aya giden ve uzay görevleri için NASA tarafından onaylanan tek saat Omega Speedmaster Professional modelidir.

Apollo 11 görevi esnasında Buzz Aldrin’in kolunda Omega Speedmaster modeli bulunmaktaydı. Kendisi aya adımını attığında da bu saat ona eşlik etmekteydi. 1971 yılında gerçekleşen Apollo 15 görevi esnasında ise astronot Dave Scott’un kolunda Bulova Chronograph modeli bulunmaktaydı ve o saat de aya ulaşan şanslı modeller arasında yerini aldı. Hatta görevde kullanılan model, 1.6 milyon dolarlık fiyat etiketiyle bir müzayedede satıldı. NASA tarafından uzay görevleri için onaylanan ilk saat unvanı da yine Omega Speedmaster modeline aittir. Aksedilen bilginin aksine bu unvanı taşıyan başka marka ve modeller bulunmaktadır. Casio G-Shock ve Timex Ironman modelleri de NASA’nın zorlu testlerinden başarıyla geçerek uzay görevlerinde kullanılacak saatler arşivine eklenmiştir.

omega-speedmaster-apollo-13-.jpg bulova-chronograph-moonwatch-.jpg

Rolex, Submariner modeliyle James Bond filmlerine sponsorluk yapmıştır.

İlk James Bond filmi Dr. No’da Sean Connery’nin bileğini süsleyen Rolex Submariner 6538 modeli, bilinenin aksine Rolex tarafından verilmemiştir. Saat filmin yapımcısı Albert R. Broccoli’ye aittir ve kullanımı için Connery’e tahsis edilmiştir. James Bond karakterinin yaratıcısı Ian Fleming gerçek hayatında bir Rolex hayranıdır ve yarattığı karaktere de kendi zevkinden bir parça hediye etmek istemiştir. Son James Bond filmlerinde ise, bu sefer gerçekten sponsorluk anlaşması bulunan, Omega modelleri sıkça seyircinin karşısına çıkmaktadır.

sean-connery-rolex-submariner-6538-.jpg omega-james-bond-2-.jpg