Hublot King Power F1 Limited Edition 18K Gold

Hublot King Power F1 Limited Edition 18K Gold

Hublot-logo.png

Jean-Claude Biver. Saat sektörüyle biraz içli dışlıysanız bu ismi duymamış olma ihtimaliniz yok gibi. Dahi desek hakkını yemiş oluruz, Hublot’un bugünleri görmesinde en büyük katkıyı sağlayan isimlerin kesinlikle başında geliyor.

Onu her gördüğümde, yaz kış üzerinden çıkarmadığı beş düğmeli blazer ceketi yüzünden ekran başında bile sıcak bassa da, kendisine markayı sektörün önde gelenleri arasına sokmadaki başarısından dolayı sempatiyle yaklaştığımı belirtmeliyim.

Yukarıdaki senaryonun tam aksini savunanlar da var elbette, onlara hak vermemek de elde değil. Limited Edition etiketi altında aynı saatin milyon tane versiyonunu üreten bir firmadan bahsediyoruz. Haliyle özel versiyonların seri üretim modellerden çok da bir farkı kalmıyor. 

_DSC8491i.jpg

F1 serisi ise özel modeller içinde nispeten daha da özel bir seri. Hublot, Formula 1 yarışlarıyla oldukça içli dışlı bir marka, motorsporlarına birçok alanda sponsor desteği sağlıyor.

Haliyle F1 serisi daha anlaşılabilir, daha ilgilenilebilir bir hal alıyor gözümüzde. İncelediğimiz saat de markanın F1 ile bağını çok başarılı bir şekilde yansıtan birçok detay barındırıyor. 

_DSC8485.jpg

48mm çapında devasa bir kasadan bahsediyoruz. İşin içinde altın girince gösteriş unsuru da kaçınılmaz oluyor. Evet, bir mekana bu saatle giriyorsanız valeye verdiğiniz araba hakkında da az çok fikir sahibi olmak mümkün.

Muhtemelen hırçın bir İtalyan! Kasa malzemesi King Gold olarak geçiyor, krallara layık bir maden olsa gerek.Pembe altının Hublotcası. Kasadaki işçilik ve detaylar muazzam seviyede.

_DSC8495.jpg

Özellikle bezel başlı başına bir incelemeyi hak ediyor. Taban karbon fiber üzerine seramik katman ilave edilmiş. Seramik kısım yine motorsporlarından alıntılı şekilde spor otomobillerin havalandırmalı fren disklerine benzetilmiş.

_DSC8481.jpg _DSC8483.jpg

Bezelin üzerindeki vidaların başları H şeklinde tasarlanmış ancak vidaların hizası tamamen şansa kalmış. Bazı kullanıcılar bu durumdan şikayet etse de bilekte kesinlikle görsel açından bir rahatsızlık yaratmıyor.

Kronograf butonları sportif karakteri fazlasıyla destekler nitelikte. Kadran da aynı şekilde saatin bütünüyle büyük bir uyum içerisinde. Farklı boyutlardaki kronograf gösterge yerleşimi tekdüzeliği kıran en büyük unsurlardan biri.

Kasa, büyüklüğünden dolayı bilekte konfor problemi yaratmaması amacıyla uçlara doğru açılandırılmış. Yine de ortalamanın altındaki bilek ölçülerinde rahatlık problemi yaşanabilir.

Ön ve arka cam safir kristalden üretilmiş. Ön camın üst ve alt kısmına AR kaplama uygulanmış. Yansımalar önlenmiş ancak AR kaplamayı çizmek çok kolay ve maalesef geri dönüşü yok, hassas davranmakta fayda var.

Saatin su geçirmezliği bu kategorideki spor bir model için gayet yeterli, 100 metre. Dalışa uygun olmasa da saatinizi sudan sakınmanıza gerek yok.

Altının ağırlığını ise bilekte sonuna kadar hissediyorsunuz. Gün sonunda belki bileğinizde saati daha fazla hissedbilirsiniz ancak kalite algısı da bu sayede oldukça yükselmiş oluyor.

_DSC8488.jpg _DSC8487.jpg

Kasanın arkasını çevirince muhteşem mekanizma manzarasıyla karşılaşıyoruz demek isterdim ama maalesef durum pek iç açıcı değil.

Hublot kalibre 4100 yani bildiğimiz ETA Valjoux 7753 bizi karşılıyor. 42 saatlik güç rezervine sahip otomatik kronograflı bir kalibre. Böylesine yükseklerde bir saat için artık endüstri standartı haline gelmiş bir mekanizmayı kullanma kararı kafamı karıştıran bir unsur.

Evet, ETA alanında çok başarılı bir firma, sağlam basit ve amaca yönelik mekanizmalar üretiyor ama burada üst düzey bir markanın daha da üst düzey bir modelinde bahsediyoruz. Servis kolaylığı ve yedek parça bolluğu böyle bir saat için avantaj olmaz.

Yine de amaca yönelik düşünüldüğünde mekanizma bizden geçer not almayı başarıyor. Kronograf butonlarının sertliği bir ETA klasiği, oldukça sert ancak sağlam.

Yeni modellerde Hublot’un in-house UNICO mekanizmalarına geçtiğini hatırlatmakta fayda var. Arka kapak etrafındaki vidalar da aynı bezel tarafındakiler gibi özenle detaylandırılmış.

_DSC8482.jpg

Saatin kayışı oldukça rahat ve özel hissettiriyor. Timsah derisi kayışın iç yüzeyi konforu artırmak ve deformasyonu azaltmak amacıyla kauçuk kaplanmış, kırmızı dikişler ise kadradaki detaylarla büyük bir uyum içerisinde.

Masif altın katlanır toka ise hem güven veriyor hem de maksimum konfor sunuyor. Kayış değiştirmek yeni modeller kadar kolay değil, bu model için özel kayış kullanmak zorundayız, kasaya iki adet vida ile tutturuluyor.

F1 King Power serisi sınırlı adetle üretilen özel modelleri kapsıyor. King Gold versiyonu ise yalnızca 250 adet üretilmiş.

_DSC8496.jpg

Oldukça düşük bir üretim adedini göz önünde bulundurarak saatin nadir bulunduğu izlenimini edinmiş olsakta, başta bahsettiğimiz Hublot’un agresif limited edition politikası yüzünden beklenenin gerçekleşmemesi bir yandan düşündürücü öte yandan da modele ulaşmak isteyenler için sevindirici bir durum.